Bir yandan İslam’ın azılı düşmanları, öbür yandan light ve ılımlı İslam’cılar dinin içini boşalttılar. Düşünebiliyor musunuz, adam veya kadın hem Müslüman olduğunu iddia ediyor, hem de Şeriata karşıyım diyor. Sözlükleri, ansiklopedileri açıp okusa, Şeriatın Kur’andan Sünnetten icmâdan çıkartılmış hükümlerin tamamına verilen isim olduğunu öğrenecek. Namaz hükümleri Şeriat, oruç zekat hac hep Şeriat. Şeriatı inkar İslam’ı inkar olmaz mı?
Cumhuriyetten sonra 1920’li yıllarda İslam Medreselerinin kapatılmasından sonra, yeni nesillerin bozulacağı zaten belliydi.

Zavallı Müslümanlar o hale geldiler ki, halkı irşad edecek ulema ve fuqaha yetiştiren Medreselerin tekrar açılmasını bile istemiyorlar.

Dönmeler dinî konuları magazinleştirdiler. Bir yandan onlar, öte yandan içi boşalmış Müslümanlar dini mıncıklayıp duruyor.

1980 ihtilalinden sonra okullardaki mecburî din kültürü dersleri tam bir aldatmacadan ibaret.

Ümmet birliği ve kendisine biat ve itaat edilen râşid âdil ve muktedir bir İmam olmayınca halkın tamamına din eğitimi verilemiyor.

Sözde dindarlar ne hallere düştüler. Din elden gitmiş, Şeriat elden gitmiş, iman elden gidiyor, fısk fücur beyinsizlik ayyuka çıkmış, birileri lüks ihtişamlı israflı tantanalı açık büfeli Zam Zam Towerli turistik umre seyahatleriyle meşgul. Bu ticaret pastasının büyük parçasını da (….) yiyor.

Bazı safdillerin içleri, ah şu Ayasofya tekrar cami yapılsa diye yanıyor. Yahu biz bu kafaya gidersek, Roma’daki Sen Piyer katedrali cami yapılsa yine kurtulamayız.

Önümüzdeki haziranda iki hadise olacak: Bir seçimler yapılacak, ötekisi mübarek mukaddes Ramazan ayı gelecek. Biz Müslümanlar siyaset dedikodularıyla uğraşmaktan, kutsal ayda yapılacak hizmetleri düşünmeye vakit bulamıyoruz.

Halkın ve gençliğin namaza başlaması, camilerdeki hizmetlerin daha kaliteli olması, Ramazanda daha çok Müslümanın oruç tutması, daha fazla İslam kadın ve kızının tesettüre girmesi, gerçek İslam okulları açılması ve hele hele biz Müslümanların İslam ahlakı ile ahlaklanması için ne gibi çalışmalarımız, planlarımız, programlarımız, projelerimiz var?

Öyle acınacak vaziyetteyiz ki, cami hoparlörlerini bile ayarlamaktan âciziz.

Bizim belli başlı işimiz şudur: Dinsizin densizin donsuzun biri kuyuya bir dinsizlik taşı atar, koro halinde feryada başlarız, eser savururuz. Boş yaygaralar konusunda bizden üstünü yoktur. Bir Müslüman kuyuya bir taş atsın, bin dinsiz çıkartamasın, bu tarakta bezimiz yoktur.

Şu tesettür işini bile birileri ne hale getirdi, ne boyalara soktu. Şeytanî tesettüre bürünmüş kadınlara Süslümanlar demekle vazifemizi yapmış mı oluyoruz? Alimlerimiz, fakihlerimiz, ziyalılarımız; şer’î tesettür ile şeytanî tesettür konusunda ciddî ve seviyeli müzakereler, yayınlar, irşadlar yapıyor mu?

Müslümanlar birleşsin, tek bir Ümmet olsun, bu Ümmetin başında çok değerli râşid bir İmam-ı Kebir bulunsun, Ümmetin işleri meşveret ile görülsün diyen kaç yazarımız, aydınımız, hocamız var?

Bugünkü yaygın ve yoğun ahlaksızlığı önlemek, toplumu ıslah etmek için ne gibi projelerimiz, teşebbüslerimiz, hazırlıklarımız var?

Halka ve bilhassa gençliğe ilmihal öğretmek için neler yapıyoruz?

Cuma ezanı okununca ticaretin durması ve dükkanların kapatılması için çalışıyor muyuz?

Birtakım din baronları uçuyormuş, bana ne! Resul-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya efendimiz bir kere mi’raca çıktı, bizim uçan mübarekler gökten hiç inmiyor…

(Vazifelerini, irşadlarını, hizmetlerini Kur’ana Sünnete göre hakkıyla yapan kıymetli ulemayı, fuqahayı, meşayihi, ziyalıları tenzih eder, ellerinden hürmetle öperim…)

(İkinci Yazı)

Hizmetler ve Hezimetler


Müslümanlar kemiyeti ikinci plana atıp kaliteye önem vermedikçe düzelemez.

2. Yeterli sayıda vasıflı, güçlü, üstün, tuttuğunu kopartan Müslüman yetişmez ve islamî hizmetler, vazifeler, işler onlara verilmezse kurtuluş olmaz.

3. Müslümanlar reaksiyon değil, aksiyon insanı olmalıdır.

4. Gerçek İslam mektepleri ve İslam medreseleri açılmadıkça vasıflı Müslüman yetişmez.

5. İslam ve Ümmet has hizmetkârlarla yükselir. İslamî hizmetleri hobi olarak gören kişiler doğru dürüst hizmet edemez.

6. Bazı din hizmetkârlarına, fetva ve ruhsat ile geçim parası verilebilir ama kutsal hizmetleri zenginleşmeye alet edenler alçak ve haindir.

7. Allah rızası için ihlasla yapılmayan cihad gerçek cihad değildir.

8. Kullara kendini dindar göstermek için namaz kılanların namazları kabul olunmaz. Bunlar Cehenneme atılır.

9. Târik-i salât olanlardan köy olmaz kasaba olmaz.

10. İlimsiz, fıkıhsız, kültürsüz din hizmeti olmaz.

11. Nefsi ve şeytanı ile büyük cihad yapamayanlar, küffar ile küçük cihad yapamaz.

12. Riyaset hırsı cinsel şehvetten 360 kat fazla ve yakıcı bir hırstır. Bu hırs ile mâlül (hasta) olanlar iflah olmaz.

13. Hem Allaha iman ediyorum diyen, hem de Deccaldan, Kezzabtan, Süfyandan, Tâgut’tan yana olan ve bu ikincilere biat edenler bozuk insanlardır.

14. Şeriatın ve fıkhın, küfür olarak gördüğü yeminleri zaruret olmadan izinsiz ruhsatsız fetvasız edenler küfre düşer.

15. Kur’an ayetlerini siyasete, ticarete, nefsaniyetlerine, şahsî hırs ve amellerine alet ve vasıta kılanlar dûn ve sefil kimselerdir.

16. Müslümanların ittihadını, uhuvvetini, tesanüdünü, vifakını istemeyenler ve bunlar için çalışmayanlar gafildir.

17. İman kardeşliği, talakı olmayan manevî bir nikah gibidir.

18. Müslümanları ötekileştirip düşmanlık edenler haindir.

19. İslam ve Ümmet düşmanı kafirleri dost ve velî edinenler haindir.

20. İslama Kur’ana Sünnete Şeriata aykırı küfür dalalet ve nifak sistem ve düzenlerini beğenenler küfre düşer.

21. Böyle düzenleri, zaruret olmaksızın sevenlerin ve destekleyenlerin imanları tehlikeye girer.

22. Mantıktaki sebep ve netice kavramlarını bilmeyenlerin doğrudan doğruya hizmet etmesi mümkün olmaz.

23. Nice hizmet görünen işler vardır ki aslında hezimete sebep olur.