Bu devirde en katmerli, en amansız, en yavuz yobazlar hangi
kesimdedir? Böyle süper yobazlar, gerçek dindarları gerici ve yobaz
olmakla karalayan çağdaş, laikçi (laik demedim), kendisini aydın,
herkesi cahil sanan kişiler arasındadır.
Bu yobazlar, zerre kadar, binde bir nispetinde hata yaptıklarını
kabul etmezler, bütün hata ve yanlışlıkların
muarızlarında=karşıtlarında olduğunu iddia ederler.
Kişiye kusur olarak, kendisini hatasız sanmak yetişmez mi?
Çağdaş yobazlar, faşist ve diktatör bir zihniyete sahiptir.
Onlar sapık ideolojilerini her şeyin; hukukun, ülkenin, devletin,
iç barışın, adaletin, eşitliğin, evrensel insan haklarının üzerinde
görürler.
Kendileri her şeyi tartışabilir ama onların ideolojisi tabudur,
tartışılamaz.
Bu yobazlar sömürgecidir. Onlara göre halk çoğunluğu cahildir,
halkın iradesi makbul değildir. İrade namına varsa yoksa
kendilerininkidir.
Yobaz, meseleleri, krizleri bütünüyle ele almaz.
Yobaz, dediğim dediktir kafasına sahiptir.
Yobaz nizalı, tartışmalı bir meselede hem savcılık, hem amansız
yaman bir hakimlik, hem de acımasız cellatlık yapar.
Yobaz en kutsal hak olan savunma hakkını tanımaz.
Gezi hadiselerini vesayetçi egemen azınlık yobazları çığırından
çıkartmıştır.
On dört yaşındaki çocuğun ölmesini de… Yobazlar nümayişli
cenazelere bayılır.
Medenî ve görgülü ateist dinlere, dindarlara saldırmaz. Yobaz
ateist saldırır.
Yobaz, ülke çoğunluğuna ikinci sınıf vatandaş, sömürge yerlisi,
zenci, parya muamelesi yapar.
Medenî ülkelerde Müslüman bir kadın resmî kıyafeti ve başörtüsüyle
polislik yapabilir ama bizdeki yobazlar buna müsaade etmez. Onlar
kraldan ziyade kralcıdır.
Yobaza, İngilterenin Büyük Britanya bölümünde, 1944’ten bu yana
lise ve kolejlerinde her sabah dinî âyin yapıldığını
anlatamazsınız.
Ona, İngilterede 85 Şeriat mahkemesi kurulduğunu gerçeğini kabul
ettiremezsiniz.
Askerî darbe yobazları… Sivil darbe yobazları…
Terörizm yobazları…
Bizim gibi inanmayan Ehl-i Sünnet Müslümanları müşriktir, kafirdir
diyen yobazlar.
Benim cemaatim haktır, öteki cemaatler sapıktır yobazları.
Meşreb yobazları.
Dinde reform yobazları
Nazizm yobazları.
Faşizm yobazları.
Marksizm yobazları.
27 Mayıs 1960 yobazları… 12 Mart 1971 yobazları… 12 Eylül 1980
yobazları… 28 Şubat yobazları… 17 Aralık yobazları… Bu münbit
topraklar ne çok yobaz yetiştiriyor…
Ve ve ve!.. En anlıları, en şanlıları… Kemalist yobazlar.
Bu memleketi her renkten, her türden, her kesimden etkili ve güçlü
yobazlar bu hale getirdi.
(İkinci yazı)
Bu Gidiş Nereye?
TÜRKİYENİN dominant unsuru olan Ehl-i Sünnet Müslümanlarını nasıl
güçsüz ve zelil hale getirdiler?
1. Divide et imperia (Böl ve hükm et) prensibi gereğince
Müslümanları birbirinden kopuk bin kadar fırkaya, hizbe, parçayla,
gruba, cemaate ayırdılar. Ümmet birliğini, üniter hiyerarşiyi,
ittihad-ı İslamı yıktılar.
2. Ehl-i Sünnet Müslümanlarını başsız, İmamsız, Emîrsiz bıraktılar.
Müslüman camia içinde kaos, anarşi çıkarttılar.
3. İcazetli Sünnî âlim, fakih, müftü, müfessir, muhaddis, vâiz,
nâsih yetiştiren medâris-i islamiyeyi kapattılar.
4. Sünnî tarikatları yasakladılar, olgun ve vasıflı Müslüman
yetişmesini önlediler.
5. Müslümanların arasına köpek sürüsü gibi ajan, casus, provokatör,
manipülatör sokup meşreb savaşları çıkarttılar, mü’mini mü’mine
düşman ettiler.
6. Müslüman halkı ve gençliği dünyevileştirdiler, laik ve seküler
yaptılar.
7. Birtakım Müslümanlara, Ehl-i Sünnet büyüklerini bıraktırıp Mason
Afganîyi imam kabul ettirdiler.
8. Bazı İlahiyat fakültelerine ve Diyanet’e taqiyye ve kitman yapan
Fazlurrahmancı elemanlar sızdırdılar.
9. Sinsice Mutezile mezhebi propagandası yaptılar; şefaati, kabir
ahvalini inkar ettiler.
10. Bozulmaları için Müslüman halkı lükse, israfa, aşırı tüketime,
fuhşiyata yönlendirdiler.
11. Din ve mukaddesat bezirganlığına revac verdiler.
12. İslamî kesimde yüz milyarlarca dolarlık kara, kirli, haram,
necis servet oluşmasını teşvik ettiler.
13. İlmihal öğrenmeyi terk ettirdiler, herkes kendi re’yi ve hevası
ile Kur’an meallerinden dinini bizzat öğrensin bozuk metodunu
tedavüle soktular.
14. Bir kısmı Sünneti tamamen inkar ederken, bir kısmı da sahih
hadislere saldırarak Dinimizin ve Şeriatimizin ikinci ana kaynağını
dinamitledi.
15. Halkın büyük bir kısmının namazı yitirmesine ve şehvetlerine
uymasına yol açtılar.
16. Nice camiin mihrabına, gerçek imamlar değil, namaz kılma
memurları tayin ettirdiler.
17. İstikamet (doğruluk dürüstlük) şişesini fısk, fücur, sim ü zer,
irtişa, irtikab taşlarına vurup paramparça ettiler.
18. Din, iman, Kur’an hizmetlerini paraya, benliğe, dünyaya alet
ettirdiler.
19. Ehl-i Sünneti yıkmak için İslam Feminizmi denilen ucubeyi
çıkarttılar.
20. Şeriatsiz, fıkıhsız, cihadsız, tesettürsüz, Ümmetsiz, İmamsız,
medresesiz, mekatib-i islamiyesiz, icazetli ulemasız, tasavvufsuz
bir İslam ideolojisi veya hümanizması türetip, gerçek İslamın
yerine koymak için her türlü habaseti, hıyaneti yaptılar.
21. Ehl-i Sünnet İslamlığının, “Allah katında tek hak, makbul,
geçerli din İslam dinidir, Allah başka din kabul etmez” temel
inancına aykırı üç ibrahimî hak din batıl inancını çıkarttılar;
Tevhidi, Risalet-i Muhammediyeyi, Kur’anın hak kitap olduğunu,
İslamın hak din olduğunu inkar edenlere meşruiyet
kazandırdılar.
Onların bu yaptıklarına birtakım gafil, şaşkın, cahil ve hainler
mum tuttular, destek verdiler.
Bunca hıyanet yapılırken bilenlerin bir kısmı protesto etmedi,
nehy-i münker yapmadı, Ümmet-i Muhammed’i uyarmadı.
Sonunda bugünlere geldik.
Gemi yangınlar ve savaşlar içinde azgın dalgalar, korkunç tayfunlar
içinde bata çıka gidiyor.
Bu gidiş nereyedir?
Suriye… Mısır… Ukrayna… Pompei… Titanic… Tufan…
Gelecek pespembe mi?. Acaba?
Mehdi ne zaman zuhur edecek?. İsa aleyhisselamın ne zaman nüzul
edecek?.
Melhame-i Kübra savaşı, öteki büyük savaşlar, bazı coğrafyalarda
yerin göçmesi, Deccallarla Kezzablarla Süfyanlarla yapılacak kanlı
muharebeler, büyük ateşlerin zuhuru… Bunlar yakın mı? Gaybı ancak
Allah bilir ama bize Muhbir-i Sâdık tarafından bazı haberler
verilmiştir. Onları öğrenip, alabileceğimiz tedbirlerdi alsak iyi
olur.
Yapacağımız ilk iş kuyruklarımıza bağladığımız büyük ve kof dünya
kabaklarından kurtulmaktır.