Yüreğimiz acısa da imani yönden sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz gerçeğini görmezden gelemeyiz. Maalesef, bu süreç gençler ve kadınlar üzerinden yürütülmektedir.

Yüreğimiz acısa da imani yönden sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz gerçeğini görmezden gelemeyiz.

Maalesef, bu süreç gençler ve kadınlar üzerinden yürütülmektedir.

Peygamber Efendimiz(s.a.v.) sahabe efendilerimizle bir sohbetlerinde müminleri bekleyen dört tehlikenin varlığına dikkat çekmiştir.

Efendimiz(s.a.v.):

'Gençlerinizin fıska düştüğü, kadınlarınızın azdığı zaman haliniz ne olur?' diye soruyor.

Sahabe efendilerimiz:

'Ey Allah'ın Resulü, yani böyle bir hal mi gelecek?' dediler.

Efendimiz(s.a.v.) 'Evet, hatta daha beteri!' buyurdu ve devam etti:

'Emr-i bi'l ma'rufta bulunmadığınız, nehy-i ani'lmünker yapmadığınız vakit haliniz ne olur?' diye sordu.

Sahabe Efendilerimiz: 'Yani bu olacak mı?' dediler.

'Evet, hatta daha beteri!' buyurdular ve sormaya devam ettiler:

'Münkeri emredip, ma'rufu yasakladığınız zaman haliniz ne olur?'

'Ey Allah'ın Resulü! Bu mutlaka olacak mı?' dediler.

'Evet, hatta daha beteri!' buyurdular ve devam ettiler:

'Ma'rufu münker, münkeri de ma'ruf addettiğiniz zaman haliniz ne olur?'

'Ey Allah'ın Resûlü! Bu mutlaka olacak mı?' diye sordular.

'Evet, olacak!' buyurdular.

FISK; büyük günahları işlemek veya küçük günahlarda devam etmek suretiyle Allah(c.c.)'a itaat etmekten çıkmak; EMRİ BİL MARUF NEHYİ ANİL MÜNKER ise iyiliği emredip günahlardan sakındırmak, olarak açıklanmaktadır.

Yani, MARUF iyi ve uygun olan işler; NEHY kötü uygun olmayan işlerdir.

Yüce Rabb'imiz 'İçinizden insanları hayra çağıracak, iyiliği emredecek, kötülükten alıkoyacak bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.(Ali İmran/104) buyurmaktadır.

İslam alimlerinin açıklamalarına göre; 'Emri bil maruf nehyi anil münker' Allah(c.c.)'ın emri olup Müslümanlar üzerine farziyeti kesindir.

Bugün ülkemiz Müslümanlarının yaşadığı duruma çok değil, azıcık ferasetle bir bakalım.

-Yukarıdaki Hadis-i Şerifte Efendimiz(s.a.v.)'in buyurduğu tehlikeli durumlar yaşanmıyor mu?

Yaşanmasına yaşanmakta da Müslümanların geneli bu durumun ya farkında değiller ya da vurdumduymazlık içindeler.

Efendimiz(s.a.v.)'in özellikle 'Ma'rufu münker, münkeri de ma'ruf saydığınız zaman haliniz ne olur?' sorusu üzerinde çok düşünülmelidir.

Bugün iyi olanlar kötü, kötü olanlarsa iyi sayılmakta; ayrıca, kötü fiiller meşrulaştırılmıştır.

İçkiden kumara, zinadan her türlü gayri meşru ilişkiye kadar birçok Alla(c.c.) ve Rasulü(s.a.v.)'nün yasakladığı kötü işler serbest ve devletin izni ile faaliyetlerine devam etmektedir.

'Emri bil maruf nehyi anil münker' vazifesini yerine getirenler ister hoca isterse başka biri olsun ağır tepkilerle linçe tabi tutulmaktalar.

Ertuğrul ÖZKÖK, Hürriyet Gazetesinde yer alan 'İmamı kim istifa ettirdi Türkiye'nin makul aklı mı' yazısında;

'Ayasofya imamı sonunda istifa etti...' İstifasında 'Kendi isteği ile ayrıldığı' belirtiliyor...

Ama artık orada kendine üç-beş trol dışında müttefik bulamadığı herkesin bildiği bir sırdı...

Bütün dünyanın gözü üzerinde bulunan bir mabetten her gün tuhaf seslerin yükselmesinin hiçbir makul AKP'linin de hoşuna gitmeyeceği bir gerçekti.

Nitekim ilk tepki AKP milletvekili Özlem Zengin'den geldi...

Sonra AKP'nin ağır toplarından da sesler yükseldi...

'Sonunda ayrılmak zorunda kaldı ve çok hayırlı bir iş oldu...' değerlendirmesiyle benim yüreğimi acıtmaktadır.

-'Tuhaf sesler' denen sözler neydi?

İşte bunlardan biri.

Ayasofya İmamı Boynukalın Hoca'nın; 'Faizin azaltılması ve sonunda tamamen kaldırılması hem İslam'ın hem de aklın gereğidir. Güçlü ekonomilerde faiz % 0-1 arasında. O sebeple faizcilerle mücadele etmek de İslam'ın bir emridir' sözü.

-Tuhaflık bu sözün neresinde?

Değerlendirmeyi siz okuyucularıma bırakıyorum.