Muhterem kardeşim… Ehl-i Sünnet’in meziyet ve faziletlerinden
bazılarını aşağıda sıralıyor ve dikkatinize sunuyorum.
1.Ehl-i Sünnet Ashab-ı Kirama (radiyallahu anhüm ecmaîn) saygı
besler, onları sever, dini ve Kur’an’ı onlardan öğrenir. Ashaptan
sonra gelen Tâbiîni ve daha sonrakileri yani Tebe-i Tâbiîni de
sever ve sayar. Bu ilk üç kuşağa Selef-i Sâlihîn adını verir
2.Ehl-i Sünnet, Ashab arasında ictihad farklılıkları yüzünden
çıkmış olan savaş ve fitneler dolayısıyla onları sapıklıkla
suçlamaz, onlara lanet etmez. Bunların hükmünü Allahü tealaya
havale eder.
3.Ehl-i Sünnet çehar yar-ı güzini, yani Ebubekir Sıddiyk, Ömer
Fâruk, Osman Zinnureyn, Ali b. Ebu Tâlib efendilerimizi sever ve
sayar.
4.Ehl-i Sünnet Ehl-i Beyt-i Mustafayı (Salat ve selam olsun ona)
sevmeyi farz bilir.
5.Hz. Ali efendimiz kendisinden önce halife olan üç zata vezirlik
etmiştir, Hz. Ömer’e kızını vermiştir.
6.Hz. Osman mazlumen şehid edilmiştir. Resulullah Efendimiz ona iki
kızını vermiş, İslam’a yaptığı hizmet ve yardımlar dolaysıyla
“Bundan sonra Cenennem ateşi Osman’ı yakmaz” buyurmuştur. Böyle bir
zatı tenkit etmekten vicdanlı Müslümanlar teeddüb eder.
7.Efendimiz, Ashabının yıldızlar gibi olduğunu, hangisine uyulursa
hidayetin bulunacağını bildirmiştir.
8.Efendimiz Ashabının aleyhinde bulunulmasından razı olmamıştır.
Ashaba düşmanlık etmek, Efendimize eza etmektir.
9.Ashab arasındaki meşreb ve ictihad farklılıkları, bizlerin onları
tenkit etmemize mesağ vermez.
10.Bid’at ve dalalet fırkaları Ashabın bir kısmına düşmanlık
ederler. Böyle bir şeyden Allah’a sığınırız.
11.Osmanlı devlet-i islamiyesi camilere Hulefa-i râşidîn levhaları
asarak Ashaba olan sevgisini ve bağlılığını ilan etmiştir.
12.Ehl-i Sünnet Aşere-i mübeşşireyi (Efendimizin Cennete
gireceklerini müjdelediği on kişiyi) sever.
13.Ehl-i Sünnet Ashab-ı Bedr’i sever.
14.Kur’an’da övülen sahabeleri tekfir edenin kendisi kâfir
olur.
15.Haricîler Hz. Osman’ı ve Hz. Ali’yi küfürle suçluyor. Böyle bir
şeyden Allah’a sığınız.
16.Osmanlı devletinin ve İstanbul halkının Mihmandar-ı Resulullah
Hz. Ebu Eyyub el-Ensarî efendimize gösterdikleri saygı ve sevgi
takdire şayandır.
17.Mekke-i mükerremede Cennetü’l-Mualla kabristanındaki ve Medine-i
münevverede Baki kabristanındaki sahabe kabirlerini ve kubbelerini
yıkıp düzleyenler zalimdir.
18.Resulullah Efendimize canlarıyla, mallarıyla hizmet etmiş, şirk
ve küfürle savaşmış, çok acılar ve çileler çekmiş Ashab-ı Kiram
efendilerimizin ayaklarının tozları olmak bile büyük bir
bahtiyarlıktır.
19.Onların ictihad hatâları olmuşsa, o hatâlar bizlerin
sevaplarından üstündür.
20.Efendimizi görmek, onun nazarıyla şereflenmek, ona iman etmek,
ona biat ve itaat etmek, onunla birlikte cihada çıkmak ulu bir
nimettir. Bu konuda Ashab ile kimse yarışamaz.
21.Sonraki Müslümanların bir tek meziyeti vardır. Onlar görmeden
iman ettiler. Lakin bu meziyet, sonrakileri öncekilerden üstün
kılmaz.
22.Cenab-ı Hak cümlemizi Ashab, Tâbiîn, Tebe-i Tâbiîn, Selef-i
Sâlihîn, Ehl-i Beyt, Âl-i Mustafa sevgisinden ve yolundan
ayırmasın. Bizleri âdil, insaflı, mürüvvetli kullarından
eylesin.
Cenab-ı Hak, bizleri, şefaat etmeye izin vereceği muhterem zevatın
şefaatlerine nail kılsın.
Ruhaniyetleri üzerimize sâyeban olsun.
(İkinci Yazı)
Bize Yeni bir Hukuk Sistemi Lazım
1.Suçluların büyük kısmını polis yakalıyor, adliyenin bir
kapısından hukukun önüne götürüyor, suçlular biraz sonra öbür
kapıdan ellerini kollarını sallaya sallaya geri çıkıyor.
2.Karı eve adam alıyor, koca şikâyete gidiyor. Zina artık suç
değildir, biz bir şey yapamayız cevabını alıyor.
3.Ev sahibi meskeninin içinde hırsızla boğuşuyor, ya hırsız onu
öldürecek, ya o hırsızı. Ev sahibi mesken masuniyetini ihlal eden
ve hırsızlık için evine gireni öldürdüğü için adam öldürmekten
yargılanıyor.
4.Varlıklı zalim fakir birinin hakkına tecavüz ediyor. İş mahkemeye
gidiyor. Varlıklı en uzman ve lüks avukatlara çuvalla para vererek
kendini savunuyor. Fakirin avukat tutacak parası ve imkânı yok. Al
sana eşitlik, al sana adalet!
5.Ceza Kanunu’nda hırsızlık suç sayılıyor ama bu kanunla
hırsızlıklar bir türlü önlenemiyor. Ceza Kanunu hırsızlıkları
kesemiyor.
6.Bugünkü hukuk sisteminde davalar çok ama çok uzun sürüyor.
7.Hukuk var ama bu hukuk âdil mi?
8.Devletin ordu kadar kolluk kuvveti var, her yer mahkeme dolu ama
uyuşturucu ticaretinin önü kesilemiyor.
9.Halka sağlığa zararlı boyalı, aromalı, kimyalı, korumalı besinler
yediriliyor, meşrubat içiriliyor. Bu yüzden kanser hastalığı hızla
yayılıyor. Hukuk, kanunlar, mahkemeler bu soykırımını
önleyemiyor.
10.Büyük şehirlerin bazı yerlerinde akşam karanlığı basınca fındık
fıstık çekirdek gibi kadın satılıyor. Fuhuş önemli bir sektör
haline gelmiş. Hukuk ve yargı bunu önleyemiyor.
11.Tarım arazileri yapılaşmaya kurban ediliyor. Hukuk ve yargı bunu
önleyemiyor.
12.Trafik kazaları hızla çoğalıyor. Hukuk ve yargı bunları
önlemekte âciz kalıyor.
13.Bazı gazeteler ve televizyonlar alabildiğine iğrenç ve çirkin
müstehcen yayın yapıyor. Hukuk ve yargı karışmıyor.
14.İnsan haklarının ve bizim toplumumuzun en büyük değeri olan
dine, imana, mukaddesata küstahça saldırılıyor. Hukuk ve yargı
aldırmıyor.
15.Cezaevleri tıklım tıklım dolu…
16.Her yerde mahkemeler var, dosyalara bakamıyorlar.
Türkiye’nin büyük krizlerinden biri hukuk ve yargı krizidir.
Sadece hukukun olmasıyla iş bitmez. Bu hukukun âdil ve etkili bir
hukuk olması gerekir.
Dengeli ve sağlıklı bir toplumda mahkemeler işsiz, hapishaneler
ıssız olur.
Bizde olduğu gibi halkın yarısının birbiriyle nizalı olduğu bir
toplum hastadır.
On yaşındaki okul çocuklarının uyuşturucuya alıştırıldığı bir
toplum hastadır.
Zengin suçlularla fakir suçlular eşit değilse orada adalet yok,
zulüm vardır.
Türkiye’nin bugünkü hukuk sistemi çökmüştür.
Bize, millî kimlik ve kültürümüze uygun yeni, âdil ve etkili bir
hukuk sistemi lazımdır.
İdeolojik yabancı hukuk sistemi yeterli olmuyor.
Can güvenliğini, mal güvenliğini, din ve inanç güvenliğini, ırz ve
neseb güvenliğini sağlayan âdil ve millî bir hukuk sistemi
istiyoruz.
Hukuk, adalet, güvenlik problemlerimizi Avrupaî ideolojik
kanunlarla çözemeyiz.