Maalesef birtakım reformcular, dinde değişim ve yenilik isteyenler,
gizli Mutezilîler, sinsi Fazlurrahmancılar, mezhepsizler,
Kemalistler; İmam-Hatip mekteplerini Ehl-i Sünnet ve Cemaat
İslamlığına aykırı fidelikler haline getirmek için çalışıyor.
Nâdir istisnalar dışında, şifahî kültürlü olan Ehl-i Sünnet
camiasının bundan haberi yok.
Ehl-i Sünnetin, Diyanet’te uzun yıllar boyunca yapılan hadîs
ayıklamaları çalışmalarından da haberi yok. (BBC, Robert Pigott,
Turkey in radical revision of islamic texts.)
Ehl-i Sünnetin sahih kabul ettiği nice hadis için Mutezilî ve
Fazlurrahmanî bid’atçiler uydurma diyor. Halbuki bu hadîslerin
doğruluğu, Ehl-i Sünnet hadîs imamları tarafından kılı kırk
yararcasına araştırma ve inceleme yapılarak isbat edilmiştir.
İbrahim Halil bey, İmam-Hatiplerde okutulan bir hadîs kitabından
bir paragraf almış. Bu kitabı yazanlar, Peygamberimizin gaybı
bilemeyeceğini, binaenaleyh gayb ile ilgili hadîslerin uydurma
olduğunu iddia ederek öğrencilerin zihinlerini karıştırıyor.
Evet gaybı Allah bilir ama bazı kullarına gayb ile ilgili bazı
hadiseleri bildirmesi mümkündür. Allah’ın Resulü Hazret-i Muhammed
Mustafa’ya (Salat ve selam olsun ona) gayba ait bazı bilgiler
verilmiştir.
Kaldı ki, sıradan kimselere, hattâ bazı gayr-i Müslimlere bile
rüyalarla gayba ait bilgiler verildiği manevî tevatür derecesinde
sabit bir gerçektir.
Bid’atçi Mutezilî ve Fazlurrahmanî ilahiyatçılar Mehdi
hazretlerinin zuhuru ve İsa aleyhisselamın nüzulu ile ilgili sahih
hadîsleri de inkar ediyor. Bu konuda Ehl-i Sünnetin icmaı vardır ve
bu icmaı inkar edenler, Muhbir-i Sâdık olan Efendimizin sahih
hadislerini inkar suretiyle dalalete=sapıklığa düşmüş olurlar.
Birtakım şer güçleri İmam-Hatip mekteplerini laik ve seküler
Müslüman yetiştirmek için kullanıyor.
Bu okulların sayısı üç bini bulmuştur sanırım. Aldığım haberlere
göre bu üç bin okuldan sadece ikisinde cemaatle beş vakit namaz
kılınmaktadır. Biri İstanbul Fatih’te eski Darüşşafaka lisesi
binasında faaliyet gösteren ve kırktan fazla ülkeden talebesi olan
uluslararası okul, diğeri tam yerini bilmiyorum, İzmir civarında
müdürü son derece dindar bir zat olan bir İmam-Hatip okulu.
Bir okulun din okulu olabilmesi için bütün öğrencilerinin beş vakit
farz namazları, okul camiinde, okulun resmî imamının ardında
topluca cemaatle kılmaları gerekir.
Merhum ve mağfur Hâtemü’l-Hulefa Cennetmekân Sultan Abdülhamid-i
Sâni Efendimiz zamanında Galatasaray Sultanisinde=Lisesinde bile,
bütün Müslüman öğrenciler okul camiinde, okulun devletten maaş alan
resmî imamının ardında cemaatle namaz kılıyordu.
Bir okulun din okulu olabilmesi için Ehl-i Sünnet ve Cemaat
İslamlığına uygun bir eğitim vermesi şarttır.
Mutezile ve Fazlurrahman mezhebi mensuplarının çoğunun din imamı
Sarıklı Farmason Cemalüddin Afganî’dir.
Bendeniz bu okullara ve oralarda tahsil gören değerli evlatlarımıza
karşı değilim. Lakin eğitimin Ehl-i Sünnet ve Cemaat akidesine,
fıkhına uygun olmasını; talebenin Mutezile, Fazlurrahmancılık,
Afganicilik, dinde reform, dinde yenilik, dinde değişim, hadîs
ayıklama, laik İslam, BOP İslamı, mezhepsizlik, Kemalist İslam gibi
bozuk ve sapık akımlara çekilmemesini isterim.
Dinimiz, bir Müslümanın diğer Müslümanları aldatmasına, onlara
karşı taqiyye ve kitman yapmasına izin vermiyor, Resul-i Kibriya
Efendimiz “Bizi aldatan bizden değildir” buyuruyor.
Süslü, şatafatlı cami binaları için yekun olarak yüz milyarlar
harcayan Sünnî camia niçin İmam-Hatip mekteplerini bozmaya çalışan
bid’atçilerle, hadîs ayıklayıcılarıyla, Afganîcilerle,
Fazlurrahmancılarla ilgilenip, onları red ve cerh etmiyor?
Temennim: Tezelden ehliyetli liyakatlı icazetli Sünnî ulema ve
fukahadan oluşan bir heyet kurulmalı ve İmam-Hatip mekteplerinde
okutulan din dersi (hadîs, tefsir vs) kitapları incelenmeli ve
neticesi bir rapor halinde yayınlanmalıdır.
Ülkemizdeki bütün bozukluklarda kendini müctehid ilan eden
mezhepsiz bir ilahiyatçının ve ekibinin rolü, tuzu biberi
vardır.
Türkiye’deki hadîs ayıklama işini, meşhur BBC, 14 asırlık İslam
tarihinde görülmemiş bir reform hareketi olarak yazdı ama bizim
Sünnî çoğunluk bu konu üzerinde durmadı.
Yapılmasını temenni ettiğim hizmet, gerçek ulema ve fukaha
tarafından parasız yapılmalıdır. 1922’de 150’liller meyanında
Türkiyeden kovulan Şeyhülislam Mustafa Sabri ve ders vekili Düzceli
Muhammed Zahid el-Kevserî efendiler, gurbetlerde bin sıkıntı için
muhalled Arapça eserler yazarak Ehl-i Sünneti müdafaa etmişler,
bid’atçileri susturmuşlardır.
Böyle hizmetler, paralı askerlerle yapılmaz, gönüllü ilim
kahramanlarıyla yapılır.
Yok mu böyle din kahramanları?
(İkinci yazı)
Bugünkü…
BUGÜNKÜ Türkçemizle… Bugünkü eğitim sistemimizle… Bugünkü
ahlakımızla… Bugünkü şifahî, yozlaşmış, sığ kültürümüzle… Bugünkü
dindarlığımızla veya dinsizliğimizle… Bugünkü bölünmüş halimizle…
Bugünkü kadınlarımızın durumuyla… Bugünkü hukuk sistemimizle…
Bugünkü yargımızla… Bugünkü temizlik, şeffaflık ve fazilet
notumuzla… Bugünkü devlet dini sistemimizle… Bugünkü uyuşturucu…
Bugünkü fuhuş ve azgınlıklarla… Bugünkü faiz çeteleriyle… Bugünkü
futbol şikeleriyle… Bugünkü medyamızla… Bugünkü resmî ideolojiyle…
Bugünkü zihniyetimizle… Bugünkü fokur fokur kaynayan cadı
kazanıyla… Bugünkü lüks, israf, aşırı tüketim ile… Bugünkü
pisliklerle… Bugünkü CIA ve MOSSAD ile yapılan işbirliği ile…
Bugünkü Kripto Yahudilerle… Bugünkü Kripto Haçlılarla… Bugünkü,
Müslüman kılığına girmiş Pakradunilerle… Bugünkü korkunç kara,
kirli, haram para birikimi ile… Bugünkü karaktersizlikle… Bugünkü
beyinsizliklerle…
Bugünkü krizlerle… Bugünkü otomobil ve cep telefonu fetişizmi ile…
Çoğunluğu oluşturan Müslümanların bugünkü Ümmetsizliği ile… Bugünkü
İmam’sızlık, biatsizlik ve itaatsizlik ile… Bugünkü yaygın, yoğun
cahillik ile… Bugünkü karanlıklar ile… Bugünkü holiganlıklar,
militanlıklar ve fanatizmler ile… Bugünkü basiretsizlik ile…
Bugünkü mimarlık ve şehircilik ile… Bugünkü 25 milyonluk (15 milyon
değil!..) dev zıvanadan çıkmış İstanbul ile… Bugünkü edepsizlik,
görgüsüzlük, husumet ile… Bugünkü geri zekalılıkla… Bugünkü riba
ekonomisi ile… Bugünkü, zinayı suç saymayan Ceza Kanunu ile…
Bugünkü. Aileyi yıkan Medenî Kanun ile… Bugünkü gayr-i millî eğitim
sistemimizle… Bugünkü fitne fesat medyamızla… Bugünkü, uluslararası
şeffaflık ve temizlik konusundaki 10 üzerinden 5 notumuzla… Bugünkü
ahlakımız veya ahlaksızlığımız ile… Bugünkü beş yüz milyar dolarlık
kara,. Kirli, haram, necis para birikimi ile… Bugünkü mürekkep
cehaletimizle… Bugünkü fuhşiyyat=azgınlıklar ile… Bugünkü bin türlü
beyinsizlik ile… Bugünkü, üç yüz küsur kurbanlı Soma madeni
ile…
Be adam lafları geveleyip durma, ne diyeceksen söylesene!
Kusuruma bakmayınız, kafam karıştı, lütfen yazının devamını siz
getiriniz. Teşekkür ederim…