İnsanımızdaki manevi çöküşün en önemli yansımalarından biride evlatların ana babalarına olan sorumluluklarını yerine getirmede büyük sorunlar yaşamasıdır.
Çocuklar ana babalarına olan sorumluluklarını yerine getirmedikleri zaman ahirette hesap verecekleri gibi ana babalarında çocuklarına olan sorumluluklarını yerine getirmediklerinde aynı şekilde hesaba çekilecekler.
Bu yazımda çocukların ana babalarına olan hak ve sorumlulukları üzerinde durmaya çalışacağım.
Genel olarak bu hassas konular hem ana baba hem de çocuklar tarafından bilinmesine rağmen bu hakların yerine getirilmesinde büyük sorunlar yaşandığı inkar edilemez bir gerçek olduğu da herkes tarafından bilinmektedir.
Bir evladın ana babasının meşru isteklerini yerine getirmemesi Allah(c.c.) ve Resulü(sav)’ne karşı sorumluluklarını yerine getirmemesinden sonra gelir.
Peygamber Efendimiz(s.a.v.)’e itaatten sonra ana-babaya itaat edilmesi bir evladın dikkat etmesi gereken çok hassas konulardan bir tanesidir.
Ana babanın özellikle de ananın evladı üzerinde çok büyük emek ve fedakarlığı olup bir evladın bunu görmemesi o evlat için büyük vebaldir.
Evlatlar ana babalarına karşı saygısızlığının neticesinde neler kaybettiklerinin bir farkına varabilseler asla ve asla küçük bile olsa saygısızlık içinde bulunamazlar!
Günümüz evlatlarının bırakınız ana babaya itaati büyük saygısızlık içindeler, diyebilirsiniz.
Hatta saygısızlıktan çok daha ilerisi ana babalarıyla çatışıyorlar!
Evlatların bu duruma gelmesinde ana babaların çok büyük rolü olsa da evlatların ana babalarına olan haklarını yerine getirmemelerinin mazereti olamaz.
Müslüman olarak bu hakları İslami ölçülere uygun olarak açıklamamız en doğru olandır.
Konu ile ilgili birkaç Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerife yer vereceğim.
Ana baba hakkı ile ilgili olarak Yüce Rabb’imiz:
"Yüce Rabb'ın şöyle emretti; Yalnız Allah'a ibadet edeceksiniz, ana babalarınıza iyilik yapacaksınız. Şayet bunlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlarsa sakın onlara "öf " dahi deme, yüzlerine bağırma, onlara tatlı söz söyle. Onlara, merhamet belirtisi olarak tevazu kanadını aç da, 'Ya Rab, küçüklüğümde bana şefkat gösterdikleri gibi, sen de onlara merhamet et.' de." (İsrâ, 17/23-24)
“Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve maliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın...” (en-Nisâ, 36)
“Biz insana, ana babasına iyi davranmasını vasiyet ettik! Çünkü anası, onu nice sıkıntılara katlanarak (karnında) taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için:) «Önce Bana, sonra da ana babana şükret!» diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak Banadır.” (Lokmân, 14) buyurmaktadır.
Peygamber Efendimiz(s.a.v):
“Allah Teâlâ’nın rızası, anne ve babayı hoşnut ederek kazanılır. Allah Teâlâ’nın gazabı da anne ve babayı öfkelendirmek suretiyle celbedilir.” (Tirmizî)
“Ana-babasına iyilik edene ne mutlu! Allah Teâlâ onun ömrünü ziyadeleştirsin!” (Heysemî)
“Hiçbir evlât, babasının hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp âzâd ederse, babalık hakkını (ancak o zaman) ödemiş olur.” (Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî) buyurmaktadır.
Peygamberimiz(s.a.v.) çok öfkeli bir şekilde üç defa, "Yazıklar olsun o kimseye" dediğinde Ashab-ı Kiram; "Kimdir o? Ey Allah'ın Resulü! " diye sorunca;
"Ana-babası veya bunlardan birisi yanında ihtiyarladığı halde, cennete giremeyip cehennemi boylayan kimse" buyurur. (Müslim, Birr, 9).
Yukarıdaki Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerifler akıl sahiplerine ana baba haklarını ödeyebilmenin zor hatta imkansız olduğunu göstermektedir.
Kısaca bu işin şakası yok ve şuurlu Müslüman evlat, ana baba hakkına girecek söz ve davranışlardan kaçınmaya hassasiyet göstermeliler.
Çocukları üzerinde o kadar büyük emek ve fedakarlığı olan ana babalara çocukları bir gün sen az baktın ben fazla baktım diye kavga ediyor hatta hiç bakmıyorlar.
Müslüman bir ülkede insanlar huzurevlerinde kalabilmek için önceden para verip sıraya girebiliyorsa bir değil, bin kere düşünülmelidir!
Ana babanıza bakmak zor geliyorsa Allah(cc)’tan korkmuyorsunuz demektir!
Şunu da belirteyim; ana babanız size karşı olumsuz davranışlar içinde bulunsa, size haksızlık yapsa yine de ana babaya karşı olumsuz davranma hakkınız yoktur.