Avrupalılar bizi kıskanıyor. Özellikle 1000 kişiye düşen 162 otomobil ile Avrupa’nın en az otomobiline sahip olmamızı çok kıskanıyorlar. Araç almak istediğiniz zaman tahsil edilen ÖTV’nin KDV’sini yani verginin vergisini ödememizi çok kıskanıyorlar.

Avrupalılar bizi kıskanıyor.

Özellikle 1000 kişiye düşen 162 otomobil ile Avrupa'nın en az otomobiline sahip olmamızı çok kıskanıyorlar.

Araç almak istediğiniz zaman tahsil edilen ÖTV'nin KDV'sini yani verginin vergisini ödememizi çok kıskanıyorlar.

İkinci el araç piyasamız ağustos ayında %12,92 daraldı. 10 ay sonra ilk kez temmuz ayında daralmıştı. Üst üste iki ay boyunca azalan alım gücümüzü çok kıskanıyorlar.

İkinci el otomobil olarak satın aldığımız araçların:

%60'ı 10 yaşında,

%46'sı 15 yaşında,

%35'i 20 yaşında. Avrupalılar bizim hurda otomobil tutkumuzu çok kıskanıyor.

Yazının buraya kadar olan kısmı bizi yönetenlerin hamasi söylemlerine atıftı. Bundan sonra gerçeklerden (tarifine acı serpili ) bahsedelim:

Türkiye'de satılan sıfır araçların en ucuzu 400.000 TL. Asgari ücret 5.500 TL. Asgari ücretli Ahmet amcanın otomobil almak için yemeden, içmeden hatta mümkünse nefes almadan 73 ay para biriktirmesi lazım.

Kulağa imkansız gibi geliyor değil mi? Ama olsun,zoru yaparız imkansız biraz zaman alır derseniz bir de şu yönüyle bakalım olaya:

Ahmet amcamız zaten yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Biraz gayret edip açlık sınırının altında yaşamayı da göze alıyor. Bankadan kredi almak istiyor. Şanslı ise maksimum 200.000 TL ve 36 ay vadeli kredi bulabilir. Artık 36 ay boyunca aylık 8.000 TL kredi ödemesi var! Matematik bilimi bu denklemi henüz açıklayamıyor.

Eğri oturup doğru konuşalım diyeceğim; lakin sözün de doğrulacak takati kalmadı.Biz yine de ilkelerimizden taviz vermeden sözün doğrusuna kulak kesilelim:

Otomobil almak artık hayal. Bakmayın bayilerde sıfır araç kuyruğu olduğuna. Nüfusun %10'u otomobil almak için sıraya girerken kalan %90 için otomobil almak artık hayal bile değil.

Peki otomobil fiyatları düşer mi? Evet düşer.

Üstelik bunu gerçekleştirmek için Kaf Dağı'nda geçecek bir maceraya da ihtiyaç yok. Çözüm gerçek dünyanın küçük tepelerinin ardında. Yeter ki bakmasını bilelim. O vakit şimdi gözlerimizi azıcık yukarıya ,tepenin ardına dikip konuşalım.

Şöyle ki:

Ahmet amcadan tahsil edilen ÖTV'nin KDV'sini; yani verginin vergisini (ki bunun dünyada uygulaması yok) almazsanız araç fiyatları %7 düşer. Gerçekçi , halkın çıkarları gözetilerek uygulanacak ekonomi politikalarıyla bu rakamları daha da aşağı çekmek mümkün. İleriki zamanlarda yazılarımda çözüm yöntemlerine değinmeye devam edeceğim.

Son olarak Avrupa'nın bizi kıskandığını söylemiş miydim?