MÜSLÜMAN çoğunluğun yıkılmasına, perişan olmasına sebep olacak iki büyük kötülükten birincisi itikadın bozulması, ikincisi beş vakit namazın yitirilmesidir.
Kur’an, Sünnet, Selef-i Sâlihîn, Ehl-i Sünnet itikadını yıkmak için Derin Şer Güçler seferber olmuştur. İnanç konusundaki sapıklıkların haddi hesabı yoktur. Müslümanlar itikatlarını tashih etmezlerse kurtulamazlar.

Resulullah Efendimiz “Namaz dinin direğidir, kim onu ayakta tutarsa dinini ayakta tutmuş olur, kim onu yıkarsa dinini yıkmış olur” buyurmuştur.

Günümüzde Türkiye Müslümanların ancak yüzde onu veya on beşi namaz kılıyor; yüzde seksen beşi veya doksanı dinini yıkmıştır.

Bir bina düşünelim, bunun yüz adet kolonu var, bunların seksen beşi yıkılırsa ne olur? Bina çöker. İşte bizim durumumuz böyledir de çoğumuzun haberi yok.

Bu iki konuda icazetli muttaqi ulemadan oluşan bir heyet tarafından, umum Türkiye Müslümanlarını uyaracak bir kitapçık hazırlanmalı, bundan en az bir milyon adet basılmalı ve halka ulaştırılmalıdır.

Bu hizmet cemaat tarikat hizip fırka asabiyetine ve holiganlığına alet edilmemelidir.

Bu hizmet paraya, ticarete, menfaate alet edilmemelidir. Risaleyi hazırlayan muhteremler telif ücreti istememeli ve almamalıdır.

Para verilirse halkı uyarırım, verilmezse çalışmam demek hiçbir alime, fakihe yakışmaz.

Müslümanlara, itikat bozukluklarının ve namazı terkin veya ihmalin büyük felaketlere sebep olacağı açıkça anlatılmalıdır.

İtikat bozuklukları imanın yıkılmasına, namazın terki ise dinin yıkılmasına yol açar.

Namazın ve cemaatin önemi halka anlatılmalıdır. Camiler başta sabah namazı olmak üzere bütün vakit namazlarında lebalep doldurulmalıdır.

Bunun gerçekleşmesi için mihraplarda gerçek imamların bulunması gerekir. İmamlığı, parayla namaz kıldırma memurluğu seviyesine düşürenler alçak ve haindir.

İmamların hepsinin icazetli alim ve fakih olması gerekir. Hepsinin Şeriata sımsıkı bağlı bulunması şarttır. Her imamın iki icazeti bulunmalıdır: Birincisi zahir ilimlerinde. İkincisi maneviyet sahasında.

İmamlar karizmatik olmazsa, Müslümanları camilere çekmek mümkün olmaz.

Zahir ve bâtın icazetleriyle Resulullah Efendimize bağlı olmayan imamlar camileri dolduramaz.

Kemalist rejim imamların halkı peşlerine takmasından, onları doğru yola (Sirat-ı müstaqim) çağırmasından, camilerin dolmasından, Müslümanların ehl-i salat olmasından memnun olmaz.

Halkın yüzde seksen beşinin namaz kılmadığı bir ülkede, din işlerinin iyi gittiğini, dinin ilerlediğini iddia edenlerde zerre kadar selim akıl ve mantık yoktur.

Siyaset dedikodu ve polemiklerini, iktidar-cemaat kavgalarını, magazin haberlerini, boş zevzeklikleri bırakalım ve itikadı düzeltmek, namazı kıldırmak hizmetlerine ağırlık verelim.

Mübarek Ramazan geldi ve geçen yıllarda olduğu gibi halkı uyarma, aydınlatma, bilgilendirme faaliyetleri yapılmıyor.

Dönme gazeteler ve tv’ler, oruçlu iken öpüşmek orucu bozar mı bozmaz mı magazinleri ile meşgul.

Çuvalla para harcamak suretiyle en pahalı kuşe kağıdına faaliyet katalogları bastıran bazı Müslüman belediyeler, halkı uyarmak için on altı sayfalık etkili bir broşür bile yayınlamıyor.

Belediye din hizmeti yapamazmış. Belediye yapamayabilir ama Müslüman belediyeci mutlaka yapmalıdır.

Doğrudan doğruya yapılamazsa, dolaylı yollardan para bulup harcayıp mutlaka yapılmalıdır.

Müslüman kesimde sürü sepet dergi kitap broşür yayınlanıyor ama bunların içinde İslamın evrensel ve temel gerçeklerini halka duyuran bir tek matbua yok. Ya Rabbi bu ne büyük fakirliktir!

Biz Müslümanlar misyonerlerin, İslam dışı sektlerin binde biri kadar propaganda yayını yapamıyoruz.

Bundan beş yıl kadar önce dinî bir cemaatin başkanını öve öve göklere çıkartan bir kitap iki milyon adet bastırılmış, bir kısmı cemaat mensuplarına satılmış, bir kısmı bedava dağıtılmıştı.

Halka Rablerini tanıtacak, büyük kurtarıcı Resulullahın (Salat ve selam olsun ona) mesajını duyuracak broşürleri, kitapları kimler hazırlayıp yayınlayacaktır? Bunları bizim yerimize meleklerin yapmasını mı bekliyoruz?

Şeriat elden gitmiş, din elden gidiyor, imansızlık yayılıyor. Biz keyfimize bakıyoruz. Bu gayretsizlik ve himmetsizlik bendenizi dehşete düşürüyor.

Halkı uyaracak, aydınlatacak, bilgilendirecek bir bildiri yazmak, minik bir broşür hazırlamak için on alimi bir araya getiremiyorsak, biz iyice batmışız demektir.