İçindeki Fir’avunla, kendi şeytanıyla iyi geçinen kişi iyi
Müslüman olamaz.
İyi olmak istiyorsan kendi Fir’avununa, şeytanına mutlaka muhalefet
edeceksin.
Dünyası âhiretine ağır basan kişi iyi Müslüman olamaz. Dünya
hizmetlerini güzelce yapar olduğun halde âhirete dönük
olacaksın.
Dünya elbette imar edilir ama Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, İslam
ahlakına, hikmete göre imar edilir.
Dünyayı şeytanın direktiflerine göre imar edersen Mevlanı değil,
belanı bulursun.
Süslü, lüks, şatafatlı, israflı, ihtişamlı eviyle övünen,
gururlanan, kibirlenen, caka satan iyi Müslüman değil, kötü
Müslümandır.
En cahil Müslüman ilmihalini bilmeyen Müslümandır.
Müslümanların bin yıldan fazla kullanageldikleri İslam-Kur’an
yazısını bilmeyenler cahildir. Öğrenmek istemeyenler muannit kara
cahildir.
Müslüman kanaatkârdır, az nimetle çok mutlu ve memnun olur.
Müslüman o kimsedir ki, insanlar onun elinden ve dilinden güvende
olur. (Hadîs)
İnsanların hayırlısı insanlara yararlı olandır. (Hadîs)
Olgun Müslüman gıybet etmez. Gıybetçi, ölü kardeşinin etini yiyen
azılı bir fasık ve facirdir.
Vicdanlı bir Müslüman, kardeşlerinin gizli ayıp ve günahlarını
araştırıp onları rezil etmez.
Aksine, başkalarının ayıp, kusur ve günahlarına karanlık gece gibi
olur.
En azından kalbi ile emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmak her
Müslümana farzdır. Kötülüklere, haramlara, günahlara, zulme buğz
etmeyenin, adavet beslemeyenin imanı tehlikeye girer.
Paraya, menfaate tapmak gizli şirktir.
İnsan için kendi nefs-i emmaresinden büyük düşman olamaz.
Cihadsız İslam olmaz.
Küffarla, müşriklerle yapılan cihad küçük cihattır, nefs ile
yapılan büyük cihattır.
Bu devirde en büyük hizmet iman, Kur’an hizmetleridir.
İyi Müslümanda paylaşma, yardımlaşma ahlakı vardır.
Beynini ve gönlünü dedikodularla, siyaset entrikalarıyla, artist
manken şarkıcı oyuncu isimleriyle dolduran kişiye yazıklar olsun.
Aklı varsa onları kussun ve yerlerine faydalı, rabbanî, kurtarıcı
bilgiler koysun.
Her gün ahdini ve misakını tazele: “Rab olarak Allah’tan razıyım…
Kitap olarak Kur’an’dan razıyım… Din olarak İslam’dan razıyım...
Resul ve Seyyid olarak Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve
sellemden razıyım… Şeriat olarak İslam Şeriatından razıyım… Ümmet
olarak Ümmet-i Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemden razıyım.
Ahlak sistemi olarak İslam ahlakından razıyım…”
Küfre, şirke rıza küfürdür.
Küfrün ve şirkin iyisi, az iyisi, daha iyisi olmaz. O, mutlak
olarak kötüdür.
Dünya sevgisi ve dünyevileşmek bütün kötülüklerin annesidir.
Dünya cennet değildir.
Seni namaza müezzinler çağırmıyor. Bir Çağırtan var.
Kur’an’a, Sünnete, Şeriata aykırı ve zıt her şey dalalettir ve
hederdir.
Dünya hayatı yaman bir imtihandır. Derslerine iyi çalışıyor
musun?
İmtihan sorularının cevapları sana önceden bildirilmiş, okuyup
öğrensene.
(Not: Bu yazıyı kendim için yazdım…)
(İkinci Yazı)
Bütün Çiviler Yerinden Oynamış
Hangisinden başlayacağımı bilemiyorum. Bu memlekette (ender
istisnalar dışında) her şeyin çivisi çıkmış.
Sabah namazında İstanbul camilerinden birine namaza gidiyorsunuz.
On kadar ihtiyardan başka cemaat yok. Farz kılınacak, imam mihraba
geçiyor, önünde sabit bir mikrofon, yakasına da mandallı seyyar
mikrofon takıyor.
Cuma ezanı okunuyor. Müslümanların dükkânları, işyerleri açık,
harıl harıl ticaret yapılıyor.
Metroya biniyorsunuz. On sekiz yaşında kazık kadar genç oturmuş,
yetmiş yaşında ihtiyar onun yanında ayakta seyahat ediyor.
Her gün çöpe beş milyon ekmek atılıyor.
Anadili Türkçe olan genç liseyi bitirmiş, 1927’de yayınlanmış Ömer
Seyfeddin hikâyelerini okuyamıyor.
Gazetelere, tv’lere bakıyorsunuz, haberlerin yüzde yetmişi
kötü.
Büyük gazeteler ve televizyonlarda müstehcen, hayâsız, azdırıcı
resimler.
Dünyanın sayılı tahıl ambarlarından olan Türkiye nasıl oldu da
yılda üç milyon ton buğday ithal eder hale düşürüldü.
İstanbul trafiği insanı deli eder.
PKK bazı yerlerde vergi toplamaya başlamış.
Marketten yoğurt alıyorsunuz, yoğurda benziyor ama yoğurt
değil.
Dedikodu, gıybet, iftira, yalan, tecessüs kara bulutlarından göz
gözü görmüyor.
Üniversite bitirmiş bir genç, yaşça ve makamca büyüğüne “Demin arz
ettiğiniz gibi…” diyor.
Kibar geçinen adam kibar bir zata eviniz nerede diye soruyor.
(Devlehaneleri hangi semttedir diye sorması uygun olur.)
Başı örtülü o kadın niçin yüksek sesle herkesin arasında kahkaha
atıyor?
Cami yapılmasın diye aylardan beri ortalığı birbirine
katıyorlar.
Her gün niçin bu kadar ağaç katl ediliyor?
Okullardaki bonzainin önüne niçin geçilmiyor?
Yasal, vesikalı, DV’li seks köleliği niçin devam ediyor?
Kemalist veya İslamcı feministler yasal seks köleliğine niçin karşı
çıkmıyor?
İstanbul’un nüfusu patlayacak hale geldi ama niçin hâlâ on binlerce
yeni büyük bina yapılıyor?
O SİT alanları niçin yapılaşmaya açılıyor?
Çin’de üretilmiş o zehirli, radyasyonlu ayakkabılar gümrüklerden
nasıl geçmiş?
Evine yabancı erkek alan o mübtezel karıya niçin ceza
verilmiyor?
O zavallı kedileri köpekleri kimler canavarca öldürüyor?
999 oda değil de niçin bin oda?
O Müslümanlar niçin Baş Tağutu öve öve göklere çıkartıyor?
O rantçılar niçin bir türlü doymuyor?
O adamda yürek yok mu ki, koluna 250 bin liralık saat takıyor.
Düşürse kaybolsa yüreğine inmez mi?
En garibi: O Müslümanlar birbirlerini niçin sevmiyor da
düşmancasına çekişip tepişip duruyor?