Diyarbakır'da Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan, 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşması, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde sürüyor. Dava, 4 sanık ve 26 tanığın dinlenmesiyle tamamlandı. 3’üncü gününde devam eden duruşmada cinayet dosyasında tanık olan ancak suç delillerini gizlemek, değiştirmek veya yok etmek suçundan ise sanık olan tutuklular ile cinayetle suçlanan anne, amca, ağabey ve küçük kızı dereye gizleyen Nevzat Bahtiyar, Jandarma tarafından tutuklu bulundukları T Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan sıkı güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesine getirildi.
Duruşmanın ilk gününde "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan anne Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran, amcası Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar'ın savunmaları ve davada müşteki olan baba Arif Güran'ın ifade işlemleri tamamlanmıştı.
Dün, saat 09.00'da başlayan duruşmada 4 sanık ve 26 tanığın beyanları dinlenerek tamamlandı. Güran ailesinin avukatlarının talebi üzerine bugün yeni tanık ve avukat savunmaları verdi.
Duruşma, saat 10.00’da başladı.
BABA GÜRAN O KAMERAYA DİKKAT ÇEKMİŞTİ
Bugünkü duruşmada Güran ailesinden 9 kişi, tanık olarak dinlenecek. Diğer yandan ailenin talebi üzerine, olay günü bölgeyi gören ve Arif Güran'ın evinin karşısındaki Dara 2 Askeri Üs Bölgesi'nin güvenlik kameraları, mahkemeye sunulmak üzere hazırlandı. Hazırlanan görüntüler, bugünkü duruşmada izlendi. Baba Arif Güran, cinayeti aydınlatacak en önemli delilin askeri üs bölgesindeki kameraların olduğunu söylemişti.
DARA ÜS BÖLGESİ KAMERA KAYITLARI İZLENDİ
Mahkeme başkanı, sanık avukatlarının talep ettiği Dara Üs Bölgesi kameralarından görüntülerin geldiğini ve salonda izleneceğini açıkladı. Mahkeme Başkanı, "Sanık avukatlarının talebi üzerine Diyarbakır Başsavcılığı'na yazdık. Ben de izlemedim. Birlikte göreceğiz. İnşallah sizin talep ettiğiniz görüntülerdir gelenler" ifadelerini kullandı.
Tanık ifadelerinin tamamlanmasının ardından mahkeme başkanı, Arif Güran'a seslenerek, "Arif bey, ısrarla üzerinde durduğunuz videolar Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından izlenmiş ve bir husus olmadığı için es geçilmişti" dedi. Arif Güran, "Dara-2 mi?" diye sordu. Mahkeme başkanı, "Evet dediğiniz bu değilse, başka kamera varsa onu da alırız” dedi. Ardından, Dara-2 isimli video, salonda izlettirildi.
Mahkeme başkanı, "Kamera görüntüleri ile ilgili bir değerlendirme yapacağız. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nı telefonla arayıp, hangi kayıt olduğunu soracağız. Yanlış anlaşılmasın" diyerek, mahkeme heyeti ile birlikte dışarı çıktı.
ARİF GÜRAN, "O KAYITLAR MAHKEMEYE GELMEZSE AÇLIK GREVİ YAPACAĞIM" DEMİŞTİ
İlk duruşma öncesi gazeteci Rojda Altıntaş’ın YouTube kanalına konuk olan Narin'in babası Arif Güran, "Evime 700 metre uzaklıktaki kameranın kayıtları neden iddianamede yok?” demişti. Güran, görüntülerin mahkeme kayıtlarına alınmaması durumunda 3 oğluyla birlikte TBMM önünde açlık grevi yapacağını da söylemişti.
Mahkeme başkanı itirafçıya, "Nevzat Bahtiyar, dön etrafına bak. Bu kadar insan burada, kaç gündür buradayız. Duygu sömürüsü yapmıyorum. Bir birey olarak soruyorum. Senin geçen celse verdiğin beyanlar doğru mu? İftira mı?" dedi ve cübbesini çıkardı. Mahkeme başkanı, "Bak yeni kamera kayıtları çıkabilir" dedi.
Nevzat Bahtiyar, "Bilmiyorum hatırlamıyorum" dedi. Mahkeme Başkanı bunun üzerine, "Hatırlamıyorum değil, sakladığın bir şey var mı?" sorusunu yönelti. Nevzat Bahtiyar, "Yok." yanıtını verdi.
DİKKAT ÇEEKN DİYALOG
Mahkeme Başkanı: Bu küçük alan, Narin kızımızın bırakıldığı yer. Buyurun Nahit Bey, sorunuzu alalım.
▪️ Nahit Eren: Bu raporu anladın mı?
▪️ Nevzat Bahtiyar: Anlamadım.
▪️ Nahit Eren: Bu rapor diyor ki, Narin’in naaşından, ceset diyemiyorum, Adli Tıp Kurumu dedi ki, bulunduktan 19 gün önce öldürülmüş. Bunu nereden elde ediyorlar? Böceklerden, kavralardan, Narin’in bedeninde bunlardan çok vardı ve buradan tarih çıkarıyorlar. Şimdi rapor diyor ki, bu naaş tamamen suyun içerisinde, bu böcekler yaşamaz. O yüzden sana bir kez daha soruyorum, Nevzat Bahtiyar, sen daha önce başka yere gömdün mü?
▪️ Nevzat Bahtiyar: Kesinlikle hayır.
▪️ Mahkeme Başkanı: Çuvalın tamamı su altına girdi mi, taş ıslandı mı?
▪️ Nevzat Bahtiyar: Taş hepsi ıslanmadı, ben de çok hatırlamıyorum.
▪️ Nahit Eren: Sen arama faaliyetlerinden dolayı DSİ suyunun oraya yönlendirildiğini biliyorsun değil mi?
▪️ Nevzat Bahtiyar: Evet.
TANIKLAR ARABA ALIM SATIM ANLAŞMAZLIĞINI ANLATTI
3. celsede ilk olarak Cahit ismindeki tanık dinlendi. İşte mahkemede yaşananlar...
Tanık: Nevzat Bahtiyar ile Arif Güran araba meselesi yüzünden beni çağırdı. Nevzat anlattı, sonra Arif Güran anlattı. Nevzat’a, para ödemesi gerektiğini söyledim. Ödemeyeceğini söyledi.
Hakim: Nevzat, "Yakacağım ortalığı, ödemeyeceğim" dedi mi?
Tanık: Salim Güran, "10 bin lira ben, 10 bin lira Arif ödesin, 50 bin lira da Nevzat ödesin" dedi.
Hakim: Nevzat kabul etti mi?
Tanık: Önce param yok dedi, sonra kabul etti.
Hakim: "Ben bu paranın hesabını sorarım" dedi mi?
Tanık: Ben görmedim, günahını alamam, gördüğümü anlatıyorum.
Hakim: Ben de gördüğünü anlattığın için teşekkür ederim. Siz neden aile meclisi kurup olaya el attınız?
Tanık: İkisi de bizim akrabamızdır.
Hakim: Yani sizi bu olayı çözün diye mi çağırdı?
Tanık: Evet, Arif Güran çağırdı.
Hakim: Siz aile meclisindeki toplantılara katıldınız mı?
Tanık: Yok, katılmadım.
İKİNCİ TANIK VEYSEL'İN MAHKEME İFADESİ
Diğer tanık Veysel Subatan anlatıyor mahkeme heyetinin karşısına çıktı.
Tanık: Arif ile Nevzat arasında araba problemi vardı. Akşam Salim'in evine gittim.
Hakim: Seni kim çağırdı?
Tanık: Arif Güran çağırdı. Nevzat'ı çağırdılar. O da geldi. Nevzat’ın verdiği araba kusurlu çıkmış; 80 bin ödeme yapması gerekiyordu. "Arif'e haksızlık yapıyorsun" dedik. 80 bini ödemezsen mahkemede daha fazla olacak, aranızda anlaşın" dedim. Nevzat kabul etmedi, yanaşmadı. "Ben bu parayı ödemiyorum" dedi. Soy isimleri Kaya olan kişileri çağırdı. Nevzat; "Ben arabayı satmışım, gitmiş" dedi. Nevzat’a da bir haksızlık olmasın diye orta yolu bulmaya çalıştık. Salim Güran da, "Madem bizim evde toplanmışsınız, bu meseleyi çözelim" dedi. Sonra Nevzat ödemesi gerekeni kabul etmişti. Nasıl etti bilmiyorum.
Hakim: Nasıl kabul etti?
Tanık: Zorla kabul etti gibi.
Hakim: Normal. Nevzat sizi tehdit etti mi?
Tanık: Hayır, biz oradan kalkınca, problem çözüldü diye düşündük.
Hakim: Tamam, herkes ödediğini söylüyor zaten de bu olay ne zaman oldu?
Tanık: Aşağı yukarı 2 ay var.
Hakim: Bu olaydan sonra Güran ile Bahtiyar ailesi arasında gerilim oldu mu?
Tanık: Şahit olmadım.
TANIK RUBBETTİN KAYA İFADE VERDİ
Tanık: "Bizim evimize gelebilir misin" dedi. Gittim, Nevzat, Salim, Arif oradaydı. Araba konusunun nedenini sordum. Arif Güran, Nevzat Bahtiyar'ın kendisine araba getirdiğini söyledi. 80 bin liralık bir araba meselesinden bahsettiler. Orada biraz ağız dalaşı oldu. 10 bin lira Salim, 10 bin lira Arif verecek dendi. Nevzat, "Bizim aramızda dava olmaz" dedi.
Sonra Nevzat Bahtiyar’a dönerek, "Doğru mu Nevzat?" diye sordu.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Tamam, bana bak, Nevzat'a bakma" diye uyardı.
HALİL GÜRAN İFADE VERDİ
Tanık İbrahim Halil Güran kürsüye geldi.
Hakim: Tanıklık yapacak mısın?
Tanık: Yaparım.
Halim: Yap.
Tanık: Ben ne bileyim, getir dediler, getirdik. Ben ve küçük oğlum bakkala gittik, oradan buzlaç aldık.
Hakim: Kaç liraya aldınız?
Tanık: Hatırlamıyorum, Sofi bakkal, 1 kuruş için gece yarısı bakkalı açan birisi. Ben bu yaşıma kadar o bakkalın hiç kapandığına şahit olmadım.
Hakim: Süheyla'nın orada kaç kişi vardı?
Tanık: Bedirhan… (Anlaşılmadı.)
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren araya girdi...
Nahit Eren: Çocuğunla gittiğin saati söyler misin?
Tanık: 17.35 sıralarıydı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı soru yöneltti...
- Narin kaybolduktan sonra yangın oldu, nedenini biliyor musunuz?
Tanık: Elektrik tellerini birbirine nasıl çarpacaklar, çok mantıksız.
Savcı sordu: Bakkala gittin mi?
Tanık: Evet.
Savcı: Bakkal bizzat orada mıydı?
Tanık: Evet, Sofi oradaydı.
Savcı: Kendisi ameliyat olduğunu söylüyor, ne ameliyatı?
Tanık: Raporlara bakabilirsiniz.
Sanık avukatı sordu:
- Balkonda Narin’e ait olabilecek bir yazma görmüşsünüz. Siz ailece ne düşündünüz?
Tanık: Biz hep diyorduk, bu çocuğun tepeye çıkma durumu varsa da eve girmeden, onu birinin kaçırdığını düşündük. Hiçbir zaman bizim köy tarihinde çocuğun öleceğine dair söylenti çıkmadı.
- Yani siz yazma ile geldiğini mi düşündünüz?
Tanık: Evet.
ZİHİNSEL ENGELLİ TANIK DİNLENDİ
Zihinsel ve bedensel engelli olan tanık Süleyman Kaya kürsüye gelince, mahkeme başkanı, "Süleyman nasılsın?" diye karşıladı. Daha sonra da yanına giderek "Rahat ol, heyecan yapma" dedi ve su verdi. Ardından sorgu başladı.
Hakim: Süleyman biz seninle tanışmak istedik sadece. Siz Enes’le bakkala gittiniz mi?
Süleyman Kaya: Gittik.
Hakim: Ne aldınız?
Süleyman Kaya: Enerji.
Hakim: Enerji içeceği mi?
Süleyman Kaya: Evet.
Hakim: Bakkal yaşlı mıydı, genç miydi?
Süleyman Kaya: Yaşlı.
TANIK İLE HAKİM ARASINDA İLGİNÇ DİYALOG
Tanık Muhammet Yakut ile mahkeme başkanı arasında ilginç bir diyalog yaşandı.
Hakim: Salim Güran neyin olur?
Muhammet Yakut: Bilmiyorum.
Hakim: Boşver o zaman. Muhammet niye geldin, hayırdır?
Muhammet Yakut: Tanıklık yapacakmışım dediler.
Hakim: Saat 17.30 gibi Enes geldi. Sen ne yapıyordun?
Muhammet Yakut: Araba yıkıyordum, Muhammet Kaya vardı. "Beni caminin yanına bırak, üvey babaannem beni görür, iş yaptırır, ben eve gideyim" dedi.
Diyarbakır Barosu avukatı sordu:
- Orada başka kim vardı?
Muhammet Yakut: Muhammet Kaya ve... (anlaşılmadı) Kaya.
- Sohbet ettiniz mi?
Muhammet Yakut: Evet.
- Ne kadar sürdü?
Muhammet Yakut: 15 dakika falan.
- Başka sohbetiniz oldu mu? Yanınızda kim vardı?
Muhammet Yakut: Muhammet ve Süleyman Kaya.
- O gün bir daha görmediniz mi?
Muhammet Yakut: Hayır, görmedim.
Sanık Avukatı isim hatası olduğunu söyledi
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren sordu:
- Eve gittiğinde saat kaçtı, hatırlıyor musun?
Muhammet Yakut: Hayır.
- Sizin ev ile cami arasında ne kadar mesafe var?
Muhammet Yakut: 200 metre kadar.
- Tarif eder misin, 200 metre ne kadar?
Muhammet Yakut: Tanık Gösterdi.
Sanık Avukatı yine araya girdi, "Zorlama sorular soruluyor" dedi.
Nahit Eren devam etti.
- Öğle yemeği yedin mi?
Muhammet Yakut: Evet.
- Kaçta işten çıktığını hatırlıyor musun?
Muhammet Yakut: Hatırlamıyorum, ama 12.30'da evdeydim.
Sanık Avukatı 3. kez araya girdi "Çarpaz sorgu yapılıyor" dedi.
Mahkeme başkanı devam edilmesini istedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı sordu:
- Enes’in öfke problemi var mıydı o gün?
Muhammet Yakut: Her zamanki gibiydi.
- Ne demek "her zamanki gibi?"
Muhammet Yakut: Yani sakindi.
- Hava sıcaktı, kısa kol giymiştir, kolunda iz, bir şey var mıydı?
Muhammet Yakut: Hayır yoktu.
TANIK MUHAMMET KAYA İFADE VERDİ
Hakim: Olay günü Enes’i gördün mü?
Muhammet Kaya: Evet. Enes, Muhammet Yakut ve Yağmur gittiler.
Hakim: Enes sinirli miydi?
Muhammet Kaya: Hayır, sakindi. Muhammet, Yağmur ve Enes arabaya bindiler.
Hakim: Neden?
Muhammet Kaya: Muhammet Yakut dedi ki, "Ben eve gideceğim, Enes beni de bırak" dedi.
Hakim: Sen de normal hayatına devam ettin sonra?
Muhammet Kaya: Evet.
Hakim: Süheyla'nın evini biliyor musun?
Muhammet Kaya: Biliyorum.
Hakim: Oraya gittin mi?
Muhammet Kaya: Gitmedim.
Hakim: Enes'in yüzünde morluk var mıydı?
Muhammet Kaya: Hayır.
Hakim: Kıyafetini hatırlıyor musun?
Muhammet Kaya: Hayır.
Hakim: Nereden hatırlayacaksın, doğru.
Sanık Avukatı araya girdi...
- Süleyman Kaya o gün yanında mıydı?
Muhammet Kaya: Ben gittiğimde Enes, Muhammet ve Yağmur oradaydı, bakkalın ön tarafında. Enes yeni geldiği için birbirimize sarıldık.
Hakim: Bakkal orada mıydı?
Muhammet Kaya: Bakkalın oğlu oradaydı.
14 yaşındaki tanık M.T.K. duruşma salonuna getirildi ancak yaşı küçük olduğu için tanıklık yapmasından vazgeçildi.
TANIK ELEKTRİKÇİ HASAN KÜRSÜDE
Hakim: O gün ne yapıyordunuz?
Tanık Hasan: Ben elektrikçiydim, Salim ile görüştüm. 1 saat beraber kaldık.
Hakim: İkindi ezanı okunmuş muydu?
- Bilmiyorum, okunmuş olabilir.
Hakim: Nerede görüştünüz?
- Tarlada.
Hakim: Neden görüştünüz?
- Elektrik işleri vardı.
Hakim: Kim vardı?
- Mehmet Atasoy ve Ramazan Atasoy vardı.
Hakim: Ne yaptınız?
- Karpuz yedik, muhtarlarla elimizi yıkadık.
Hakim: Başka yere gittiniz mi?
- Tahmini 16.00 gibi Salim’in yanından ayrıldım.
Hakim: Daha önceki ifadenizde başka bir saat vermiştiniz.
Tanık Hasan burada bir cevap veremedi.
Hakim: Salim’in kıyafetlerini hatırlıyor musun?
Tanık Hasan: Hayır.
Hakim: Salim ile nasıl haberleştiniz?
- Gittiğimiz zaman oradaydı.
Hakim: Doğaçlama mı gittiniz?
- Doğrudan gittim.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren sordu:
- Az önce Ramazan Atasoy ve Mehmet Selim Atasoy orada dediniz.
Hasan: Doğrudur.
Nahit Eren: Siz 15 dakika karpuz yediniz, sonra işi yaptınız. 17.30 gibi birbirinizden ayrıldınız, doğru mu?
Hasan: Evet.
Nahit Eren: Ramazan ve Mehmet Selim Atasoy 17.30 gibi orada mıydı?
Hasan: Hayır, değillerdi.
TANIK ABDULSAMED YEŞİLDAĞ İFADE VERDİ
Hakim: Narin'in kaybolduğu gün Hasan beyle nasıl konuştunuz?
Abdulsamed Yeşildağ: Mehmet Şerif Güran bana telefon açtı, bir arızadan bahsetti. Tamir için gittim, sonra bu kadar paraya yapacağımı söyledim.
Hakim: Ne kadara anlaştınız?
Abdulsamed Yeşildağ: 3 bin TL'ye anlaştık.
Hakim: Çok hızlı konuşuyorsun, işini de böyle hızlı mı yaparsın?
Abdulsamed Yeşildağ: Evet.
Hakim: Maşallah. Kaç gibi Mehmet Şerif Güran ile konuştunuz?
Abdulsamed Yeşildağ: 16.00 gibiydi.
Hakim: Tarlada ne yediniz?
Abdulsamed Yeşildağ: Karpuz yedik.
Hakim: Menemen de yemişsiniz?
Abdulsamed Yeşildağ: Evet.
Hakim: Kim kim yediniz? Çocuk var mıydı?
Abdulsamed Yeşildağ: 2 çocuk vardı.
Hakim: Kız erkek?
Abdulsamed Yeşildağ: Vallahi bilmiyorum.
Hakim: Ramazan Atasoy orada mıydı?
Abdulsamed Yeşildağ: Çevre.
Hakim: Babası orada mıydı?
Abdulsamed Yeşildağ: Babası yoktu.
Hakim: Oradan kaçta ayrıldınız?
Abdulsamed Yeşildağ: 17.40 gibi.
Hakim: Karpuz yediğiniz yerde başka kim vardı?
Abdulsamed Yeşildağ: Çocuk vardı.
Hakim: Ne yapıyorlardı?
Abdulsamed Yeşildağ: Oyun oynuyorlardı.
Hakim: Salim’in olay günü kıyafetlerini hatırlıyor musun?
Abdulsamed Yeşildağ: Vallahi hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı tanık ifadelerinin bittiğini, tanıkların isterlerse duruşmayı takip edebileceklerini söyledi.
NAHİT EREN: SU İÇİNDE OLAN CESET NASIL OLUR DA KARASAL LAVRALAR TAŞIR?
Duruşmada, Narin'in babası Arif Güran ve ağabeyi Baran Güran ile tutuklu sanıklar Salim Güran, Yüksel Güran ve Enes Güran, mahkeme heyetinin kararıyla dışarı çıkarıldı ve salonda tutuklu sanıklardan sadece Nevzat Bahtiyar kaldı. Ardından eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren'in talebiyle, Nevzat Bahtiyar'ın yer gösterme videosu ekrana yansıtıldı. Nahit Eren, "Üzülerek söylüyorum, vücut üzerindeki lavralar, canlılar İstanbul Adli Tıp’a gitti. Rapordan okuyorum; 'Bu haliyle cesedin bazı kısımlarının karada kaldığı değerlendirilmektedir" ifadelerini kullandı. Eren, "Su içinde olan ceset nasıl olur da karasal lavralar taşır?" diye sordu.
ARİF GÜRAN, EŞİ VE OĞLUYLA GÖRÜŞTÜ
Duruşmaya, 1 saat ara verildi. Verilen arada Arif Güran, mahkeme başkanının izniyle eşi Yüksel Güran ve oğlu Enes Güran ile duruşma salonunda görüştü.
Aranın sona ermesiyle birlikte, mahkeme heyeti, sanıklar, tanıklar, avukatlar ve izleyiciler yerini aldı. Duruşma yeniden başladı.
ARİF GÜRAN'IN YERİ DEĞİŞTİRİLDİ
Arif Güran, tanıkların olduğu bölümde eşi Yüksel Güran’a yakın bir yere oturdu. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Duruşma düzeni sabittir, herkesin yeri bellidir" diyerek, Arif Güran’ın oturduğu yerden kalkmasını istedi.
"GİDİN YALAN KONUŞUN" DEDİKTEN SONRA YUMRUKLU SALDIRIYA UĞRAYAN KADIN: BEN O SÖZLERİ BASINA SÖYLEDİM
Narin'in cesedi otopsi işlemleri için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu (ATK) Müdürlüğüne götürülürken, cenaze bekleme salonu önünde bekleyen bir kadın “Gidin yalan konuşun, tamam mı” diye bağırmıştı. Ailenin yakını Oya Yorulmaz adlı kadın, bu sözlerin ardından yanında bulunan bir erkeğin yumruklu saldırısına uğramıştı. Oya Yorulmaz, bugünkü duruşmada tanık olarak dinlendi. Mahkeme başkanının, "Gidin yalan konuşun" ifadesini sorduğu Yorulmaz, "Ben o sözleri basına söyledim. 'Gidin yalan haber yapın' anlamında söyledim. Çünkü yalan haber yapıyorlardı" yanıtını verdi.
SAVCILIK, TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ
Savcı, tutukluların tutukluluk halinin devam etmesini talep etti.
Mahkeme başkanı, Dara-2 kamerasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Görüntülerin oldukça fazla olduğunu ve bunların ayırt edilip getirileceğini belirtti.
DİYARBAKIR BAROSU: TUTUKLULUK TALEBİNE KATILIYORUZ
Diyarbakır Barosu'ndan bir avukat konuştu: "Tutukluluk devamı talebine katılıyoruz. Birsen Güran, 4 ayrı ifade verdi ve eski beyanlarını kabul etmedi. 23 Ekim'de verdiğiniz ifade gerçek iradenize uygun muydu? Birsen Güran’ın ifadesinde, "Narin 17:40’ta evimize geldi" şeklinde çok net bir açıklama var. Salim Güran’ın yönlendirmesi olduğunu düşünüyoruz. Mantık şu: Bir terlik bulsam ve bunun Narin'e ait olduğunu düşünsem, kolluk kuvvetlerine teslim ederim. Muhammet Kaya aracına alıyor, fakat Muhammet Kaya, bu terliğin Narin'e ait olduğunu düşündüğü halde nasıl olur da vermiyor?
Aile neden toplantıları gizliyor? Bir kısmı yapıldığını, bir kısmı yapılmadığını söylüyor. Güran ailesinin telefon kayıtlarını silmesi ise ayrı bir konu. Buradakilere soruyorum, en son ne zaman telefon kayıtlarınızı sildiniz? Eğer sadece Salim Güran silseydi, tesadüf olabilir diye düşünebilirdik. Ancak eğer birden fazla kişi bunu yapıyorsa, bu durum şüphe uyandırır.
Salim Güran, olay günü birçok görüşme yapıyor. Bir görüşmede saat 15.16 diyor, bir sonraki görüşmesinde ise 'Çingeneler kaçırmış olabilir' diyor. Sayın Başkan, Salim bu saati nereden biliyor? Salim Güran, kendi beyanıyla karşıdakine 15.16 demesi kuşkuludur. Peki, çingenelere yönelik bir adım atıldı mı? Ben böyle bir şeye rastlamadım.
Sayın Başkan, Salim Güran mahkemede ısrarla 'kıyafet değiştirmedim' diyor ama daha önce kıyafet değiştirdiğini söyledi. Biz hangisine inanacağız? Narin’in DNA’sının çıktığı araç peki? Birazdan sanık avukatları savunma yapacak ama sayın başkan, araçta bulunan tek DNA o. Dolayısıyla bir şekilde aylar önceki nişan konusuyla DNA oraya gitmemiştir.
Duruşmanın birinci gününde neler yaşandı?
Duruşmanın 13 saat süren ilk gününde tutuklu bulundukları cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde adliyeye getirilen sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'in cesedini taşıyan Nevzat Bahtiyar ifade verdi. Nevzat Bahtiyar, mahkemede verdiği ifadede, amca Salim Güran'ın kendisine, "Yüksel ile cinsel ilişkiye girerken Narin gördü, bu yüzden öldürdüm" dediğini söyledi. Bahtiyar, "Büyük ihtimal boğarak öldürdüler. Cesedi ahırdaki torbaya ben koydum. Amcası benden Narin'in cesedini parçalamamı istedi. Vicdanım el vermedi" ifadelerini kullandı.
Anne Yüksel Güran olay gününü anlattı. Hakimin, Narin'in cesedi bulunmadan önce televizyona verdiği röportajda, "Kim öldürdüyse getirsin, mezarı olsun" dediğini söylemesi üzerine Yüksel Güran, "Demedim, herkes yalan söylüyor" dedi. Anne Güran, "Salim Güran ile ilişkiniz var mı?" sorusuna da "Salim ile ilişkim olsa beni öldürün, namusuma leke sürmeyin" yanıtını verdi.
Anne Yüksel Güran'ın ardından ifade veren Amca Salim Güran, baz kayıtlarını kabul etmediğini dile getirdi. Amca Güran, önce telefonundaki mesajları "eskort mesajları" olması sebebiyle sildiğini söyledi, sonra mesajları silme sebebinin "keleş mermisi" olduğunu öne sürdü. Amca Güran soruşturma sürecinde de aynı çelişkili ifadeleri vermişti. Aracında Narin'in DNA'sı tespit edilen Salim Güran, Narin'in aracına "kesinlikle binmediğini" söyledi, "Narin'in cesedinin üzerine çalıyı sen mi koydun?" sorusunu, "O dere çok uzun. Jandarma bulamamış, ben mi bulacağım?" diye cevapladı.
Baba Güran, hakimin, "Aile arasında 'Biz bu cinayeti Nevzat'a yıkalım' diye karar aldınız mı?" sorusuna "Hayır Hakim Bey, ben çocuğumun katili ile mi anlaşacağım?" cevabını verdi. Arif Güran, oğlu Enes Güran'a "Çok konuşma" demesinin sorulması üzerine de "Ben miyim katil? Oğlumu mu koruyorum? Oğluma ne diyeyim? Sadece moral vermişim" diyerek tepki gösterdi.
DURUŞMANIN İKİNCİ GÜNÜNDE BABA FENALAŞTI
İlk günkü gergin duruşmada hakim karşısına çıkan 4 sanığın ardından, ikinci gün tanıkların ifadeleri alındı.
Amca Salim Güran'ın eşi Birsen Güran, mahkemede, savcılıktaki ilk ifadesini baskı ve şiddet altında verdiğini söylerken, korktuğu için değiştiremediğini belirtti.
Mahkemede tanık olarak ifade veren Baran Güran ve diğer aile üyeleri arasında sert tartışmalar yaşandı.
Diyarbakır Barosu avukatının, abi Baran Güran'a sözleri sonrası baba Arif Güran sinirlenerek yerinden kalktı. Sinir krizi geçiren Arif Güran, salonu terk etti. Güran, ambulansta ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı.