Enflasyonun yükselmesi, yönetimi tedbir almaya mecbur etti.

Enflasyon niye yükseldi? Çünkü devlet karşılıksız para bastı.

Niçin para bastı? Çünkü Pandemi dolayısıyla beklenmedik harcamalar çıktı,

Sonra, seçim geldi. Seçmeni razı etmek için EYT’ler emekli edildi. Ayrıca seçim masrafları bindi.

Sonra, deprem oldu. Trilyonlarca lira vatandaşa ödendi. Evler yollar yapıldı.

Bunlara karşı tamamen karşılıksız para basıldı.

Tabii ki, arada dost devletlerden borç alındı. Merkez bankası para değişimi yaptı (swap).

Elbette ki, bütün bu tedbirler, karşılıksız para basmayı engelleyemedi.

Hasılı, Merkez bankası para basarsa enflasyon yükselir. Fiyatlar artar. Pahalılık olur.

Türkiye’nin başına gelenler de budur.

               ***

Merkez Bankası para basmazsa, enflasyon düşer.

Ama o zaman da piyasada para daralır. Alışverişler azalır. Esnaf ve vatandaş sıkışır.

Piyasa durur. Seçim öncesi hiçbir iktidar bunu göze alamaz. Nitekim bizde olanlar da bunlardır.

Emekliye, 8 bin tl para verilse idi, AK parti seçimi kaybetmezdi.

Ama bu da devlete ayda 100 milyar lira yük getirecekti. Yılda trilyonlarca lira eder.

Maliye bakanı buna engel oldu. Sayın Cumhurbaşkanı da riske razı oldu.

 Ak parti kaybetti. Ama devlet kazandı.

Bu bakımdan demokrasi çok zararlı bir rejimdir.

Her ortamda mantıksız şekilde devlet tasarruflarına mani oluyor.

Dosdoğru bir hizmet yapılamıyor. Seçim masrafı, gereksiz harcamalar, 40 yaşında emeklilikler…

Bunu devlet millet çekiyor. Çalışmayana yattığı yerde aylık ödeniyor.

Emeklilik niye yapıldı? Tanzimat’ta, Batıya benzeyelim diye, emeklilik geldi,

Batı da yok, ama bir de ikramiye kondu. Mason sadrazamlar devleti borçlandırmak için yaptı.

Bunu erken işçi emeklilikleri   takip etti.

Dünyanın hiçbir yerinde olmayan kıdem tazminatı kondu.

Niçin kondu?  İşveren yatırım yapmasın diye…

Devlete ve yatırımcıya getirilen bu yük, devleti güçlendirmesin, savunmaya para harcamasın diye…

İşveren,  tazminat korkusundan yatırım yapmasın diye…

Hükümetler de seçim korkusundan millete zarar veren bu uygulamaları kaldıramıyor.

               ***

Şimdi seçim yok ya, artık hükümet sıkı para politikasına başlar.

Merkez Bankası artık kolay, kolay para basmayacak.

Maliye bakanlığı kamuda tasarruf tedbirine başladı. Araba, bina ve gereksiz harcamaları engelleyecek.

Bu bakımdan piyasa daralacak. Mallar düşmese bile fiyatlar artamayacak.

Keşke halk da tasarruf edip, yemeğini evde yapsa da masraf etmese,

Alış verişi pazardan yapsa,  Marka giymese, kapalı çarşıdan alım yapsa, kadınlara kredi kartı vermese…

Göreceksiniz, enflasyon nasıl düşüyor?

               ***

İbretlik bir olay anlatayım.

Doğu Almanya, Sovyetlerden kopunca, Batı Almanya ile birleşti.

Ekonomisi çok kötü olan, üretmeyen, sigortası olmayan doğunun masrafını, Batı Almanya üstlendi.

Bu olay Batı Almanlara pahalıya mal oldu.

Mark düştü ve hemen Euro ya geçtiler. Vatandaş anlayamadı bile…

Ama işçi sendikalarının tavrı, çok ibret verici ve anlamlı idi.

İktidar da Kohl vardı.  İşçi sendikaları teklif götürdü.

“Bu yıl maaşlarımızı artırmayalım. Ama işveren de bize vereceği parayla yatırım yapsın.” Dedi.

Çok milletçi ve vatansever bir tutum…

Sonra Almanya bu badireyi atlatıp, halka hissettirmeden kalkınmaya ve büyümeye devam etti.

               ***

Tarihin her devrinde, Vatan, millet ve Allah için her fedakarlığı yapan,

Dünyanın dört bucağında at koşturan yüce Türk milleti de böyle zamanlar da elbette fedakar olur.

Ama eksiğimiz var. Güzel ahlak, iman ve ibadet olarak biraz eğitilmemiz gerekiyor.

İnşallah Batı emperyalizmini ve eğitimini defedersek, her şey güzel olacak.