Cumhuriyetçilerin henüz resmileşmeyen ancak güçlü adayı Donald Trump, başkan yardımcısı adayını birkaç gün önce Social Truth hesabından duyurdu. Trump, Ohio Senatörü James David Vance'ı başkan yardımcısı adayı olarak “seçtiğini” açıkladı.
Vance'ten övgü ile bahseden, iyi bir kariyeri olduğunu vurgulayan Trump, bu görev için Vance’nin en uygun kişi olduğunu belitti.
Geçtiğimiz yıl Ohio eyaletini temsilen ABD Senatosu’na seçilen 39 yaşındaki Vance kariyerinde bankacılık, ticaret, ekonomi, teknoloji sektöründe risk sermayedarlığı ve şirketlerde avukatlık yapmış bir isim!
Vance, ABD’de hem demografik hem siyasi ağırlığa sahip Hıristiyan Siyonist de denebilecek Evanjelik görüşlere sahip.
Irak’ın işgal ve iç savaş yaşadığı dönemde bu ülkede Amerikan askeri olarak bulunan Vance, bu geçmişe sahip olunca ABD’nin dış üsleri ve operasyonları konusundaki görüşleri de şekillenmiş oldu.
Vance dış politikada da Cumhuriyetçi Parti’nin Neo-con kanadının aksine, ABD'nin dış yardımı ve Ortadoğu'daki askeri operasyonlarını eleştiriyor.
Tabii konu İsrail olduğunda, "Önce Amerika" politikasını bile esneteceğinin sinyalini veriyor.
Vance, antisemitizme karşı çıkma konusunda sicili karmaşık görünse de, demeçlerinde daima İsrail'e güçlü desteğini dile getiriyor.
Yahudi lobilerinin desteğini alan ve onların nazarında şimdiden başkan yardımcısı olarak görülen Vance, iki ülke arasındaki derin kültürel ve dini bağlara işaret ediyor ve ABD ile İsrail’in daha da fazla ilişki içinde olması gerektiğini savunuyor.
7 Ekim sürecinden bu yana İsrail'e desteğini kesin bir dille ifade eden Vance, Mayıs ayında CNN'e verdiği bir röportajda; "Bence İsraillilere karşı tutumumuz şu olmalı: Bakın, Ortadoğu savaşlarını mikro yönetmede iyi değiliz, İsrailliler bizim müttefikimiz, bu savaşı uygun gördükleri şekilde yürütmelerine izin verin" demişti.
Vance, İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri eylemlerini şiddetle destekliyor; buna yönelik çok sözleri var. Savaşın İsrail ile Körfez ülkeleri arasında bir normalleşme anlaşmasına varılması için gerekli olduğu gibi bir düşünceye de sahip.
Gazze’deki sivil ölümlerinde de Hamas’ı suçlayan Vance, bir açıklamasında; “Hamas çatışmayı başlattı ve şimdi Filistinli sivilleri kalkan olarak kullanıyor. Geçtiğimiz 40 yıldan ders çıkarmak için önceliğimiz Hamas'ı askeri bir güç olarak dağıtmak olmalı" ifadelerini kullanmıştı.
Vance’ın İsrail'e yönelik uzun vadedeki düşüncesi, Trump'ın 2020'deki başkanlığının son yılında imzalanan İbrahim Anlaşması’nı genişletmek. Bu amacını, CNN'e yaptığı; "Orta Doğu'daki hedefimiz, İsraillilerin, Suudi Arabistanlılar ve diğer Körfez Arap ülkeleriyle iyi bir yere gelmelerine izin vermek olmalı. Bu, Ortadoğu'da İranlılara yönelik bir karşı nokta oluşturmanın mükemmel yolu” sözleriyle açmıştı.
Trump’a suikast girişimi olduğunda ABD derin devleti Ukrayna’daki savaşı bitireceği için onu istemiyor yorumları yapıldı. Acaba gerçekten Trump seçilirse yardımcısı olacak Vance ile birlikte Rusya Ukrayna savaşını bitirir mi?
Bu o kadar kolay değil!
Ortadoğu’daki askeri operasyonları da eleştiriyorlar. Ortadoğu’daki savaşı bitirirler mi peki!
Cümle aralarından cımbız ile cümleler almayı çok seviyoruz. İyimserlik bu olsa gerek. Trump’ın başkanlık dönemini ve o dönem neler yaptığını hatırlatan bir yazı daha önce yazmıştım.
Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan bir Trump’tan bahsediyoruz.
Öyle ki Netanyahu’nun dostu Trump'ın damadı ve eski dış politika danışmanı Jared Kushner, iki devletli çözümü “süper kötü bir düşünce” olarak gördüğünü açıklamıştı.
Gazze’yi bırakın ona göre Refah kentinin de boşaltılması gerekiyor. “Ben olsam Gazze'den insanları çıkarır ve bölgeyi temizlerdim” diyerek Netanyahu’nun katliam politikalarını destekliyor.
Yani Trump’ın, yardımcısı olacak Vance’ın bazı açıklamalarına bakıp iyi tablolar çizmek hiçbir mantığa sığmıyor. Trump gelince ne Gazze’de ne Ortadoğu’da savaş bitmeyecek. Sadece yöntemler değişecek. Biden İsrail’i ne kadar seviyorsa Trump ondan daha az seviyor değil. Politikalar değişse de ana fikir aynı.
Ne yazık ki İslam dünyasının dağılmışlığı batı dünyasının en büyük avantajı olmuş durumda. Hele ki Suudi Arabistan gibi bazı ülkelerin ABD ve İsrail ile yaptığı işbirlikleri İslam dünyasına vurulmuş en büyük hançer.
