İslam’da idare hukuku; insanların dünya ve ahirette mutluluğu içindir.

Bunu Allah tayin etmiş, Kuran ve Peygamberimizin(sav) sünneti ile uygulamaya koymuştur.

Elbette, bu hukuka karşı kafirler,  münafıklar,  nefisler ve şeytan hep mücadele etti.

Sonunda İslam kazandı.

Peygamber Efendimizin(sav) Yesrib (Medine)deki kurduğu devlet; bütün sistemi ile oturdu.

Sonra peygamber terbiyesinden geçen güçlü devlet adamları yani sahabeler,

Bu devleti devam ettirdi. Bu devlet ki;

Dünyanın büyük iki devleti, Sasani’yi yıktı. Bizans’ın da topraklarının 3 te ikisini fethetti.

Bütün kuzey ve orta Afrika’yı, Anadolu’yu, Endülüs’ü, doğuda Çini, uzak doğuyu ve Hindistan’ı alarak,

Bu bölgelerde adaleti ve Allah’ın hukukunu uyguladı.

İnsanlara huzur, refah ve mutluluk getirdi.

               ***

Ama sonradan dünyada hilafeti de ukdesine alan Osmanlı, bu adaletle yönetirken,

Zafiyete uğradı. İpek yolunu kaybetti. Maddi ve manevi yönden gittikçe zayıfladı.

Askerleri imanını kaybetti. Güve gibi kendi devletini yemeye başladı.

Daha sonra da Allah’ın ve insanlığın düşmanı, emperyalizmin başı, İngilizler;

Osmanlı devletine el koydu. İslam hukukunu kaldırdı.

Padişaha, pantolon giydirdi. Sarığını başından aldı.

Mehteri ve Türk müziğini kaldırdı. Rumca, Fransızca okullar açtı.

Yörükleri yerleştirdi. Ahi teşkilatını kaldırdı. Sipahiliği kaldırdı.

Yani İslam’ın  Ikta sistemini kaldırıp, Türk milletinin elindeki toprakları aldı.

Faizi getirdi, içkiyi serbest etti. Zinaya giden yolları teşvik etti.

Piyangoyu, kumarı ve borsayı getirdi. Medreseleri bozdu. Ehli Sünnet yolunu kapattı.

Osmanlı içinde Masonluk yoluyla, devlet adamlarını İngiliz krallığına bağlayıp casus yaptı.

Osmanlı askerini İttihat terakki yoluyla devletine ve milletine düşman etti.

Trablusgarp, Balkan ve seferberlik savaşları yoluyla, 5 milyon Türkü yok etti.

Sonunda Osmanlıyı yıktı. Bu işleri yaparken, adını meşrutiyet koydu.

Sonra cumhuriyet deyip yönetimi  Türk olmayanlara verdi.

Buna şimdi küresel emperyalizm Demokrasi diyor.

Halk, partilere ayrılıp birbiri ile döğüşecek,

Sonra alavere, dalavere, deyip teşkilatlı Masonlar iktidarı ele alacak.

Bunu din haline getirip karşı çıkanın boynunu vuracak.

Ne kadar, düşman, ahlaksız, dalavereci, puşt, pezevenk varsa Demokrasi diye sokağa dökülecek.

Sonra herkese Demokrasi dedirtecek. Komünisti, kapitalisti, Nazisti, Demokrak geçinecektir.

Önce İngiliz emperyalizmi, sonra devamı olan Amerika emperyalizmi, aslında Yahudi emperyalizmi,

Dünyanın ensesinde boza pişirecek, petrolüne, altınına, elmasına el koyacak.

Batı hukuku deyip haramları meşrulaştıracak. Her şeyi şahsi menfaate göre ayarlayacak,

Hasılı Allah’ın yasaklarını yayacak, emirlerini yasaklayacaktır.

İşte şimdi biz Batının zulmü altındayız. Her türlü haram ve ahlaksızlık yayılıp gitmektedir.

               ***

İslam hukuku her türlü sorunu çözen bir sistemdir. Allah’ın sistemidir.

Bu düzende, önce bir baş olur, buna Halife denir.

Sonra bu baş yoluyla ehil insanlar denenerek makama  getirilir.

Halife ve her devlet adamı İslam’ın emir ve yasaklarına uymak,

Peygamberimizin yolunda girmek zorundadır. Bunu Şeyhülislam ve müftüler denetler.

Yoldan çıkan azledilir. Malı müsadere edilir. Kimsenin yaptığı yanında kalmaz.

İslam Ceza hukuku ile radikal tedbirler alınır. Her şey hızlıca kökten çözülür.

Şeriatın kestiği parmak acımaz. Hırsızın kolunu kesersen kimse hırsızlık yapamaz.

Hasılı eğitimle iyi ve kaliteli bir insan yetiştirilir. Uymayanlar da şiddetle cezalandırılır.

Hasılı şerefli Türk milleti ve bütün Müslüman milletler,

Eskiden olduğu gibi, mutlu bir dünyada yaşarlar.

Bunun yolu göründü. Rabbil alemin bizi bu hukuka layık olmayı nasip etsin, inşallah…

Yoksa kızlarımız sokaklarda fuhuşa itilmektedir.