Diyelim ki biz öldük, siz kaldınız. Diyelim ki acı duydu neslimiz,  Ağıt yaktı ağaçlar,  yuvalarında kuşlar için Diyelim ki ateş olup küller üfürdünüz memlekete...

Diyelim ki

biz öldük, siz kaldınız.

Diyelim ki acı duydu neslimiz,

Ağıt yaktı ağaçlar, yuvalarında kuşlar için Diyelim ki ateş olup küller üfürdünüz memlekete...

Baktınız,

kalmamış yakacak tek bir yuva,

sönmeyen ocak, akacak tek damla gözyaşı.

Sonra?

Geçip ortasına ölümün

düğün mü kuracaksınız?

Diyelim ki kurdunuz,

külden ağaçlar, uçmayan kuşlar,

ağıtlar, bu kanlı yaslar sarmışken toprağı

mutlu mu olacaksınız, hainsiniz?

Bize nasip bunca kalp ağrısından

size huzur kalır mı dersiniz?

Yazık!

Anne topraktır , anneleri üzgünüz ağlattınız , kin sardı barış dolu bedenlerini !

Sizi toprak kabul etmez çünkü siz size ele açan toprağa ihanet edensiniz !

Lakin unutmaz toprak, göreceksiniz.

Yakan, yıkan, bozan, ölüm saçan ellerinizden ayırmayın siz katil gözünüzü, kirli kalbinizi ...

Çocukların masumiyeti boğacak sizi, annelerin ahı yavaş ve acı içinde kesilecek nefesinizi

henüz gelmeden eceliniz...

"Bir çocuğun öldüğü her katliam, KIYAMETTİR !...

Bir gülüşün , bir hayatın yok edildiği , bir annenin yüreğinin yandığı gün ne kadar aydıysa , o kadar KARANLIK"

Rahmet olsun , Rabbim hainlere fırsat vermesin birligimizi bozmasın ...

Selam ve dua ile