Elhamdulillah halkımız yetişme tarzlarından dolayı İslam’i
konularda büyük bir saygıya ve hassasiyete sahiptir. Bu durum bazen
komik bezen de dramatik olayların yaşanmasına da sebebiyet
verebilmektedir. Örneğin bazı kardeşlerimizin, Kur’an-ı Kerim’e
olan saygıları sebebiyle yerde bulunan Arapça harflerle yazılmış
gazete ve sigara kâğıdı gibi aslında Kur’an olmayan kâğıt
müsveddelerini kaldırıp, üç defa öpüp, başına koyup, yerden yüksek
bir yere indirdiklerini müşahede edebilmekteyiz. Ya da sosyal
paylaşım siteleri üzerinde bazı İslam düşmanlarının açmış olduğu
güya İslami sitelerde Arapça kelimelerle uygunsuz sözler
yazılmakta, meseleyi anlayamayan bazı saf kardeşlerimiz bu uygunsuz
yazıları dua sanıp altına âmin diye yazabilmektedirler. Bu komik
bir tablodur. Hiç şüphesiz bu hassasiyet takdire şayan bir
özelliktir ancak burada çok önemli ve bir o kadar tehlikeli bir
durum da söz konusudur.
İslam’i hassasiyet çok önemlidir. Ancak ehlinden gerekli bilgi ve
yönlendirmeler yapılmazsa bu özellikte ki Müslümanlar
samimiyetlerinin kurbanı olarak yanlış yönlendirilebilirler. Hiç
şüphesiz bunda da en büyük sıkıntıları kızlarımız üzerinden
yaşayabiliriz.
İslam’i konulara yeni başlayan ve bu konuda bilgilenmeye çalışan
kızlarımız bu süreçte çok rahat bir şekilde dini bir vecibe veya
zorunluluktur diye bazı şarlatanların tuzağına düşebilir. Bu açıdan
dikkatli olmak ve çocuklarımıza özellikle de kız çocuklarımıza
sahip çıkmamız gerekir.
Zaman zaman sokaklarda eli yüzü düzgün, gencecik kızların yüzlerce
kilometre uzaktan namaz ve benzeri İslam’i çalışmalar adı altında
çorap, dergi vb. ürünleri sattıklarına şahit olmuşsunuzdur. Bu
kızlarımızın büyük bir şevk ve heyecanla bu işleri yaptıklarını
görürsünüz. Aslında mesele öyle göründüğü gibi değildir.
Bu kızlarımıza soruyoruz; "Nedir bu yaptığınız?" "Biz namaz
çalışması çerçevesinde bu ürünleri satıyoruz" diyorlar. "Peki,
nereden geldiniz?" "B şehrinden." "Bu işi yapacak erkekler yok mu?"
diye sorduğumuzda başlarını önlerine eğiyorlar. Ancak daha sonra
çalışmalarına devam ediyorlar ve bu çalışma gece geç saatlere (!)
kadar sürebilmektedir.
Bir kere; Emri bil Maruf ve Nehyi Ânil Münker görevi farzı kifaye
olan bir görevdir. Bir grup Müslümanın bu işi yapmasıyla bu
farziyet diğer Müslümanlar üzerinden düşer. Elhamdulillah bu
çalışmalar da en güzel şekilde yapılmaktadır. Yani bu kızlarımız bu
çalışmaları yapmadığı için yarın Allah’ın huzuruna çıktıklarında
Rabbimiz onları hesaba çekmeyecektir. Ancak bir kız mahremi yanında
olmadan 90 kilometre uzağa çıktığı zaman -ki bu caiz değildir- bu
sebepten ötürü hesaba çekilecektir. Yani bu kızlarımız sevap
kazandıklarını sanırken aslında günah kazanıyorlar ki farkında
değiller.
Burada birkaç mesele daha söz konusudur. Eğer bu kızlarımıza bu işi
yapmalarının caiz olduğu yönünde hoca kisvesi altında fetva veren
birileri varsa böyle bir fetva Ehl-i Sünnet bir âlimin vermeyeceği
bir fetva olacağından bu tür insanlardan bir an önce uzaklaşmak
gerekir. Hayır, bu işi kızlarımız kendi içtihatlarına göre
belirlemişler ise buda batıl bir içtihat olacağından bir
bağlayıcılığı yoktur. Hiç birisi değil ise bu kızlar bilinçli bir
şekilde Müslümanların hassasiyetlerinden faydalanıp onların
parasını almaya çalışan sahtekârlardır. Yani her halükârda böyle
bir çalışma ancak şeytanın hoşlanacağı bir çalışma olur ki bu
konularda uyanık olmak gerekir.
Bu tür çalışmalar işin ehli olan kişilerin kontrolü altında,
bayanlara yönelik ve kendi memleketleri sınırları içerisinde olur
ise ne âlâ ancak dediğimiz gibi yanlarında abisi, babası veya eşi
gibi bir mahremi olmaksızın 90 km’den uzak bir yere bu tür
çalışmalar için gitmek caiz değildir. Hatta Hacca gitmek bile caiz
değildir. Diğer bir konu bu kızlarımız özellikle belirlenmiş, eli
yüzü düzgün, erkekler tarafından art niyetle bakılabilecek
güzellikte kızlardan seçilmiş olması bizleri gerçekten
ürkütmektedir. Bu kızlarımız özellikle cazibeliklerini kullanarak
ellerindeki ürünleri satabilmektedirler ki bu çok çirkin ve gayri
İslami bir harekettir.
Belirtilen nedenlerden dolayı, bu yönde hareket eden kızlarımız var
ise onları uyaralım. Devam etmekte oldukları yerlerden alıkoyalım.
Ve bu tür insanlara karşı çok ama çok dikkatli olalım. Rabbim
ayağımız kaydırmasın?