DİNDARIN, dindarlığın türleri vardır. Dindar görünen herkes bir
tarağın dişleri gibi bir ve eşit değildir.
GERÇEK ve samimî dindarlık vardır… İslamın aslına ve ruhuna uygun
dindarlık vardır… Mânevî mareşal rütbesinde dindar vardır, general
rütbesinde, kurmay subay gibi dindar vardır…
Avam dindarlığı, havas dindarlığı, havassül havas dindarlığı
vardır.
Madalyonun arka yüzü de var: Sahte dindarlar vardır… Dindar görünen
din sömürücüleri vardır… Dıştan Müslüman görünen ama içinde imanı
olmayan sözde dindarlar vardır… Karpuz gibi dindarlar vardır,
onların dışları yemyeşil, içleri kıpkızıldır.
Velhasıl yüz çeşit dindarlık vardır. Peki dindarlığın şartları
nelerdir?
Birincisi: Kur’ana, Sünnete uygun sahih bir itikada sahip
olmak.
İkincisi: Beş vakit namazı dosdoğru kılmak.
Üçüncüsü: Kendisine yetecek ve kendisini kurtaracak derecede
ilmihalini bilmek.
Dördüncüsü: Fâsık-ı mütecahir olmamak, yani İslamın büyük günah
saydığı çirkin işleri açıkta, açıkça ve küstahça işlememek.
Beşincisi: İslam ahlakı ile ahlaklı olmak.
Altıncısı: Din ticareti, mukaddesat bezirganlığı yapmamak, dini
şahsî menfaatine, siyasî emellerine ve hırslarına alet etmemek.
Yedincisi: Arivist (ikbal avcısı) olmamak.
İtikadı bozuk olan, târik-i salat olan, büyük günahları açıkça
işleyen kimseler fasıktır, facirdir, onlardan gerçek dindar
olmaz.
Allahın ayetlerini ucuza veya pahalıya satanlar gerçek dindar
değildir.
Saf, cahil, gafil Müslümanları kaz gibi yolan, inek gibi sağanlar
dindar değildir.
Derin fesat güçlerinin kontrolü, emri ve denetimi altında İslam’ı
bozmak, tahrif etmek isteyenler hiç dindar sayılabilir mi?
Peygamberler (aleyhimüsselam) dışında hiç kimse mâsum değildir,
ismet sıfatıyla muttasıf değildir. Dindar da günah işleyebilir ama
cehren, küstahça işlemez.
Gerçek ve samimî dindarların günahları da, nafile ibadetleri de
gizli olur.
Bir adam, laf arasında, dün gece teheccüde kalktım, tam iki saat
ağlaya ağlaya namaz kıldım diyorsa, o kesinlikle gerçek ve samimî
dindar değildir, sahtekarın münafığın tekidir.
Gerçek ve samimî dindar, yabancılara göstermemek bildirmemek için
gerektiğinde nafile orucunu (ileride kaza etmek üzere) bozar.
Hem samimi ve gerçek dindar olacak, hem mütemadiyen gıybet edecek,
yalan söyleyecek, iftiralar savuracak, diliyle fitne çıkaracak,
böyle bir şey mümkün değildir. İnsan olmak hasebiyle ayağı kayıp
bir kere gıybet eden gerçek dindar, bin kere tevbe edip üzülür.
Gerçek ve samimi dindarlara selam olsun! Sahte ve yaramaz
dindarlara yazıklar olsun!
Gerçek dindar ile sahte dindarı birbirinden ayırt edemezsek işimiz
çok zordur.
(İkinci yazı)
ANTİ SİYONİST YAHUDİLER
DÜNYADA Siyonizme, İsraile en fazla, en sert şekilde karşı olanlar
ve düşmanlık yapanlar yurtlarından olan Filistinliler mi? Kudüs
ellerinden giden Müslümanlar mı?.. Evet kimlerdir?
Fazla düşünmeyin, sorunun cevabı şudur: Siyonizme ve İsrail’e en
fazla, en radikal şekilde karşı olanlar anti-siyonist dindar
Yahudilerdir. İnternette /jews against zionizm and israel/
kelimeleriyle bunların sitelerini arayınız. Niçinlerini,
sebeplerini, gerekçelerini öğrenirsiniz. Bunların başında bence
Neturei Karta hahamları gelir.
Siyonizm ve İsrail Musevilik dinine, Tevrat’a aykırı bir
realitedir.
Dindar Siyonistler var mıdır? Elbette vardır ama onlar kendi
dinlerine, kendi kitaplarına göre yanılgı içindedir.
İnanmak istemeyeceksiniz ama İslam dünyasında da, bazı marjinal
sektler Siyonizm ve İsrail taraftarıdır. Onları da internetten
çıkartabilirsiniz.
Siyonistlerin ve İsrail’cilerin büyük kısmı dindar olmayan, Tevrat
hükümlerini uygulamayan Yahudilerdir. İçlerinde ateist ve komünist
olanları bile vardır.
Anti Siyonist ve İsrail devleti karşıtı Yahudiler, İslam dünyasına
çok fikir veriyorlar ama Müslümanlar bundan yararlanamıyor.
Müslümanların medenî ve kültürel durumu buna müsait değildir.
Antisiyonist Yahudi sitelerinden /nkusa.org/tan aldığım bir
paragrafın tercümesini aşağıda okuyacaksınız:
Satman Rebbe mezhebinin, VaYoel Moshe adlı kitabının (yazarı Rabbi
Joel Titelbaum) önsözünde (s. 11) şöyle yazılıdır:
“Bu kuşağın (insanlığın) bütün günahlarını ve onun dünyadaki
suçlarını ve ihlallerini terazinin bir kefesine koysak, öbür kefeye
Siyonist Entite’nin günahlarını koysak; Siyonist Entite’ninkiler
hepsinden ağır basar. Çünkü o, kirliliğin en zehirli kaynağıdır,
dünyadaki kötülüklerin ve zararların en berbat sebebidir, bütün
dünyayı onlar kirletmektedir.”
Neturei Karta hahamları Filistin’in Filistinlilere ait olduğunu,
İsrail’in bu toprakları gasb ettiğini, Tevrat’a iman eden bir
Yahudinin İsrail devletine itaat etmemesi, ona vergi vermemesi,
onun ordusunda askerlik yapmaması gerektiğini, Filistinlilerin
vatanlarını geri aldıklarında, sonradan gelmiş Yahudileri kovma
hakkına sahip bulunduklarını açıkça beyan etmektedir.
Siyonizme ve İsrail devletine karşı olmak kesinlikle antisemitizm
değildir. Antisiyonizm ile antisemitizmi birbirinden ayrı tutmak
gerekir.
İngilizce, Fransızca, Almanca, diğer büyük Batı dillerinden birini
bilen okuyucularımın, merak ederlerse jews against israel
kelimeleriyle ve başka dillerdeki karşılığıyla arayıp bilgi
edinmelerini tavsiye ederim.
Biliyorum anti Siyonistler çoğunlukta değildir ama doğruları onlar
söylemekte ve yazmaktadır.
Müslümanların onlardan yararlanamaması doğrusu esef edilmeye şayan
bir cahilliktir.