Biz Müslümanlar olarak, imam Maturidi itikadına bağlıyız.
O da kısaca şudur:
Allah ruhlarımızı, yaratırken kendi ruhundan üfledi.
Sonra bize irade-i cüziye verdi. Yani bize yetecek akıl verip, bizi sorumlu tuttu.
Bu irade ile biz iyiyi, kötüyü ayırt edebiliriz. Doğruyu eğriyi, güzeli çirkini, hak ve adaleti de…
Kainatı yaratan, her şeye kadir olan, sonsuz enerji olan külli irade sahibi Allah;
Tabii ki, rahmandır, rahimdir. Bize acıdı. Kitap ve peygamber gönderdi.
Bu yolda giden liderleri de gönderdi.
***
Eğer biz onun yasaklarından sakınırsak, ihlas sahibi oluruz.
Eğer, emirlerini de tutarsak, takva ehli oluruz.
Yani kurtuluruz. Neden kurtuluruz?
Bizim içimizde imtihan için gönderiler nefsimizin, şeytanın, kafirlerin ve münafıkların şerrinden…
Bu bize dünyada ve ahirette mutluluk sağlar.
***
Biz Allah’ı, severiz, onun sevdiklerini de severiz. Onun sevmediklerini de sevmeyiz.
Bu bizim itikadımızda farzdır. Buna hub fillah, ve buğz fillah denir.
O halde biz; dünyaya hakim olup, bizi çepçevre kuşatan,
Bizi, ilmi, ekonomik, kültürel, siyasi ve askeri yönden, yöneten kafirlerin köleleriyiz.
Onlar Allah’ın yasakladığı, içki, kumar, zina, faiz, yalan, dolan her şeyi,
Meşru kılıp, yaygınlaştırıyor. Silah gücü ile bize de zorla bulaştırıyor.
Sistemi öyle kurmuşlar ki, hiçbir yere kımıldayamıyoruz.
İşte bizim itikadımıza göre , onları sevemeyiz.
Çünkü Allah onları sevmiyor.
***
İşte bizim sorunumuz budur.
Acaba, biz onları sevmiyor muyuz?
Sanıyorum, onları içimizden seviyoruz ki, onlar gibi giyiniyoruz.
Kızlarımız, göğüslerini, karınlarını, bacaklarını, onları sevdiği, onlara özendiği için açıyor.
Yaşlılarımız, emeklilerimiz onları sevdiği için, paralarını onların bankalarına yatırıyor.
Onun için, piyango, toto loto alıyoruz. Borsa oynuyoruz. Yani kumar oynuyoruz.
***
Onun için, bütün sosyal hayatımızı, devletimizi, ailemizi onlara benzetmeye çalışıyoruz.
Ne acı değil mi? Allah’ın sevmediklerini seviyoruz.
Sevgili Peygamberimizin(sav) dediği gibi,
“kişi sevdiği ile hasrolunur.” Yani gavurlarla haşr olmak ve cehennemi boylamak ne kötü…
İşte, itikaden sağlam olmak çok önemli,
Biz en büyük Allah’ı bilmeliyiz. Allahüekber!
Her iyilik ve kötülüğün ondan geldiğini bilmeliyiz. Ona teslim olmalıyız.
Nimetleri için şükretmeliyiz.
***
Biz itikadımızı bozduğumuz için kafirler bize örnek oluyor.
Silkinip kendimize gelmeliyiz.
Bu felaket gidişe dur demeliyiz. Yani cehenneme…
Ve en önemlisi, Yüce Rabbimize el açıp;
Ya Rabbi bizi kurtar! Peygamberinin yoluna dönder! Demeliyiz.
Yoksa bizim halimiz nice olur?