TDK’nın bufalosu-2
Bu TDK'nın -bir bufalo kadar olmasa da- sıhhatli ve kuvvetli bir vücûda kavuşarak ayağa kalkıp Türkçe’ye faydalı işler yapacağına dâir içimde hayâlî fenere dönmüş bir ümit belirir bâzen. Fakat görünür görünmez kaybolur gider zâten; "Bekle yârin köşesini..." derim kendi kendime...
(Her şeye rağmen, el ârı düşman gayreti, bu TDK, ayıp ve kusurlarını gidermeye, Türkçemize kol kanat germeye niyet ve teşebbüs eder belki...
Mâdemki "20 Bilim Kurulu üyesi, 17 uzman ve 11 uzman yardımcısı ve 66 çalışanı ve zengin bir araştırma kütüphanesiyle Türkiye’nin önde gelen araştırma ve kültür kurumu" oluyorlar (kendi ifâdeleri); o hâlde şu işleri becersinler...)
***
TDK'nın Büyük Türkçe Sözlük’te bufalo kelimesi için yaptığı "evlere şenlik / şenlik görmemiş" târîfi okuyunca beyniniz en az bir günlük doping ihtiyâcını karşılamıştı, değil mi?
(Yoo, bana teşekkür etmeyin; teşekkürü hak edenler TDK'lılar... Bendeniz TDK doping hazînelerinin âciz ve nâçiz bir müvezziiyim.)
Salı günü okuyup da beyin dopingi yaptığınız bu târif şuydu:
“Bufalo İng. Beefalo: ABD’ den köken alan, bizonların çoğu selülozlu yemi yüksek kaliteli ete dönüştürme yeteneğinden yararlanmak ve evcil sığırlar gibi uysal ve sürü idaresi kolay bir hâle getirmek için, bizonlarla evcil sığırların birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, 3/8 Bizon ve 5/8 sığır genotipi taşıyan, evcil sığırlar gibi uysal mizaçlı, etinin yağ, kolesterol ve kalori oranı düşük ve protein ve kalsiyum oranının yüksek olması nedeniyle et endüstrisinde popüler sığır ırkı.”
***
Şimdi de hep berâber en artistiğinden beyin jimnastiği yapıyoruz:
1. "...bizonların çoğu selülozlu yemi yüksek kaliteli ete dönüştürme yeteneğinden yararlanmak ve evcil sığırlar gibi uysal ve sürü idaresi kolay bir hâle getirmek için..."
Bu ibârede "çoğu" zamirinin mercii nedir? Yâni bu neyin çoğu? "Bizonlar"ın mı, "selüloz"un mu? Yoksa biraz daha uzakta mı arasak: "yem"in mi, hattâ "bufalo"nun mu?.. (Bunun cevâbını bulmak için beyniniz kâh şınav kâh mekik çekmeye başladı, değil mi? Size bu imkânları da sunan TDK'ya artık şükran borçlusu oldunuz...)
2. "...sürü idaresi kolay bir hâle getirmek için..."
Bunu okurken beyninizin depara kalktığını fark ettiniz mi? Hadi, "...sürü idaresi" kısmının gedik tarafı için TDK'yı idâre edelim ve biz orayı "...sürü idaresini" diye tamamlayalım; peki neyin "...sürü idaresini kolay bir hâle getirmek"ten bahsediyor bu ifâde? (Bunu düşünürken de pösteki sayın, isterseniz.)
***
Ey, başı dumanlı, dar zamanlı fakat beyni idmanlı okurlarım! Beyin adalelerimiz açılmışken şu tepelere doğru da seğirtelim, diyecektim ki yerim kalmadı...
TDK "bufalo"sundaki imlâ hatâlarını Türkçe hocalarına bırakın.
Yine onun Osmanlıca kelimelere karşı Avrupalıları (selüloz, kalite, genotip, kolesterol, genotip, protein, popüler) tercîh edişine hiç kafa yormayın, sebebini sormayın... Bir zamanlar Türkçede "hüceyrât-ı nebâtiye" ile "vâhid-i kıyâsî-i nârî" diye geçen tâbirlerin Osmanlıca- yabancı olarak görüldüğünü, bunların yerine -sırasıyla- "selüloz" ile "kalori"nin öz Türkçe diye sahaya sürüldüğünü de benden duymuş olmayın...
Hepinize bufalo sağlığı dilerim.
Bufalobirekoltedarikkatakullimonşer...