Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün 14/09/2023 tarih ve E-83203306 sayılı “Örgün Ortaöğretim Kurumlarından Açık Öğretim Liselerine Geçişler” konulu Genelgesi birçok tartışmaya sebep olduğu gibi bir sendika tarafından da idari yargıya taşınmıştı.

 Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, YD İtiraz No 2024/192 sayı ile Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin 41. maddesinin 2. fıkrasının a) bendinde yer alan “Bakanlıkça mazereti uygun görülenler” ibaresinin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.

Bu karar ile birlikte Genelge’de mazeret sayılan Kur’an Kurslarında  “hafızlık eğitimi”, “Arapça eğitimi” alacak öğrenciler açık liseye başka bir düzenleme yapılmazsa bu yıl geçemeyecekler.

Geçen yıl 19.09.2023 tarihli Açık Liseye geçişler kolaylaştırılması gerekirken” başlıklı yazımda Bakanlığımızın bu düzenlemesini eleştirmiş “Açık Liseye geçişler kolaylaştırılması hatta teşvik edilmesi gerekirken son değişiklikle niye zorlaştırıldı bir eğitimci olarak anlayamıyorum” diye tepkimi dile getirmiştim.

Yargıya başvuran sendikanın bakış açısı ve itiraz noktaları ile benim bakış açım ve itiraz noktalarım aynı olmamakla birlikte hiçbir şarta bağlı kalmaksızın açık liseye geçiş düzenlemesi yapılmasına vesile olur düşüncesiyle kararı olumlu karşılıyorum.

Kararı, Müslümanlar için çok çok önemli olan HAFIZLIK eğitiminin sahtekarlığın aracı olarak kullanılmasını ortadan kaldıracağı için de ayrıca olumlu buluyorum.

Açık liseye kayıt yolunu açmak için hafızlık eğitimiyle alakası olmayan çocukların Kur’an Kursuna kaydı yaptırılıp öğrenci belgesi alındıktan sonra açık liseye geçişi sağlanıyor ve bu çocuklar hiçbir şekilde hafızlık eğitimi almıyorlar.

Kur’an Kursu yöneticileri önlemleri ne kadar alabiliyor, bilmiyorum; ancak, çok zorlandıklarını tahmin ediyorum.

Bence bu tür alavere dalaverelere meydan vermeden bu duruma bir çözüm bulunmalı, aslında çözümü de çok çok kolay!

Çözümün “AÇIK LİSEYE GEÇİŞLERİN HİÇBİR ŞARTA BAĞLI OLMAKSIZIN SERBEST OLMALISI” olduğunu düşünüyorum.

Bu çözümün en kolay, adaletli, olması gereken bir çözüm olduğuna inanıyor ve Bakanlığımıza bu yönde düzenleme yapması için çağrıda bulunuyorum.

Yazımın alanı yeterli olmadığı için gerekçeleri üzerinde durmayacağım, istenildiği durumlarda özel olarak açıklayabileceğimi de ifade etmek isterim.

Bırakınız açık liseye geçişlerin kolaylaştırılmasını 12 Yıllık Zorunlu Eğitimden acilen dönülmelidir.  

Bir eğitimci olarak liselerin 3 yıldan 4 yıla, akabinde zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması, yetmedi zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasına bağlı olarak üniversitelerin normalin çok çok üzerinde yaygınlaştırılmasını hiç kabul edemedim.

12 Yıllık Zorunlu Eğitime geçildiği dönemden beri karşı olduğumu ve bunun ülkemiz şartlarına uygun olmadığını her fırsatta dile getiriyor, yazıyorum.

12 Yıllık Zorunlu Eğitim yıllardır tartışılan eğitim sorununa çare olabildi mi?

Eğitimle az çok ilgisi olan ve objektif düşünme ve karar verme iradesine sahip her kişi bu sistemin ülkemiz şartlarına uygun olmadığını görebilir.

Bugün yaşadığımız üniversiteli işsizlerin yığınlar halinde çoğalması, mesleki eğitimin içine düştüğü durum bu sistemin olumsuz sonuçlarından birkaç tanesidir.

Üniversiteli işsizlerden kaynaklı sosyal sorunları saymıyorum, onlar daha da derin sorunlar!

Okullarımız beklentilerimizi karşılayamadığı gibi eğitim ve öğretim sorunlarımız gerileyeceği yerde artıyor.

Okullarımız zaten kalabalık bir de açık liseye geçişleri zorlaştırmak sorunları daha fazla büyütmektedir.

Okullarımızda öğretim sıkıntısının yanında eğitim sıkıntısı da hat safhada olup bu durumu ülke çapında yapılan sınav sonuçlarında görmekteyiz.

Yani, sadece eğitimde değil, öğretimde de durumumuz iyi değil.

Bugün gençlerimiz ne olduğu belirsiz adına popüler kültür dedikleri sapkınlıkların kapsamı alanına girmiş, kurtulamıyorlar.

Yetmedi manevi değerlerinden, kültüründen koparılmış durumda ve çıkışı çok zor bir girdabın içine düşmüş, çırpındıkça iyice batıyorlar.

Özelde gençlerimizin genelde tüm insanımızın bu halede düşmesinde sorumluluğu olan bütün kesimlere ağır sözler söylemek istiyorum da biraz edebimden, laf aramızda yalan yok biraz da korktuğum için susuyorum.