İslam Protestanlığı demek, Müslümanların tek bir Ümmet olmaktan
çıkartılıp birbirinden kopuk, irtibatsız bin fırkaya, hizbe,
görüşe, cemaate ayrılması demektir.
Türkiye bir Ehl-i Sünnet ülkesidir, İslam Protestanlığı Ehl-i
Sünnete aykırıdır, sapıklıktır.
Ehl-i Sünnette birlik, ittihad, vifak, kardeşlik, dayanışma,
tesanüd esastır. Protestanlık ayrılık, kopukluk, ötekilik,
başkalık, her kafadan ayrı ses çıkması, kaos, anarşi getirir.
Protestanlıkta her Müslüman İslamı, Kur’an tercüme ve meallerinden
yararlanarak kendi kafasına, kendi re’y ve hevasına göre yorumlar.
Ehl-i Sünnet bunu kabul etmez.
Ehl-i Sünnette üniter bir yapı vardır. Bütün mü’minler Ümmet çatısı
altındadır ve tek bir İmam-ı Kebire biat ve itaat ederler.
New York’ta İkiz kulelerin yıkılmasından sonra emperyalist ve
sömürgeci güçler İslamı ve Müslümanları en büyük düşman olarak ilan
etmişler, İslamı tahrif etmek, Müslümanları bölmek için planlar ve
programlar yapmışlardır.
BOP, Osmanlının yıkılmasından sonra bölünmüş olan İslam dünyasını
daha da bölmek amacına yöneliktir.
Afganistana bakınız… İrak’a bakınız… Suriye, Mısır… Somali,
Nijerya, Orta Afrika Cumhuriyeti… Hep bölünme, hep bölünme…
Türkiyeyi de bölmek istiyorlar. Bu maksatla yeni muharref beşerî
İslamlar türetmeye çalışıyorlar.
Herkes bilemez ama bendeniz çok iyi biliyorum; Türkiyede Ehl-i
Sünneti yıkmak, onun yerine birtakım ılımlı, light, suya sabuna
dokunmaz, fıkıhsız Şeriatsiz cihadsız tehlikesiz uysal evcil
işlerine gelen seküler bir İslam getirmek istiyorlar.
Bu maksatla Diyanete bile sızmışlardır.
İslamı Feminizm ile yıkmak istiyorlar.
Kur’an, Sünnet, Şeriat, fıkıh üzerine kurulu gerçek İslamı
kaldırıp, onun yerine ucuz, kolay, hayattan kopmuş, suya sabuna
dokunmaz laik bir İslam getirmek için sinsice çalışıyorlar.
Protestanlar İslamı beşerî bir ideolojiye, bir hümanizmaya
dönüştürmek istiyor.
Müslüman halk her yere bir cami diksin ama sakın birleşip tek bir
Ümmet haline gelmesin, sakın râşid ‘âdil muktedir bir İmama biat
etmesin.
19’uncu asırda Amerikada püriten=dindar bir Protestanlık vardı ama
bizde püriten İslam Protestanları yok.
Müslümanlar tek bir Ümmet olmadıkları için mutlaka olması gereken
birtakım temel kurumlara da sahip değildir.
Güçlü bir İslam Bilgi Bankamız yoktur.
TevhidÎ eğitim veren güçlü Mekteplerimiz yoktur.
Güçlü İslam Medreselerimiz yoktur.
Güçlü tasavvuf tarikatlarımız, meclis-i Meşayihimiz yoktur.
Hindistandaki Nedvetü’l-Ulema gibi güçlü İslam üniversitelerimiz
yoktur.
İslamı dünyaya tanıtacak, Yahova şahitlerinin yüz küsur lisanda her
ay 40 milyon nüshadan fazla basılan Tarassut Kulesi gibi bir
dergimiz yoktur.
Müslüman halk islamî magazin haberleri ve dedikodular ile
uyutulmakta, afyonlanmakta, yönlendirilmektedir.
Müslümanları parçalamak, Ehl-i Sünneti yıkmak için ölü Mutezile
mezhebi bile hortlatılmıştır.
Dinlerarası diyalog ve hoşgörü perdesi ardında İslamın Allah
katında tek hak ve makbul din olduğu inancı yıkılmak isteniyor.
İraktan, Suriyeden, Mısırdan ibret alamayan Müslüman yığınlar ne
yapacağını bilmez vaziyette.
İslam düşmanları bazı büyük islamî cemaatleri, tarikatları,
grupları holdingleştirererek, dev anonim şirketler haline
getirerek, faize bulaştırarak dejenere etmeye çalışıyor.
On milyonlarca adet Kur’an meali, tercümesi, tefsiri var ama on
milyonlarca Müslüman, ilmihal özetini, Allahın on dört sıfatını,
Peygamberlerin (aleyhimüsselam) beş sıfatını bile bilmiyor.
İslam Protestanlığını durduramazsak, bugünkü kaos anarşi bölünme
tefrika ile geleceğimiz çok karanlıktır.
İslam tevhid dinidir. Allah birdir. Bütün mü’minler tek bir Ümmet
olmalıdır. Hak din tektir, o da İslamdır. Bütün mü’minler râşid bir
İmama biat ve itaat etmelidir. Müslümanların Ümmet Şûrası. ‘Âqiller
Meclisi, Fetva Meclisi, Nasihat ve Emr-i Maruf Nehy-i Münker Heyeti
olmalıdır.
İslam Protestanlığı sapıklıklar, bozukluklar, tahrifler, gafletler,
hıyanetler , zaaflar, hezimetler, mağlubiyetler, zilletler,
esaretler yumağıdır.
(İkinci yazı)
Kurtarıcı Teklif ve Temenniler
(Maddeler önem sırasına göre yazılmamıştır…)
TÜRKİYENİN düzelmesi, ıslah olması, kurtulması, yücelmesi için;
okuryazar Müslüman bir vatandaş olarak şu maddeleri teklif ve
temenni ediyorum:
(1) Uluslararası temizlik ve şeffaflık notumuz, 10 üzerinden en az
7 olmalıdır. Şu anda 5’tir. Bu 5 notuyla kurtulmamız, yücelmemiz,
ayakta durmamız mümkün değildir.
(2) Genç nesilleri=kuşakları bilgili kültürlü, ahlaklı faziletli,
vasıflı, estetik boyutuna sahip Türkiyeliler olarak yetiştirmek
için mutlaka gerçekten millî bir eğitim sistemi kurulmalı,
İngilteredeki Eton koleji gibi üstün okullar açılmalıdır. Kemalist
eğitim sistemine son verilmelidir. İslam okullarında beş vakit
namazın okul camiinde okul imamının ardında cemaatle kılınması
mecburî olmalıdır.
(3) İlk planda en az beş milyon Türkiyeliye bin yıllık millî
yazımız mükemmel bir şekilde öğretilmeli, bu yazı ile günlük ve
haftalar gazeteler, kitaplar yayınlanmalıdır.
(4) Bugünkü yozlaştırılmış, arı ve duru Türkçeden 1920’lerin zengin
Türkçesine dönülmelidir.
(5) İslam komünleri, İslam mahalle teşkilatı kurulmalıdır.
(6) Din sömürüsü, din istismarı yaparak, mukaddesatı alet ederek
zenginleşme kesin olarak önlenmeli, bunları yapanlar emsaline ibret
olarak şekilde çok ağır cezalara çarptırılmalı, doğduklarına pişman
edilmelidir.
(7) Halkı irşad edecek icazetli hocalar yetiştirmek için İslam
medreseleri açılmalıdır. Bunları seviyesi eski Endülüs, Bağdad
Nizamiye, İstanbul Fatih ve Süleymaniye sahn medreseleri ayarında
olmalı ve yeni Gazaliler, Süyutiler, M. Sabriler, Zahid
el-Kevseriler, Elmalılı Hamdiler ve benzeri büyük ulema
yetiştirilmelidir.
(8) Öncelikle Ehl-i Sünnet Müslümanlarının birleşip, üniter bir
Ümmet yapısı ve teşkilatı içinde yer almaları sağlanmalıdır.
Bugünkü bin parçalı İslam Protestanlığı, İslamcılıklar kaos ve
anarşisine en kısa zamanda son verilmelidir.
(9) Ülkedeki yüz bin camiin mihraplarına icazetli fakih seviyesinde
idealist imamlar geçirilmeli, bunların (Şeriat sınırları içinde
kalmak şartıyla) tasavvuf boyutu da bulunmalıdır.
(10) Camiler sabah namazlarında, cuma namazlarında olduğu gibi
dolmalı ve taşmalıdır.
(11) Müslümanlar âdil, râşid, kâmil, muttaqi, müdebbir, muktedir,
ehliyetli, liyakatli, müeyyed min ‘indillah bir İmam-ı Kebire biat
ve itaat etmelidir.
(12) Ümmetin bir Şûrası (Şûra-i Ümmet), bir Fetva Meclisi, bir
‘Âqiller heyeti, bir Mâruf ile emr ve münkerden nehy teşkilatı
bulunmalıdır.
(13) Ümmetin (Şu veya bu cemaatin veya tarikatin değil) günlük bayi
satışı (taşıma su, abone ile değil) en az bir milyon olan çok ciddî
ve etkili bir gazetesi bulunmalıdır.
(14) Haftada en az yarım milyon bayi satışı olan bir dergisi
olmalıdır.
(15) Dünyanın büyük otomobil fabrikalarından biri satın alınarak en
kısa zamanda yüzde yüz yerli ve millî mükemmel otomobiller
üretilmelidir.
(16) Nereden buldun kanunu çıkartılmalı, hukuk ve ahlak dışı
yollarla elde edilmiş kirli, kara, necis servetlerin hesabı
sorulmalıdır.
(17) Din politikaya alet edilmemeli, politikanın üzerinde
tutulmalıdır.
(18) Yeterli sayıda medenî, üstün, vasıflı, güçlü, etkili, temiz,
ahlaklı faziletli Müslüman kadrolar yetiştirilmelidir.
(19) Lüks, israf, seks serbestliği, müstehcen yayınlar, devlet
vesikalı KDV’li seks köleliği ve benzeri beyinsizliklere son
verilmelidir.
(20) Türkiyenin temizlenmesi konusunda Singapur örneğinden ve o
ülkeyi kalkındıran Çinli dahi lider Lee Kuan Yew’in hizmetlerinden
ders ve ibret alınmalıdır.
(21) Parçalanmaya, fitne ve fesada, çekişip tepişmeye, Müslümanlar
arası kavga ve savaş çıkmasına yol açan cemaatçiliklere,
tarikatçiliklere, hizipçiliğe, holiganlığa son verilmelidir.
(22) Dünyanın her ülkesinden Türkiyeye beyin göçü
sağlanmalıdır.
(23) Başlangıçta üç ülkeyle de olsa, İslam Birliği kurulmalı,
vizesiz dolaşma, müşterek para imkanı sağlanmalıdır.
(24) İslamî hizmetlere yalan, hile, sahtekarlık, aldatma, fanatizm,
holiganlık, militanlık, maddî menfaat, şahsî prestij, sekter
zihniyet karıştırılmamalıdır.
(25) Halka alabildiğine din hürriyeti sağlanmalı; din sömürüsü ve
istismarı ise en sert, en acımasız şekilde cezalandırılmalıdır.
(26) İş, ticaret, sanayi, finans hayatını tanzim edip temizlemek
için ahîlik ve fütüvvet ahlakı canlandırılmalıdır.