Avrupa’da aşırı sağdaki yükselişin göstergeleri arasında aşırı sağ partilerin yerel, ulusal ve dönem dönem Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerindeki oy oranlarındaki artış yanında, aşırı sağ örgütlerin ve hareketlerin artışı, aşırı sağ grupların, bireylerin şiddet olaylarındaki artışı yer almaktadır.

Avrupa'da aşırı sağdaki yükselişin göstergeleri arasında aşırı sağ partilerin yerel, ulusal ve dönem dönem Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerindeki oy oranlarındaki artış yanında, aşırı sağ örgütlerin ve hareketlerin artışı, aşırı sağ grupların, bireylerin şiddet olaylarındaki artışı yer almaktadır.

1965 ile 1995 arası dönemlerde, Batı Avrupa'da 19 aşırı sağ parti kurulmuştur. Aşırı sağ partilerin nüfuzu, Batı Avrupa'da 1980'lerden itibaren artmaktadır. Henüz hiçbir ulusal seçimde tek parti hükümetini oluşturabilecek çoğunluğu elde edememişlerdir. Lakin bazıları Avusturya'da, İtalya'da, İsviçre'de olduğu gibi koalisyon hükümetlerinin ortağı olmuş, veyahut dışarıdan desteklemişlerdir. Bu da aşırı sağın normalleşme sürecine katkıda bulunan unsurların başında gelmektedir.

Avusturya'da 2000'de Jörg Haider'in liderliğindeki FPÖ'nün koalisyon ortağı olması ve Fransa'da FN'nin lideri Jean-Marie Le Pen'in 2002'de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci olması, Batı Avrupa'da aşırı sağın yükselişinin en önemli göstergeleri arasındadır.

Aşırı sağ partilerin yükselişindeki ana nedenlerden biri küreselleşmenin sosyo- ekonomik olumsuz etkilerine karşı insanların kendini savunmasız hissetmesidir. Avrupa'da aşırı sağın güçlenmesinde başta gelir dağılımı adaletsizliğine yol açan bölüşüm krizi, siyasi temsil krizi ve kimlik krizi olmak üzere sosyo-ekonomik ve siyasi krizler etkilidir. Bu krizlerin üstesinden gelmeden aşırı sağın yükselişini durdurmak zordur. Bu partiler genelde kendilerini 'sokaktaki adam'ın temsilcisi veya 'halkın gerçek sesi' olarak göstermektedirler. Merkez sağ ve sol partileri elitist olarak nitelendirmekte ve onların sadece kendi ekonomik çıkarlarını temsil ettiklerini iddia etmektedirler. Yapılan kamuoyu araştırmalarında aşırı sağ partileri destekleyen kişilerin çoğunlukla küreselleşmenin olumsuz sosyo-ekonomik etkilerinden en fazla etkilenen, eğitim düzeyi düşük, işçi genç erkekler oldukları ve genellikle alt ya da alt orta sınıflardan geldikleri görülmektedir.

Eski Yugoslavya'daki savaşlar ve AB'nin Doğu Avrupa'ya genişlemesi sonrası artan göçler ve merkez partilerin aşırı sağ partileri dışlama konusundaki uzlaşmasının pek çok ülkede sona ermesi de aşırı sağ partilerin yükselişinde etkili olan faktörler arasındadır. Bazı araştırmacılar göç düzeyi ile aşırı sağ partilere olan destek oranı arasında pozitif ilişki olduğunu savunurken, diğerleri de ikisi arasında bir bağ olmadığını veya zayıf bir bağ olduğunu söylemektedirler. Avrupa'da artan yabancı düşmanlığı, merkez partilerin sosyo-ekonomik problemleri çözme konusundaki başarısızlıkları, yolsuzluğa karışmaları da aşırı sağın yükselişinde etkili olmaktadır.

2008'den itibaren Avrupa'da yaşanan ekonomik kriz ve artan işsizlik oranları, göçmen karşıtı

görüşlerin artışında etkili olmaktadır. Aşırı sağ partiler pek çok sosyo-ekonomik sorunun olduğu Avrupa ülkelerinde göçmenleri 'günah keçisi' ilan ederek, göçmenlerin kendi ülkelerinin vatandaşlarının çalışma ücretlerinde düşüşe yol açtıklarını iddia etmektedirler.

Avrupa'da göç ve İslam konusunda siyasilerin söylemleri ve medyada yer alan söylemler de aşırı sağa olan destek oranını etkilemektedir. Medyanın özellikle internetin kullanılması da aşırı sağ partilerin ve örgütlerin aralarındaki iletişimin ve bağlantıların artmasında etkilidir. 'İslamlaştırmaya karşı şehirler' oluşumu Avusturya, Almanya, Belçika, Danimarka, İspanya, İtalya, Fransa, Hollanda ve İngiltere'deki aşırı sağ gruplar arasındaki ulusaşırı işbirliği örneklerindendir.

Sonuç olarak 21.Yüzyıl'da aşırı sağın Avrupa'da yükselişini hızlandıran nedenler arasında 11 Eylül sonrası artan İslamofobi, 2004'te ve 2007'de AB'nin Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine genişlemesi sonrası Doğu'dan Batı'ya artan göç ve 2008'den itibaren Avrupa'da yaşanan ekonomik kriz ve işsizlik oranlarındaki artış yer almaktadır.