1. Profesör Albert Gabriel ile ilgili yeterli bilgin olsun. Onun eserlerini, hizmetlerini öğren, zengin bir kütüphaneye gidip onun Anadolu’daki anıt eserlerle ilgili anıtsal kitaplarını oku. Gabriel’i bilmeden Patagonya’da mimar olabilirsin ama Türkiye’de olamazsın. Olursan da o biçim mimar olursun.
2. Merhum Üstad Ekrem Hakkı Ayverdi ile hemhal ol.

3. Mimar Le Corbusier’nin 1911’te İstanbul’a yaptığı seyahati anlatan ve içinde enteresan krokiler bulunan kitabını (Voyage d’Orient) bul oku, Google’dan konuyla ilgili görsellere bak, aşı boyalı Türk konağını dikkatle, hayranlıkla incele.

4. Mimarlığın pîri Vitruvius’un binalarla ilgili üç temel prensibini öğren.

5. Altın oran hakkında sağlam ve geniş kültürün olsun.

6. Bir İsveçlinin Selimiye Camii’nin sırlarıyla ilgili keşfini öğren. (Yıllarca önce Yapı dergisinde okumuştum… Ayrıca: /matematiktutkusu.com… Selimiyenin sırları/…)

7. Osmanlıcayı, edebiyat-ı osmaniyeyi mükemmel şekilde öğren.

8. Divan edebiyatını iyi öğren, Fuzulî Divanını ve benzer klasikleri, manasını anlamak suretiyle okuyamayan bir kişi Türkiye’de yüksek mimar olamaz. Shakespeare’i bilmeyen, anlamayan, tanımayan bir İngiliz büyük ve yüksek mimar olabilir mi?

9. Aruz öğren. Aruz bilmeden ahenkli projeler çizemezsin. Şiir yazmak için değil, mimarlık için aruz öğren.

10. Arap yazısının ve Latin yazısının kaligrafisini öğren, kaligrafi bilmezsen abuk sabuk, çarpık çurpuk binalar yapabilirsin.

11. İstanbul kültürünü, görgüsünü, edebini, terbiyesini, çelebiliğini, nezaketini öğren.

12. Açıkta, herkesin göreceği şekilde yiyip içme.

13. Kırlangıçların çamurdan yaptıkları yuvaları saatlerce incele, hayran kal. Her biri mimarlık şaheseri olan bazı kuş yuvalarını da incele.

14. Kibarlarla, şehirlilerle konuşurken kendin için ben deme; bendeniz, bu fakir de; evim deme, fakirhane de. Aksi takdirde kabak gibi tatsız tuzsuz projeler çizersin.

15. Afrika Nijer’deki (Djenne şehri) çamurdan yapılmış büyük camileri incele.

16. Şeriata bağlı tasavvuf erbabı ol. Tasavvuf ve tarikat olmadan Türkiye’nin büyük mimarı olamazsın.

17. İznik çinileri uzmanı ol.

18. Allah sana müzik kulağı vermişse, alaturka musikide derinleş. Rast ile segâh makamlarının inceliklerini bilmeden güzel bina yapamazsın.

19. Göçer veya köylü çocuğu da olsan, medenî Müslüman statüsünü kazan.

20. Mürüvvetli ol, fütüvvet ahlakına sahip ol. Aksi takdirde sıradan bir mimar olursun.

21. Mimar Sinanın Tezkiretü’l-Bünyan adlı eserini incele.

22. İyi krokiler çizebilmek için resim dersleri al.

23. Paran varsa müsait bir mevsimde Kars’taki Ani harabelerini gez.

24. Divriği’ye git ve oradaki Ulucami’yi hayranlık içinde seyret, fotoğraf çek, albüm yap.

25. İslam evi ne demektir, öğren, Müslüman evinin felsefesini bil.

26. Yeni şarkıları bırak, eski şarkılarla yüz göz ol.

27. Mevlevî ol, Nakşî ol, Kadirî ol, Halvetî ol, Şazelî ol… Velhasıl turuk-i aliyeden birinin muhibbi veya dervişi ol. Tasavvuf neş’esinden mahrum kalma.

28. Ağzın olsun, dilin olmasın.

29. Musalli ol, kaim ol, raki ol, sacid ol, ‘âbid ol, zâhid ol.

30. Âyineni kirden pastan temizle, tecellilere nâil ol.

31. Betonî olma, horasanî ol.

32. Mükebbire cihazlarını sevme.

33. Sıradan bir mimar olma, Süheyl Ünver’in doktorluğuna benzer mimar ol. (Ahmet Güner Sayar beyin merhum Süheyl Bey hakkındaki kitabını dikkatle oku.)

34. Beyninin sol tarafıyla değil, sağ tarafıyla mimarlık yap.

35. Kemmiyet mimarı olma, keyfiyet mimarı ol.

36. Çiğ elektrik ışığını sevme; kandillerin, çerağların, şem’aların titrek, esrarlı ziyalarını sev.

37. Bendire vurmasını öğren, ufukların genişleyecektir.

38. Abdülkadir Merağî’yi öğren, bestelerini dinle.

39. Bir kış günü, bahçeli bir İstanbul evin penceresinden lapa lapa yağan karları seyrederken Cenab Şehabeddinin Elhan-ı Şitasını oku.

40. Şehid-i muhterem Erbilli Şeyh Esad Efendi merhumun ateş redifli gazelini bir hattata yazdırıp, tezhipletip veya ebruyla murakka yaptırıp ofisine as.

41. İsmail Safa’nın “Bir şâhika bâlâsına inseydi Kitab’ın ey Kahir-i Mübdi” mısraıyla başlayan şiirine vakıf ol. Onu okurken heyecanlan, sesin titresin, tüylerin diken diken olsun, gözlerinden yaşlar akmaya başlasın, bitiremeyesin.

42. Çizdiğin projeleri, yaptığın binaları sen beğenme, düşmanların hayran kalıp beğensin onları.

43. Tağutî ve şeytanî medeniyetin değil, Muhammedî (Salat ve selam olsun ona) medeniyetin mimarı ol.

44. Çizdiğin projelere, inşa ettiğin binalara ruhanîler, azizan, pîran hezar ahsente desin.

45. Ölümünden sonra kirâmen kâtibîn defter-i ‘âmâlini kapatmasın, hasenat yazsın hep sana.

(İkinci Yazı)

Fakiri Çelmelemesinler


ESKİDEN düşman şehre girince sokak çarpışmaları başlayınca, hapishanelerdeki mahkumları çıkartır, ellerine silah verir, haydi siz de düşmanla çarpışınız, ta ki şehrimiz küffar eline geçmesin denirmiş.

Dini bozmak ve Allaha isyan konuları dışında bu devirde Müslümanların şahsî kusurlarına bakılmaz. Şehri savunanların hepsinin mânevî derecesi yüksek mücahidler olması gerekmez. Yeter ki, imanları olsun.

Düşman çoktan surları aşmış, şehrin içine girmiş, stratejik mevkileri ele geçirmiştir. Önce Şeriat elden gitmiş, sonra Din elden gider olmuştur. Şu anda iman tehlikededir.

Günahkar Müslümanların da dini, Kur’anı, Sünneti, Şeriatı korumaları gerekir.

Birtakım sünnetleri yerine getirmiyorlar diye bazı Müslümanları dışlamak yanlıştır.

Onları dışlamak imanlarına zarar verir.

Önemli olan ihlaslı mü’min olmaktır.

Dişlerini misvakla temizlemek sünnettir. Bu sünneti terk eden bir kardeşimizi dışlarsak gücümüzü azaltmış olmaz mıyız?

Bendeniz şahsen iyi, salih, kamil bir Müslüman olmadığım halde bir nebzecik de olsa Din, İman, Kur’an, Sünnet, Şeriat hizmeti yapmaya çalışıyorum. Kamil=olgun bir Müslüman değilim ama elbette mü’minim. Kusurlarım, günahlarım, şahsî hatalarım yüzünden dışlanmamalıyım.

Kemalsizliğimi itiraf ediyorum. Kemal sahibi dini bütün muhteremler kerem buyursunlar, fakiri olduğu gibi kabul etsinler.

Bendeniz kendimi beğenmiyorum. Başkalarının beğenmesini de istemiyorum.

Bırakın küçücük de olsa hizmet edeyim.

Kimseden ücret, para, alkış istemem. Beğenmeyenler yazılarımı okumasınlar. Rahat bıraksınlar, dillerinden emin olayım. Pek nâçiz hizmetimi çelmelemesinler. Fakirle uğraşmasınlar. Onlar elbette çok faziletlidir, fakir ise faziletsiz.

Herkese selam ve hürmetlerimi sunar, ellerinden öperim.