MUHTEREM din kardeşim, sen çok iyi bil ki, göklere ser=baş çeken
yüksek binaların çoğalması, iktisat işlerinin iyiye gittiğinin
alâmeti değildir, Kıyamet alâmetlerindendir.
Zinanın çoğalması da Kıyamet alametidir.
Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) on dört asır
ötesinden bu alametleri bize haber vermiştir. O kendi hevasından
konuşmaz, onun sahih hadisleri vahy-i gayr-i metluvdur, Rabb
Tealanın ilhamıdır.
Ey Müslüman!.. Yüksek binaları sevme… Onlarda oturma… Onlara iyi
gözle bakma, onların önünden geçerken dehşete düş ve titre.
Müslüman mütevazıdır, insanın topraktan yaratılmış olduğunu bilir,
ölünce toprağa gireceğini bilir ve zemine yakın olur.
Bütün yüksek, ihtişamlı binalarda Fir’avunluk, Nemrudluk,
Deccaliyet, isyan, tuğyan, tağut kokusu vardır.
Tavil binalarda Yahudiyet vardır.
Efendimiz, bir hadîs-i şerifinde her gün bir meleğin yeryüzü
semasından şöyle nida ettiğini buyurmuşlardır:
Ey bugün doğacaklar, ölmek üzere doğunuz!.. Ey bugün inşa edilecek
binalar, harap olup yıkılmak üzere yükseliniz!..
Müslümanların yüksek apartmanlarda, yüksek rezidanslarda, üst
katları bulutlar arasında kaybolan gökdelenlerde ikamet etmemesi
gerekir. Bunlar rabbanî İslam medeniyeti ile, fıtrat-ı beşer ile
bağdaşmaz ve uyuşmaz.
Müslümanın evi mal değil, yuvadır.
Yüksek, şahane, gerekenden fazla büyük, müzeyyen binalar ve haneler
insanları gurur ve kibre düşürür, gurur kibir insanı yakar
Cenenneme sürükler.
Ekonomisi öncelikle yüksek binalar, şaşaalı rezidanslar,
gökdelenler, ihtiyacın ötesinde meskenler, yapılaşma, betonlaşma
olan bir toplum sonunda yerlere serilmeye mahkumdur.
Müslümanlar!... Zinadan, binadan, ribadan korkarak, tiksinerek uzak
durunuz.
Zinayı büyük günah ve suç biliniz. Zina serbestliğini elinizden
geldiği kadar kötüleyiniz.
Müslümanlar!.. Yüksek ve müzeyyen binalardan korkunuz, kaçınız…
Onların altında kalmamaya çalışınız… Onların gölgesinde bile
habaset vardır.
Müslümanlar, anasıyla zina etmek kadar ağır, iğrenç, rezil bir suç
olan ribadan kaçınız kaçınız kaçınız… Kur’anda ribacılar Allaha ve
Resulüne savaş ilan etmişlerdir buyuruluyor. Sakın böyle bir
savaşta, riba cephesinde olmayınız.
Zinaya karşı iffet… Yüksek ihtişamlı binalara karşı mütevazı evler…
Şeytanî ve deccalî ribaya karşı karz-ı hasen ve meşru ticaret…
Müslümanlar!.. Ribalı kredi kartları kullanmayınız. Acizane,
naçizane, fakirane sizleri uyarıyorum. Ceplerinize Altın Buzağılar
koymayınız.
Görüyorsunuz: Âhir zamanda israf da arttıkça arttı. İsraftan
kanaate hicret ediniz.
Yaşamak için yemeyip, yemek için yaşayanlar kötü yoldadır.
Kur’an müsrifler=israf edenler için onlar şeytanın kardeşleridir
buyuruyor.
Her konuda, bilhassa mesken, bina, binit (otomobil), giyim kuşam,
yeme içme, hayat tarzı konusunda elimizden geldiği kadar Kur’ana,
Sünnete, Hikmete uymaya çalışalım.
Ev alırken, otomobil alırken, yemeğe giderken, elbise satın alırken
Allahın Kitabına, Resulün (Salat ve selam olsun ona) Sünnetine,
İslam ahlakına ve hikmetine, râsih ulema ve fukahaya, vasıflı
Müslümanlara soralım.
İsraf zina etmek, içki içmek, kumar oynamak, eşkıyalık, hırsızlık
gibi günahtır.
Allah gurur ve kibir sahiplerini sevmez.
Mütevazı, alçakgönüllü, tevbekâr, kanaatli olalım ki ilahî rahmet
ve nebevî şefaat bize nasip olsun.
(İkinci yazı)
Kanaatli ve İktisatlı Olmak
CİMRİLİK yapmamak şartıyla iktisatlı=tutumlu yaşamak, Müslümanı
maddî sıkıntılardan kurtarır.
Maaşın, gelirin, aldığın ücret az… Ne yapmalısın?..
İktisatlı=tutumlu yaşamalısın… İsraf etmemelisin… Ayağını yorganına
göre uzatmalısın.
Zenginler, varlıklılar israf ediyor, lüks ve beyinsizlik içinde
yaşıyor diye üzülüp ağlayanlar akıllı değildir.
Mütevazı olmak, tutumlu olmak, israf yapmamak ayıp değildir, aksine
fazilettir.
Bütçesi müsait olanlar sık sık iyi restoranlara gidip pahalı
yemekler yiyor da ben niçin onlar gibi yaşayamıyorum diye ağlayan
kimseler ağlanacak kimselerdir.
İslam dinine ve ahlakına göre insan zengin de olsa israf
yapmamalıdır.
İşsiz, gelirsiz olanları, maaş ve kazançları çok düşük olanları
kasd etmiyorum. Onların elbette geçinebilecek miktarda gelirleri
olmalıdır.
Kanaatli olanın az parası bereketli, israf edenin, lüks
beyinsizliğine kapılanın çok parası bereketsiz olur.
İslama göre kazançta önemli olan gelirin, kazancın helal ve meşru
olmasıdır.
Zenginlikler ikiye ayrılır: Helal zenginlikler… Haram
zenginlikler.
Bugünkü iş, ticaret, sanayi, iktisat, finansta helal haram ayırımı
yapılmıyor. Bu, büyük bir felakettir.
Helal ve tayyip bin lira, haram, kirli, kara bir milyon liradan
hayırlı, bereketli, kıymetlidir.
Müslüman bir toplum parayı ana değer yapar, put haline getirir,
Altın Buzağıya taparsa onun geleceği parlak olmaz.
Cebine, özel bütçesine haram gelir koymak, öldürücü radyoaktif bir
madde koymak gibidir.
Rüşvet paraları öldürücüdür, ateştir.
İhalelere fesat karıştırmak… Bir malı, ticarî eşyayı kusurunu
söylemeden satmak… Gıda maddelerine, içeceklere, sebze ve
meyvelere, ballara zararlı kimyevî maddeler, hormonlar koymak,
bunlarda sahtekarlık ve gaşşaşlık yapmak hep haramdır. Bu yolla
elde edilen zenginlikler Cehenneme sürükler.
En korkunç ve öldürücü haram zenginlikler, vakıf mallarının,
binalarının, arazisinin yağması, ele geçirilmesi yoluyla elde
edilendir.
İslam kadın ve kızlarını şeytanî tesettür modalarıyla giyindirerek
milyarlar vuranlar…
Halka her yıl milyarlarca dolarlık faydasız ilaç yutturanlar.
Fotoğraf çektirir gibi emar çektirenler, lüzumsuz yere tibbî analiz
yaptıranlar…
Ey akıl, vicdan, ahlak, fazilet, hikmet, sahipleri!.. Sakın ola ki,
haram gelirlere, kazançlara heves etmeyiniz.
Kanaatli olunuz… İktisatlı olunuz… Bir hurmanız olsa, yarısını bir
fakire vererek paylaşıcı olunuz.