Biz Kanunî’nin torunlarıyız!.. Biz Barbaros’un torunlarıyız!.. Biz
şu şu şu büyüklerin torunlarıyız!..
CEVAP: Biz onların gerçek torunları olsaydık bugünkü duruma
düşmezdik.
Bu kadar dejenere olmazdık. Bu kadar parçalanmazdık.
Kültürümüz, ahlakımız bu kadar bozulmazdı.
Bizim ecdadımızın imanı çok güçlüydü. Onlar beş vakit namaz
kılardı. Onlar İslam’ı yüceltmek için çalışırdı. Onların yüksek
ahlakı ve karakteri vardı. Onlar mükemmel Türkçe bilirdi. Onların
çoğunun mürettep divanları vardır.
Ecdadımız bize Fatih Camii’ni, Süleymaniye Camii’ni, nice harika
mimarlık eserini miras bırakmıştır.
Kanunî zamanında Osmanlı Devleti dünyanın en güçlü devletiydi.
Zulme uğrayan Yahudiler Osmanlı topraklarına iltica ederek
varlıklarını ve kimliklerini korumuştur.
Büyüklerimiz zamanında İslam medreseleri vardı. Oralardan İmam
Birgivî’ler, Şeyhülislam Ebussuud’lar, Katip Çelebi’ler
yetişmiştir.
Büyüklerimiz zamanında tekkeler, tarikatlar vardı. Yahya
Efendi’ler, Akşemseddin’ler, Hacı Bayram’lar vardı.
Ecdadımız zamanında tesettürsüz bir tek İslam kadını ve kızı yoktu.
Gayr-i müslim kadınlar bile tesettürlü gezerdi.
Ecdadımız zamanında İslam yazısı vardı… İslam mahkemeleri vardı…
Hilafet vardı… Şeriat vardı… Ahlak, fazilet, iffet, hamiyet,
mürüvvet vardı. Yahu fütüvvet vardı!
Onların zamanındaki şarkılarla bugünkü türküleri siz bir mi
sanıyorsunuz?
Ecdadımız Kezzablara, Deccallara, Süfyanlara göz açtırmazdı.
Onlar emr-i mâruf ve nehy-i münker yapardı.
Bundan dört beş yüz yıl önce karada atla araba ile denizde yelkenli
gemi ile seyahat edilirdi ama islamî hayat, islamî düzen vardı.
Fatih, Kanunî zamanında bugünkü müstehcen yayınlar, bugünkü
dinsizlik ve densizlik, bugünkü fitne fesat olabilir miydi?
Yahu fazla konuşmasana, mazide İstanbul’un fethi, Viyana kuşatması,
enkazından irili ufaklı kırk devlet çıkan bir imparatorluk, bir
Mimar Sinan, bir Fuzulî vardı.
Fatih’lerin, Kanunî’lerin, Barbaros’ların, öteki büyüklerin
torunları olabilmek için onlara benzemek, onlar gibi olmak, onların
ahlakına, irfanına sahip olmak gerekir.
Fatih’in vakfettiği Ayasofya müze olacak ve sen Fatih’in
torunlarıyız edebiyatını yapacaksın. Olur mu böyle şey?
(İkinci yazı)
Kendimi Tanıtayım
1. Aklım ve kültürüm aktif siyaset yapmaya müsait değildir; bu
konuda ehliyetim, liyakatim ve icazetim yoktur.
2. Siyasî manada değil; dinî, sosyal ve kültürel manada
muhalifim.
3. İslama, Kur’ana, Sünnete, Şeriata ve fıkha aykırı her inanca,
her düşünceye, her görüşe, her yoruma ve her uygulamaya
muhalifim.
4. İhlasla yapılmayan ibadetlerin, hizmetlerin makbul olmayacağını
bilirim.
5. Gerektiği zaman ehven-i şerreyn tercih olunur kaidesini tatbik
ederim.
6. Zuhuru beklenen Mehdi hazretlerinin hak ve doğru rejimi dışında
hiçbir dünyevî düzen ve sisteme biat etmem.
7. Biat etmem ama idarecilerin, Allah’ın emirlerine ve İslama
aykırı olmayan emirlerine itaat ederim.
8. Haliq’a mâsiyette mahluka itaat etmem.
9. Dinî hizmetlerden dolayı (fetva ve ruhsatı verilmiş bazı
hizmetler dışında) ücret alınmasını doğru görmem.
10. Din ve mukaddesatı alet, istismar ve istihdam yoluyla kazanılan
haram servetleri ağır şekilde kınarım.
11. Allah’ın ayetlerini ucuza veya pahalıya satanlardan nefret
ederim.
12. İyi bir Müslüman olmadığım halde kendimi iyi bir Müslüman gibi
göstermek istemem.
13. Her söylediğin doğru olmalı, lakin her doğruyu söylemek doğru
değildir prensibi gereğince, fitne ve fesada sebebiyet verecek
yazılar yazmamaya çalışırım.
14. Polemik yapmayı sevmem, genellikle saldırılara cevap
vermem.
15. Tenkitlerimi anonim yaparım, isim ve kimlik beyan etmem.
16. Cahil, fakat iyi niyetli Müslüman kardeşlerime haklarımı helal
ederim.
17. Bile bile yalan söyleyip iftira edenlere hakkımı helal
etmem.
18. Nefsimi tebrie etmem, aksine çok kötülerim.
19. Riyasete, mala, şöhrete, alkışa ihtiyacım yoktur.
20. Lütf ve kerem edip, bendenize dua eden olursa ona minnet ve
teşekkürlerimi arz ederim.
21. Müslüman kardeşlerime taqiyye ve kitman yaparak onları
aldatmaktan nefret ederim.
22. Günahlarına, kusurlarına, hatalarına üzülüp ağlayanları;
ibadetleriyle gururlanıp kibirlenip ‘ucba kapılanlardan üstün
görürüm.
23. Kendimi kısaca tanıtayım: Elhamdülillah mü’min ve muslimim…
Ehl-i Sünnettenim… İtikatta mezhebim Mâturidî mezhebidir… Amelde ve
fıkıhta mezhebim İmam Ebu Hanife mezhebidir… Tarikatimi söylemeyi
doğru bulmam… Bütün hak tarikatlara taraftar ve muhibbim…
24. Ümmet içinde derecem ve rütbem: Mü’minlerin en sonuncusu olmak
bile benim için büyük rütbe ve şereftir.
25. İmana, İslama, Kur’ana, Sünnete, Şeriata, Ümmete, İmamete,
İslam ahlakına taraftarım. Onlara küçücük bir hizmet edebiliyorsam
mutlu olurum.
26. Kim yaparsa yapsın, bütün yolsuzluklara karşıyım.
27. Birtakım ruhbanların, hocaların erbab haline getirilmesine
karşıyım.
28. Özeleştiri yaparım.
29. Meddahlık, yalakalık, yağcılık yapmam.
30. Sivil darbe teşebbüslerine karşıyım. Bir toplum ne haldeyse
öyle idare olunur hadisini ve toplum kendini ıslah etmezse iyi bir
idareye kavuşamayacağını iyi bilirim. Toplumun ıslahı icazetli
ulemanın, fukahanın, şeyhlerin, ziyalı Müslümanların ve sâlih
idarecilerin vazifesidir. Bu vazifeyi terk veya ihmal edenlerin
günahkar olacağına inanırım.
31. Şeriata aykırı her şeyin heder olduğunu iki kere ikinin dört
olması gibi kesinlikle bilirim.
32. Kafirlerin dost ve velî edinilmesine karşıyımdır.