Başakşehir'de yılbaşı gecesi Eros isimli kediyi asansörde sıkıştırıp tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan'a verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasının üst mahkemece bozulmasının ardından bugün yeniden yargılama yapıldı.
Keloğlan, iyi hal indirimi uygulanarak "Kasten hayvan öldürme" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Cani denetimli serbestlik ile serbest bırakıldı.
Bugün aynı adliyede görülen davada, Badem’in tecavüzcüsü de 2 yıl 2 ay hapis cezası aldı ve tahliye edildi.
Eros’un duruşmasını takip eden Hayvansever Yapımcı Nusret Toplar ile konuştum. Haliyle üzgündü.
Toplar hepimiz gibi hayvanlara karşı işlenen suçlara hapis yatarı olan cezalar getirilmediği sürece vahşetlerin devam etme endişesini dile getirdi.
Hayvansever Aktivist Nusret Toplar, “ Vahşet işleyen birinin yaptığının yanına kar kalması maalesef aynı fiili işleyeceklere cesaret veriyor. Daha vahimi de bugün bir hayvanı katletmek ile insan katletmek arasında ince bir çizgi var bu çok ürkütücü bir durum” dedi.
Çok doğru söylüyor Toplar! Böylesine acımasız olan bir kişiden her şey beklenir. Ağır cezalar gelmesi için neyi bekliyoruz. Yatarı olan cezalar neden yok!
Tüm bunları daha ne kadar sorgulayacağız?
Nusret Toplar ile hazır buluşmuşken hayata bakışını ve “Dikkat Köpek Var” filmini de konuştuk.
Toplar, hem yapımcı hem de hayvansever olarak yaşamını savunmaya muhtaç olan masumları desteklemeye adamış durumda. Masumlar arasında hayvanlar, kadınlar, çocuklar gibi korunmaya ihtiyacı olanları anlamak ve desteklemek öncelikleri arasında yer alıyor.
Empati kurmak için kendimizi başka kişi veya hayvanların yerine koymak önemli diyen Toplar, “Onların sıkıntılarını ve çaresizliklerini daha iyi anladığımızda, daha etkili bir şekilde yardımcı olabiliriz.” diyor.
İmkanı olanlar olarak, Allah'tan bize verilen bir görev olarak karşılıksız destek vermeyi benimseme bakış açısı çok hoşuma gitti. Çünkü insanlar yaptığı iyiliğin mutlaka karşılığını bekliyor. Karşılıksız verebilmek çok önemli.
Özellikle karşılıksız vermeyi bu mübarek Ramazan ayında açalım dedim şunları söyledi;
“Her konu karşılıklı olamaz, çünkü bazen ihtiyaç sahiplerinin geri dönüşü olmayabilir. Bu yüzden insanların ne yaptığına bakmak yerine, önce kendimize ve aynaya bakarak iyilik yapmaya başlamalıyız. Michael Jackson'ın "Man in the Mirror" şarkısında da dediği gibi, değişim kendi içimizde başlar.
Masumları savunmak bize maddi bir avantaj sağlamayabilir ancak iç huzurun daha önemli olduğuna inanıyorum. Maddi varlıklar geçici ve kaybedilebilirken, içsel tatmin ve vicdani rahatlık kalıcı bir değere sahiptir.
Unutulmaması gereken bir gerçek var: Öldüğümüzde, sahip olduğumuz maddi ve mal varlıklarımız elimizden gider. Ancak yardıma muhtaç insanlara ve hayvanlara uzattığımız yardım elinin izi kalıcıdır ve kalplerde yaşar.
Bugün vurgulamak istediğim nokta, savunduğumuz masumlar için çaba sarf etmek ve iç huzuru bulmak arasındaki bağdır. Maddi kazanç sağlamayabiliriz ancak içsel tatmin ve vicdani rahatlık bizi daha iyi bir insan yapar.
Hayvanları, kadınları, çocukları ve diğer korunmaya muhtaç olanları savunmaya devam edelim. İlk adımı atarak, kendi içimizde ve çevremizde iyilik yaparak dünyayı bir adım ileriye taşıyabiliriz. Unutmayalım, gerçek değerler ölümsüzdür ve mirasımız olacaktır.”
Dikkat Köpek Var Filmini de sordum kendisine;
Film ile ilgili de Hayvansever Aktivist Nusret Toplar şu ifadeleri kullandı;
“Ben kesin olarak inanıyorum ki Türk
toplumunun büyük çoğunluğu hayvansever.
Sokak hayvanlarına ses olmak istedim ve tecrübeli olduğum filim sektöründe "Dikkat Köpek Var" isimli projeyi hazırladım.
Youtube dizisi olarak "Dikkat Köpek Var" 2021 de yayına girdi. Ana konusu hayvan gezdiricisi Murat’ın hayvan düşmanlarıyla yaşadığı mücadele. Dizinin dönüşleri çok olumlu oldu. Bölümlerin ortalama beğenme oranı yüzde 98,3’ü buldu. Herkes devamını bekliyordu diye 2. sezonu çektik.
Şu an da 2. sezon film olarak mevcut ve bu sene Dijital Platformda olacak inşallah.
Sokakta yaşamak çok zor. Bu insanlar ve hayvanlar için de geçerli.
Herkes kendisini o durumun içinde düşünmeli.
Tek istediğimiz o zor şartlar altında yaşayan
sokak hayvanlarına saygı gösterilmesi.
Yavrular bize muhtaçlar, çünkü ne kendileri alışveriş yapıp mama alabilirler, ne istediklerini dile getirebilirler.
Dilsiz olmanın ne kadar zor olduğunu görmemiz lazım.
Keşke herkes sahiplenmeyi düşünse de sokaktan bir yavru sahiplense.
Çoğu zaman cins köpek değil diye veya "pis" olduğu için onlar tercih edilmiyor.
Ne yapsınlar ki duş yapacak imkanları yok sonuçta.
Sahiplenip bir yıkanmak ile tertemiz ve dünya güzeli bi yavru oluyorlar.
Sahiplendiğiniz yavru size karşılık olarak o kadar sevgi verecek ki en kötü gününüzü bile aydınlatacak.
Hiç bir hayvan agresif dünyaya gelmez.
Küçük Chihuahua olsun, yasak ırk köpekler olsun.
Onları nasıl eğitirsek, öyle de olurlar. Aynısı küçük çocuklar için de geçerli. Eğitim herşeyin çözümü.
O yavruları can olarak değil de, silah olarak kullanmak isteyen kötü İnsanlar yüzünden hayvanları suçlu göstermeyi çalışıyorlar.
Bizim filmin baş rol köpeği bal mesela "Yasak Irk" ama dünya tatlısı ve herkesle anlaşıyor.
Bundan daha büyük ispat olamaz.”
PİDE BU FİYATA DA SATILABİLİYOR!
Türkiye'nin en uygun pidesi olarak Balıkesir’de 350 gr kare Ramazan pidesinin fiyatı 7.5 TL!
Fırıntaş,Balıkesir Vergi Dairesinde İlk 100’de beşinci sırada… Bu fiyattan para kazanıyor ve zarar etmiyor. Üstüne bir de güzel kar edip beşinci sıraya yerleşiyor.
Ramazan pidesi fiyatlarına bakınca demek ki bu fiyattan pide yapılıp kar edilebiliyormuş! Bunu da Balıkesir Belediyesi sayesinde öğrendik. Yeter ki vatandaşa hizmet etmek istenilsin her şey oluyor. Bize de Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ve ekibine teşekkür etmek düşüyor. Emeğinize, yüreğinize sağlık.