Günümüzde yazılan mealler üzerinden Kuranı doğru anlamak, çok zor
görünmektedir. Bir ayetin anlaşılması için önceki ve sonraki
ayetler ile kuranın diğer ayetleri ile birlikte değerlendirilmesi
gerekir. Geleneksel medrese usulü ile verilen eğitimde, bu durumun
anlatılması için siyak-sibak kavramı kullanılır. Kuran’ı okuyan
kişiler bu siyak-sibak ilişkisini bilmeden Arapça bilseler dahi
Kuran’ı doğru olarak anlamazlar. Hatta Türkçe mealler üzerinden,
Kuran okumaları yapan kişilerin, doğru olarak anlamaları daha da
zordur.
Siyak-sibak kavramı günümüz, yazı dilinde paragrafa denk düşebilir.
Paragraf tek bir düşünceyi anlatan birçok cümlenin bir araya
gelmesi ile oluşan kelime ve cümle topluluğudur. Kuran’da
paragraflandırma, şeklinde bir anlatım düzeni yok. Kuran konuşma ve
hitap dili ile yazılmış, bugünkü yazı dili ile yazılmamış bir
kitaptır. Bir sure içindeki ayetler numaralandırılıp dizilerek
yazılmıştır. Kuran’ı anlamaya çalışan tefsir ve fıkıh alimleri
paragraflandırma yapılamayan Kuran metni üzerinden anlam verebilmek
için siyak-sibak içinde değerlendirme yapmıştır. Yani bir ayetin
anlamına vakıf olabilmek için o ayeti ilgilendiren önceki ve
sonraki ayetlerin de göz önünde bulundurulması gerekliliğinden
hareket etmişlerdir. Aynı konuyu anlatan ayetler bir arada
değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme yöntemine ise siyak-sibak’ına
bakma denilmiştir.
Ayetlerdeki siyak-sibak ilişkisi, paragraflandırma ile
benzeşmektedir. Ancak Kuran yazı dili ile yazılmayıp, konuşma ve
hitap dili ile yazıldığı için tam olarak paragraflandırılması çok
zordur. Çünkü konuşma ve hitap dilinde, bir konu anlatılırken asıl
konu ile uzaktan ilgisi olan diğer konulardan da bahsedilir. Çünkü
amaç, karşı tarafın aklına ve duygularına hitap ederek ikna
etmektir. Konuşma ve hitap dilinde tekrarlar vardır, çokça örnek
verme vardır. Yazı dilinde ise aynı cümle birden çok tekrar
edilmez, bir konu bir kere anlatılır, birkaç örnek olay anlatılır.
Oysa ki Kuran, yazı diline uygun olarak tercüme edilmekte, ancak
yazı dilinin en önemli anlatım kuralı olan paragraflandırma
yapılmamaktadır. Paragraflandırmanın olmaması ise Kuran’ı anlamayı
zorlaştırmaktadır.
Peki ne yapmalı? Zor da olsa Kuran’ı paragraflandırarak anlamaya
çalışmalıdır. Önce bir sûrenin ayetlerinin konu aralıklarını tespit
etmeli sonra aynı konuyu anlatan paragraflar belirlenmelidir. Ben
Bakara süresini bu şekilde yapmayı denedim çok yoruldum. İki hafta
sürdü. (sonraki yazılarımda bu çalışmamı yayınlayacağım.)
Kuran’ın tilmizlerini, sureleri konulara bölmeye sonra da bu
konuları paragraflara bölmeye davet ediyorum. Temel ilkemiz; bir
paragraf içinde iki konu anlatılmayacak, aynı konuyu anlatan iki
paragraf arasında farklı bir konuya yer verilmeyecek. Bir sure
içinde bir konu bitip başka bir konuya geçerken, arasında mantıki
bir ilişki olacak. Yani aynı sure içinde bir konudan başka bir
konuya geçerken, anlamsız bir geçiş olmayacak. Surelerin ayetleri
sıralanırken, bir amaç doğrultusunda ve anlamlı bir bütün içinde
sıralanmış olacak.
Kuran tilmizleri buyurun kolay gelsin!