Adaletin gücü, ebedî teminatımız olsun...

Ergenekon, Balyoz, Şike, 12 Eylül, 15 Temmuz ve nihayet 28 ŞUBAT.

Darbe dâvaları kısaca.. Fakat hiçbiri tatmin edici sonuca ulaşamadı.

Adalet dağıtacak hâkimler ya beceriksiz ya da FETÖ’cüydüler...

Darbe yapmak veya darbeye teşebbüs gibi ağır suçlarla itham edilenler ya berát etti ya da dâvalar delil yetersizliğinden sona erdirildi...

Kruvazör güvertesinden devleti tehdit eden yani bir nevi hükûmete muhtıra veren dönemin Genel Kurmay Başkanı E. Org. İlker Başbuğ şimdilerde malûm medyanın baş konuğu olarak ahkâm kesiyor...

Oysa, dansözcü hoca (!) A.O bile dinî hassasiyetim nedeniyle kendisine hakaret ettim diye hakkımda dâva açmış, iki celse sonra da bu rezil herife tazminat ödemeye mahkûm edilmiştim...

ABD ajanlığı belgelenmiş, üst mahkemece hakkında “FETÖ’ye şerefsiz demek suç değildir” kararı çıkmış F.G için “15 Temmuz öncesinde” sosyal medyada “şerefsiz, şarlatan, soytarı, ajan, münafık..” dediğim için aleyhime açılan dâva da az kalsın böyle olacaktı...

Geçen ay delil yetersizliğinden berát ettik, kurtulduk...

Darbecilere, muhtıracılara ceza yok, garibana ceza... Üstelik onlar devleti yıkmaya, milleti bozmaya ahdetmiş, biz ise devleti yüceltmeye, milleti eski asaletine döndürmeye…

Yeter artık şu rezil ADALET KRİZİ bitsin...

Bugün 28 Şubat 2018... Menfur darbenin üzerinden tam 21 yıl geçti...

28 Şubat’ın çekirdek kadrosu, 21 yıl önce, II. Ordu Komutanı Çevik Bir’in liderliğinde kurulmuştu. Karadayı da işin içindeydi, lâkin aralarındaki enseye tokat hali Çevik Bir’e başına buyruk hareket imkânı veriyordu..

Bir gazeteciye söylediği “biz ona aramızda ‘KOCAKAFA KARADAYI’ deriz..” sözlerini biliyorsunuz...

Başına buyruk Çevik Bir, Genelkurmay adına yayınladığı yazıyla, TSK’ne muhtemel bir darbe için hazırlık yapılması emrini veriyordu... Hem de Atatürk’ün Gençliğe hitabesini kullanarak hamasî bir dille...

Medayaya, “demokrasiye balans ayarı yaptık” diyerek bıyık altından gülen Çevik Bir, kalan ömründe bir daha hiç gülememelidir.

İsmail Hakkı Karadayı dahil, tüm 28 Şubat kadrosu, (ölenler dahil) ağır cezalar almalıdırlar...

21 yıl önce başlayan 28 Şubat vesayetçi hareketinin TÜM FAİLLERİ,

Millete ve değerlerine düşman sivil 28 Şubatçılar, ikna odalarını kurup kızlarımıza işkence eden Nur Serter ve yanındakiler...

28 Şubatçı millet düşmanı rektörler, profesörler...

Alayı en ağır cezaları almalıdırlar!..

Kızlarımızın şahsiyetine, namusuna, inancına düşmanlık, eğitim hakkı engellenip hayatlarını karartmak, türlü hakaretlere mâruz bırakmak suretiyle ikna odalarında işkence...

Alenen millet çoğunluğunun dinine saldıran beyinsizlerin yaptıkları..

Atatürkçü kesim için bunlar fazilet sayılabilir ama millet indinde en büyük suçtur, failleri ağır cezalık mücrimlerdir!..

Gençliğe Hitabeyi bile “Darbe Klavuzu” yapmış Çevik Bir türü sinsi düşmanlarının, çift kimlikli esrarengiz kişilerin hakkından gelelim artık...

“28 Şubat”ları kökten bitirmek için “Temellerin Duruşması” yapılmalı ve hepbirlikte kıyam etmeliyiz ki canımıza okuyan şu ARIZA DÖNEMİ bitsin..

Ellerine dış mihraklarca silah verilen MAFYA dahil, bütün melanet yuvaları, bu millete yan bakmış bütün pislikler, bütün soysuzlar...

Temyiz yolu kapalı, ağır cezalarla tir tir titretilsin, yok edilsin...

#HARBİDEN: Öyle ki, milletçe, düştüğümüz yerden (ADALET) yeniden kalkabilelim... Adaletin gücü, millet ve devletimizin ebedî teminatı olsun... Kıyamete kadar milletimize silah doğrultabilecek kalmasın.. 26.02.2018