BİRİNCİ SORU: Kendinden memnun musun, kendini iyi bir Müslüman
olarak görüyor musun?
CEVAP: Kendimden hiç razı değilim, kendime iyi Müslüman demem.
Mü’minim elhamdülillah ama iyi Müslüman değilim. Vazifelerimi iyi
yapamıyorum.
İKİNCİ SORU: Türkiye Müslümanlarının durumunu iyi görüyor
musun?
CEVAP: Görmüyorum. Memleket fitne fesat nifak şikak günah azgınlık
beyinsizlik cahillik içinde. Müslümanlar bin parçaya, cemaate,
hizbe ayrılmışlar. Ümmet birliği yok. Boyunlarda âdil ve râşid bir
İmam’a biat ve itaat bağı yok. Beş vakit namaz kılanlar azınlığa
düşmüş. Ahlak bozulmuş. Bir kısım kadın ve kızların durumu fecaat…
Kötülükler saymakla bitmez. Böyle bir durumdan nasıl memnun ve razı
olabilirim.
İTİRAZ: Biraz da iyi şeyleri görsene be adam!.. Pıtrak gibi yeni
camiler yapılıyor. Hoparlörler avaz avaz… Abdest şadırvanları…
Marmaray iki kıt’ayı denizin altından bağladı… Hızlı trenler…
Uçaklar… Seller gibi akan lüks otomobiller… Lüks cep telefonları…
Gökdelenler…
CEVAP: İslama Kur’ana Sünnete Şeriata İslam hikmetine göre iyi
şeyler bunlar değildir; öncelikle iman, tashih-i itikad, beş vakit
namazı dosdoğru kılmak, tek bir Ümmet yapısı içinde birlikte olmak,
râşid bir İmama biat etmek, İslam medreselerinde halka rehberlik
edecek icazetli hoca ve fakih yetiştirmek, halka ve gençliğe
ilmihalini öğretmek, kadınların namus ve haysiyetlerini korumak,
mukaddesatı korumak ve diğer zarurî işler ve hizmetlerdir…
Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) 1400 yıl önce haber
vermiş, âhir zamanda süslü camiler yapılacak, içinde cemaat
olmayacak diye. O övündüğün yeni camilere sabah vaktinde git,
bakalım kaç cemaat var? Ramazana az kaldı, İstanbulda İzmirde
Ankarada mübarek oruç ayında sokaklar, lokantalar, pastahaneler
oruç yiyen Müslümanlarla dolu olacak. Sen buna mı iyi diyorsun?
ÜÇÜNCÜ SORU: Sen Risale-i Nur’a ve Bediüzzamana taraftar bir
Müslümansın, onları da mı beğenmiyorsun?
CEVAP: Onların Bediüzzamanın talimatına ve nasihatlarına
uyanlarını, ihlasla hizmet edenlerini elbette beğeniyorum.
İttihada, tesanüde, vifaka, uhuvvete riayet etmeyenlerini
beğenmiyorum. Biri ortaya çıkmış gıybet ediyor, onu beğenmeye
mecbur muyum? Nurcuyum diyor, beddua ediyor, onu niçin
beğenecekmişim?
DÖRDÜNCÜ SORU: İslam medreseleri açılsın diye ısrarla yazıp
duruyorsun. İmam-Hatip okulları medreselerin yerini tutmuyor
mu?
CEVAP: Tutmuyor. İmam-Hatip okulları resmî eğitim sistemine
bağlıdır. Ehl-i Sünnet üzere eğitim vermiyor. Öğrencilerin tamamı
beş vakit namazı cemaatle kılmıyor. Kız erkek karışık okuyorlar.
Mezunlarına islamî usulle icazet verilmiyor. Mezhepsizler,
Mutezile, Fazlurrahmancılar, Telfikçiler, light ve ılımlı İslam
taraftarları, Müslüman kılıklı oryantalistler, Afganiciler, hattâ
bazı Kemalistler bu okullara sızmıştır. Din kültürü ve genel kültür
dersleri yeterli değildir. Türk ve Arap edebiyatı yeterli şekilde
öğretilmemektedir. Ehl-i Sünnet şuuru aşılamamaktadır. İstisnalar
olabilir ama genel seviye düşüktür.
BEŞİNCİ SORU: Camilerin durumundan memnun musun?
CEVAP: Genellikle memnun değilim. Ezan okunurken minarelerdeki,
namaz kılınırken içerideki hoparlörleri sonuna kadar açıyorlar,
huzuru bozuyorlar. Cami hizmetlerinin kalitesi çok düşmüştür.
Camiler gençlik ve halk için cazibe merkezleri olmaktan çıkmıştır.
Bazı camilerdeki WC Men Women tabelaları, reklamları iğrençtir.
Cuma namazlarında makbuzsuz yardım toplanması kanunlara ve ahlaka
aykırıdır. Va’z u nasihatler tesirsizdir. İstisnalar yok değil, pek
yakın bir zamanda Tophanedeki Kılıç Ali Paşa camiine yatsıya
gitmiştim. Normal sesle harika bir ezan okundu. Önce hicazdan
başladı, sonra dilkeşhaveran makamına geçti. Çok memnun ve mahzuz
oldum. Bu ezanı okuyan cami imamı Çorumlu Birol Akca hocaefendiyi
tebrik ediyorum. Allah razı olsun.
ALTINCI SORU: Gençlikten memnun musun?
CEVAP: Genel olarak memnun değilim. Gençlerin dindarları var,
dinsizleri var. Dinsizlerden, dinsiz oldukları için memnun değilim.
Dindarlara gelince: Devlet parasız Osmanlıca kursları açtı, giden
yüzde bir bile değil. Onlardan niçin ve nasıl memnun olayım?..
Müslüman gencin cebindeki telefon binlerce liralık, kalemi ise ya
hiç yok, yahut bir lıralık berbat bir tükenmez kalem. Böylesinden
memnun olamam. Müslüman lise ve üniversite gençlerinin başta
edebiyat olmak üzere kuvvetli bir kültürü olması lazım. Onların
Osmanlı İstanbul görgü, nezaket, terbiye, ahlakına sahip olması
lazım. Estetik, sanat, güzellik boyutları olması lazım. Bunlara
sahip olanların hepsinin ellerinden öperim. Sahip değillerse,
olumlu şekilde tenkit edeceğim, uyaracağım.
YEDİNCİ SORU: Kadınların ve kızların durumundan memnun musun?
CEVAP: Genelde memnun değilim. Uygunsuz dekolte kıyafetlere bürünen
çağdaş kadınları kınıyorum. Bir de sözde tesettüre bürünmüş
Süslüman bayanlar var. Onları daha çok kınıyorum. Kur’ana, Sünnete,
Şeriata, Ehl-i Sünnet geleneğine uygun tesettür kıyafeti giyen
hanımları tebrik ediyorum… İş sadece tesettürle de bitmiyor, onun
yanında bir de üzerinde fazla durulmayan (işlerine gelmiyor) hicab
meselesi var.
SEKİZİNCİ SORU: Türkiye Irak’a, Suriyeye, Mısıra, Libyaya
benzeyebilir mi?
CEVAP: İşte bundan çok korkuyorum. Biz Müslümanlar birleşmezsek,
âdil ve râşid bir İmama biat ve itaat etmezsek, Allahın Kur’anda
emr ettiği gibi kardeşler olmazsak, İslam ahlakı ile
ahlaklanmazsak, işlerimizi ehliyetli ve güvenilir kimselerle
istişare ederek görmezsek, vasıflı güçlü üstün başarılı tuttuğunu
koparır ağırlıklı Müslümanlar olmazsak geleceğimiz parlak olmaz.