Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri’nin hatta Ortadoğu’nun en gösterişli en şatafatlı şehridir. Lüksün, eğlencenin merkezidir. Dünyanın en yüksek binası olan “Burj Halife” adlı bina buradadır.
Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri'nin hatta Ortadoğu'nun en gösterişli en şatafatlı şehridir. Lüksün, eğlencenin merkezidir. Dünyanın en yüksek binası olan 'Burj Halife' adlı bina buradadır.
Dubai, Ortadoğu'nun aslında İslam dünyasının utanç göstergelerinden birisidir. Uzak değil; çok yakınında Yemen'de, Filistin'de, Suriye'de Müslümanların kanı dökülürken Dubai'de çılgınca yılbaşı kutlanmıştır.
Doğrusu, 'Dubai' Müslüman zenginlerin içinde bulunduğu azgınlığın sembolüdür.
Yılbaşı kutlaması gösterdi ki/Müslümanların pür melali/Kıyametin son alameti/Olsa gerek Dubai/Bu utanç yeter sana İslam alemi!
Yılbaşı gecesi Dubai'nin en yüksek binası 'Burj Halife' de yeni yıla giriş kutlamasının yapıldığı ışık gösterilerinin videosunu izledim. Utanmak bir yana sinirimden kahroldum. Kolay kolay kimseye beddua etmem; inanın, içimden şu bina yerle bir olsa diye beddua etmek geldi. O ne çılgınlık o ne abartıydı; anlamak mümkün değil!
-Ne diyeyim, yazıklar olsun!
Sadece Dubai'ye mi, yılbaşını çılgınca kutlayan tüm Müslümanlara yazıklar olsun! Müslüman sadece yılbaşı değil; gayri Müslimlerin hiçbir kutsal gününü kutlamaz, hürmet etmez!
Yılbaşı yeni bir yılın başlangıcı değil; Hristiyanlar için kutsal sayılan dini bir gündür.
-Ya değilse yeni yıl girildi diye kutlama yapılır mı?
Tam tersi, insan bir yaş daha yaşlandım diye üzülmesi gerekir. Yeni yıla güzel işler yaparak başlanılması daha doğru olmaz mı?
Hayırla başlanılan işin sonu da hayır olur. Akıllı insan, günah işleyerek yeni bir yıla başlamaz. Şunu net olarak anlayalım; yeni yıl kutlamalarının asıl sebebi yeni bir yılın başlangıcı değil; kutsal bir günün kutsanmasıdır.
Müslümanların Hristiyanların kutsal günlerini Hristiyanlar gibi kutlamasının imani sakıncasını İslam Âlimleri net olarak açıklamışlardır.
Ayrıca, Peygamber Efendimiz(sav); 'Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.' buyurmuştur. (Ebû Davûd)
Gayri Müslimlerin hayat tarzlarını taklit etmek zaman içerisinde normalleşir ve normalleşme ahlaki ve imani yönden bir takım sıkıntılara sebep olabilir. Çünkü, işin tabiatı gereği şekli taklit içselleşerek kalbi beraberliğe dönüşür bu ise felakettir.
Yukarıdaki sözler bana ait değil; ben sadece aracılık yapıyorum. Sakın bu değerlendirmelerimden dolayı bana kızmayın; çünkü, bana kızmış olmazsınız!
-Aslında, tüm İslam alemin acınası durumunun göstergesidir Dubai!
Bende biliyorum gerçekte 1,7 milyar Müslüman olmadığını; ancak, bir çıkar yol da bulamıyorum*
-İslam dünyası diye bir dünya var mı?
Eğer, dünyada 1,7 milyar Müslüman ve İslam Dünyası diye bir dünya olsaydı bu kadar Müslüman ölür bu kadar Müslüman kanı akar mıydı?
-İslam dünyası diye bir dünya yok!
Sadece içinde Müslümanların yaşadığı ülkeler var. 62 tane adı Müslüman olan ülkenin nüfusunun aritmetik toplamının sayısı Müslümanların toplam sayısını vermez. Matematikle Müslüman sayısı belli olmaz. Matematikle Müslüman olunsaydı 7 milyon nüfuslu İsrail Filistin'de Müslümanlara kan kusturamazdı!
Uzağa gitmeye gerek yok; yüzde 99'nun kendisini Müslüman olarak tanımladığı ülkem insanının hayatında İslam yüzde kaç var; Allahü Tealanın emirlerini ne kadar yerine getiriliyor, yasaklarından ne kadar kaçınılıyor?
-Zina, içki, kumar, faiz yeme vs. gibi günahların işlenme durumu ne?
-Namaz ne durumda namaz; ya kul hakkı ya adalet!
İslam dünyası denen dünya ne zaman sözde değil özde Müslüman olursa işte o zaman Müslümanlar katledilemez; Müslüman çocukları açlıktan ölmez; İslam coğrafyasının yer altı kaynakları sömürülemez ve bu kaynaklar çarçur edilemez!
Her ne kadar Dubai üzerinden yazımı yazmış olsam da sadece Dubai'de mi sorun var? İslam'ın kutsal yerlerinden İSLAMBOL'da yılbaşı çılgınca kutlanmıyor mu, İstanbul'da yaşanan kültür İslam Kültürü mü?
Müslüman Müslüman! Aklını başına almaz, acı gerçeklerle yüzleşemezsen bu dünyan hüsran olacağı gibi ahiretinin de hüsran olacağını unutma!