Merhum Üstad Profesör Orhan Şaik Gökyay, bir gün genç bir
araştırıcıyı şöyle azarlamış: Yavrum son makalendeki o yanlışlar
neydi öyle, yanlışın böyle katmerlisini üniversite mensupları
yapabilir ancak!
Son yıllarda ve günlerde bazı çağdaş profların saçma sapan
beyanlarını, iddialarını ve hezeyanlarını okuyunca Gökyay üstadı
hatırlamamak mümkün değil.
Bizde resmî ideoloji eğitimi yükseldikçe cahiliyet de o nispette
artıyor.
İlköğretim tahsili bir yıldızlı cehalet.
Lise iki yıldızlı.
Üniversite üç yıldızlı.
Kara cüppeli Mefistolarınki dört yıldızlı.
Süperlerinki beş yıldızlı.
Gerçek ilim ve kültür öğretmeyen, yüksek ahlak ve karakter
terbiyesi vermeyen bir eğitim aydınlık değil, karanlık doğurur.
İki türlü kıvılcım ve şimşek vardır: Rahmanî kıvılcım ve şimşekler,
şeytanî kıvılcım ve şimşekler.
Rahmanî olanlar nurlandırır, şeytanî olanlar islendirir, kirletir,
karartır, pisletir.
Müslüman bir memlekette militanca agresif İslam düşmanlığı yapanlar
çok okumuş olsalar bile onlarda akl-ı selim, iz’an, insaf, terbiye,
edeb yoktur.
On milyonlarca kızın ve kadının başörtülü olduğu bir ülkede
tesettür düşmanlığı yapmak densizlik değil de nedir?
Bakın şu kara aydının hezeyanına. Çıplaklık uygarlıkmış, örtünmek
gerilikmiş. Bana başını örten, elbise giyen bir hayvan gösterse
ya.
O kadar okumuş ama tesettürün hakikî medeniyet, çıplaklığın
bedevilik ve vahşet olduğunu anlayamamış.
Şu, İngiltere’de okumuş militan ateiste bakınız: Okuduğu ülkede,
isteyen Müslüman kadınların sımsıkı kapalı gezebildiğini görmüyor.
Yine o ülkede 85 Şeriat mahkemesi açıldığını da görmüyor? Kör
müdür? Değildir ama basireti bağlanmıştır.
İngilterede okumuş ama utanmadan laiklik demokrasinin temel
şartıdır diyebiliyor. Orada laiklik var mı? Yok yok yok.
İngiltere hükümdarı hem krallığın, hem de millî Anglikan
kilisesinin başıdır. Demokrasinin âlâsı da orada vardır.
Evet, basiretleri bağlı, kalpleri mühürlü, kulakları tıkaçlı
olanların cehaletleri okudukça artar, katmerleşir, eski tabirle
mürekkep ve muzaaf cahillik olur.
Rahmanın yolunu bırakıp da deccalların, süfyanların, kezzabların
yolundan gidenler dışarıda iki üniversite okumuş olsalar ne çıkar,
ne yazar.
Allah şerlerinden muhafaza buyursun.
Şeytanın, Deccalın aydınları.
(İkinci yazı)
Genel Yoğun Yaygın Dedikodu Muson Yağmurları
Dedikodular… Dedikodu kültürü… Dedikodu holiganlığı… Dedikodu
alışkanlığı ve bağımlılığı… Fena fi’l-dedikodu olmak… Her gün
saatlerce şifahen, yazıyla, telefonla, dedikodu tv dinleyerek aktif
veya pasif dedikodu yapmak, dedikodu kısır döngüsü içinde dönüp
durmak.
İşte bütün bunlar:
1. Akıl ve ruh sağlığına zarar verir.
2. Dünya hayatına ve kişinin âhiretine zarar verir.
3. Ülkeye, halka, devlete zarar verir.
4. Bu dedikodularla birlikte iman ve Kur’an hizmeti yapılamaz.
5. Yoğun, genel ve yaygın dedikodu insanları ve toplumları
delirtir.
6. Müslümanın vazifesi, dedikodu laklakiyatı ile ömür tüketmek
değil; hayırlı ve salih amellerin neler olduğunu öğrenmek ve bu
bilgisini hayata tatbik etmektir=uygulamaktır.
7. Dedikodu necistir, yapanı ve dinleyeni kirletir, günaha sokar,
ruhunu karartır.
8. Müslümanın, bir dereceye kadar, olup bitenleri öğrenmek hakkı ve
hürriyeti vardır ama dedikoduyla değil.
9. Ülkemiz ve toplumumuz beş aya yakın bir zamandan beri dedikodu
muson yağmurları altında sırıl sıklam iliklerine kadar
ıslanmıştır.
10. Herkes için söylemiyorum, bir kısım insanlarımız dedikodu
manyağı haline getirilmiştir.
11. Dedikodular mâlâyâni sözlerdir, dedikodu yapmak, dedikodu
dinlemek dinen günahtır, ayıptır.
12. Son beş ay içinde nereye gitsem, dedikodu dinlemek zorunda
kalıyorum.
13. Büyük gerçek rahmanî ve râsih ulema ve fukaha, hakikî
meşayihi-i kiram, kâmil mürşidler, salih ve ziyalı zatlar dedikodu
kültürüne karşıdır.
14. Müslümanların dedikoduyu bırakıp, var güçleriyle faydalı
bilgiler öğrenmeleri ve bunları hayata uygulamaları gerekir.
15. Dedikodu yapacağımıza beş vakit namaz seferberliği ilan etsek
iyi olmaz mı?
16. Ümmet birliğini kurmak, Ümmet şemsiyesi altında toplansak iyi
olmaz mı?
17. Hem kendimiz ilmihalimizi öğrensek, hem de halka öğretsek iyi
olmaz mı?
18. Bilmeyenler, devletin açtığı bedava Osmanlıca kurslarına
giderek okur-yazan Müslümanlar olsalar iyi olmaz mı?
19. Kadın ve kızların şer’î tesettüre (şeytanî tesettür değil!)
girmeleri için etkili faaliyet ve propaganda yapsak iyi olmaz
mı?
20. Devleti, halkı, ülkeyi ıslah etmeye çalışsak iyi olmaz mı?
BİR SORU: Olup bitenleri nasıl öğreneceğiz?.. Beş ziyalı, âqil,
gerçek aydın kişi, Cemaat-İktidar kavgası, savaşı, yangını
konusunda beş sayfalık bir rapor yazar, bu rapor milyonlarca halka
duyurulur ve mesele büyük ölçüde halledilmiş olur.
UYARI: Bugünkü dedikodu tufanını, sellerini durduramazsak sonumuz
iyi olmaz.