51. Zariyat Suresi 21. Ayet-i Kerime
Zamanın yalnızlığımızı giderek körüklediği bu çağda sahip olduğumuz herşeyin anlam karmaşası yaşaması oldukça zorluyor bizleri. Her geçen gün her şeyin sorgulanıyor olması ve konuşuluyor olması tüketiyor insani duyarlılığımızı. İnanmak istediklerimiz ve inanamadıklarımız toplumumuzun yaşanılası ama bir türlü de güvenilmeyen bir hale dönüşmesi sonucu giderek yalnızlaştırıyor benliklerimizi ve dahi sanatımızı…
Yozlaşmaya doğru evrilen antisosyal bireylerin gitgide varlığını her geçen gün hissettiğimiz şu günlerde sanat, iç dünyamıza yapacağımız büyük bir keşiftir. Güzel olanı aramak, onu bulmak ekseninde hakikat ikliminin iç dünyamızdaki keşfine acilen yönelmeliyiz.
Sanat, medeniyetin temsilinde, beşeriyetin menakıbından hasbelkader ruhun içselleştirdiği, vücut kisvesinde hayat bulan ilahi ahengi yansıtan büyük bir kültürdür benim için. Zira aksi halde anlık bir şahlanmayla başlayan hazin bir sona doğru evrilen ahvalin bekçileri olmaya bir bir aday olacağız. Çok erken yaşlarda ARAMAK kelimesi ile benliğimi aramaya, kendimi bulmaya, iç dünyama yolculuk yapmaya başladım. Bir duvarın süsünde, bir minarenin ezanında, bir kubbenin ahenkli nakışında buldum kendimi ve döndüm bir baktım etrafımda dört dönen zamana... Yüzyıllar öncesine ait bir izdüşümü buldum avuçlarımın arasında, ayaklarımın bir adım ötesinde; Topkapı Sarayı’ında, kaya parçasından yontulmuş bir taşı medeniyet hamuru ile yoğurmuşlar yüzyıllar önce ve çekip gitmişler... Geride Medine’den gelen medeniyetin iz düşümünü tarihe emanet etmişler.
İnsan ruhu ne ile yaşar?
İnsanı cevherli kılan idrakı, aklı, kabiliyeti, sabrı ve aşkıdır. Zaman soluksuz akıp gitmede, geleni de yanında götürmede... Binbir hakikat nakışı ile işlenen yeryüzünün halifesi olarak; “kendi nefislerinizde birçok alametler vardır, hala görmüyor musunuz?” ayetinde olduğu gibi; kalk köşenden, kurtul bıktığın inadından, düş kalbini huzura çıkaran ilahi rengin, ahenginin peşine... Dön de bir bak yapamadığın bütün güzelliklere ama asla vazgeçme...
Hep yeniden yine iyi niyetle…
Siz hala görmüyor musunuz hakikatin huzurunda akseden ilahi sırları? Siz hala görmüyor musunuz yaratılan her şeyin ona ait olduğunu ve ona geri döneceğini? Siz hala görmüyor musunuz zamanın size nasıl meydan okuduğunu?
Vesselam...