Filistin’de 7 Ekim’den bu yana yaklaşık 15 bin çocuk, 10 bin kadın olmak üzere 35 bin kişi İsrail tarafından katledildi. Şu an siz bu yazıyı okurken bile Filistinli bir çocuk “acaba üzerime ne zaman bomba düşecek” korkusuyla uyuyamıyor, oyuncaklarıyla oynayamıyor, sokakta arkadaşlarıyla vakit geçiremiyor. Filistinli anneler belki de son kez olduğu bilinciyle evlatlarının kokusunu burnuna çekiyor.
Yaşadıkları travma aklımızın alabileceği bir şey değil. Onları anlamamız mümkün değil. Çünkü biz hala onları katledenlerin ürettiklerini tüketiyoruz, onların mağazalarından alışveriş yapıyoruz, onların zenginliklerine zenginlik katıp, “alın bu mermiyi de benim paramla üretin” diyoruz. Eğer onlara verdiğiniz 1 lira vicdanınızı rahatsız etmiyorsa, dertlenmemiz gereken Filistin değil, insanlığımızdır.
Bunca katliama rağmen, bütün dünyanın suspus oluşunu görmek yetmezmiş gibi bir de dünyanın ‘’SÖZDE’’ insan hakları savunucusu Amerika’nın, “güya” demokrasinin ve uygarlığın mimarlarının yer aldığı senatosunda bu vahşi katliamı yapan İsrail Başbakanı Terörist Binyamin Netanyahu ayakta alkışlandı.
Bu İsrail şakşakçılarına şaşırdık mı? Tabii ki hayır. Zalimler aklındaki projelere, hayallerindeki topraklara ulaşabilmek için katliam yapanı alkışlamaya devam edecek.
Peki, içlerinde karşı duran yok mu? Olmaz mı? Az da olsa var. Senatoda, temsilciler meclisi üyesi Rashida Tlaib, elinde tutup gözlerine sokarcasına kaldırdığı ‘’War Criminal’’ (Savaş Suçlusu) yazısıyla, bütün dünyanın yapması gerektiği gibi dik bir duruş sergiledi. O kadar zalim içerisinde cesur olabilmek budur işte. Bütün senato toplansa, Rashida Tlaib’in bir parmağındaki ojesi bile olamaz. Ben de seni ayakta alkışlıyorum cesur kadın.
Peki Müslümanlar nerede?
Dünya üzerinde 2 milyarı aşkın Müslümanın yaşadığı bilinmekte. Ama ne acıdır ki 2 milyar Müslüman bir olup İstanbul’un yarısı kadar nüfusa sahip, devlet bile denmeyecek bir topluluk ile başa çıkamıyor. Ebabil kuşları bir defa geldi ve Ebrehe’nin fil ordusunu darmaduman etti. İkinci defa gelirse, bunca katliamı sadece kınama ile geçiştiren Müslüman ülkeleri dururken İsrail’i darmaduman edeceğini kimse düşünmesin.
Merak ediyorum, Yahudileri katleden bir Müslüman olsaydı ve onu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ayakta alkışlayarak karşılasaydık dünya ne tepki verirdi?
Mesela Filistin halkının onuru ve özgürlüğü için direnen mücahitler ordusu, Hamas’ın lideri İsmail Haniye’yi, mecliste Gazze hakkında konuşma yapması için davet etsek ne olur?
Hemen söyleyeyim; ekonomik anlamda çöküş ve sayısız ambargo! İşte bizim Müslüman birliğimiz burada bitiyor. Kendi içimizde bile birlik bozuluyor. Zamanında ithal ürünlerin fiyatlarını arttırdıklarında tencere tavacılar türemişti. O yüzden hem kendi içimizde hem Müslüman birliği olarak dik durulacaksa, zafere ulaşana kadar sabır ve sebat içinde olmamız kaçınılmazdır.