Kalkınma ölçülü olmalıdır ve hikmet=bilgelik tarafından kontrol
edilmelidir.
Rahmanî ile şeytanî arasındaki farkı bilmeyenler ve ayıramayanlar
akıllı insan değildir.
Aşırı çalışma, aşırı kazanç, aşırı tüketim mutluluğun önündeki en
büyük engeldir.
Hız, daha hızlı, en hızlı bir delilik halini almıştır. Dünya ve
insan boyutları ne kadarına uygunsa o kadar hız yeter.
Maddî zenginlik, sanayi, ticaret, iktisat ilerliyor; ilim, irfan,
ahlak, fazilet, bilgelik o nispette geriliyor, bunun sonu
yıkımdır.
Şu insanlık alemine bakınız: Bir yanda fazla yemekten tıkınmaktan
obez olmuş yüz milyonlarca şişman ve semiz kişi; öbür yanda
açlıktan ve sefaletten bir deri, bir kemik kalmış yüz milyonlarca
fakir.
En büyük köprü bizde olsun, en büyük bina bizimki olsun, en büyük
baraj, en büyük havaalanı, en hızlı tren… Bütün bunlar tehlikeli
kuruntulardır.
Küçük güzeldir.
Mütevazı olan güzeldir.
Kanaat tükenmez bir hazinedir.
İhtiyaçlarını haddinden fazla çoğaltanlar şeytanın kardeşi
müsriflerdir.
Sağlıklı bir mutluluk istenmeli ve aranmalıdır.
Sağlıklı olmayan, sahte ve zehirli mutluluklar da vardır.
En zavallı, bahtsız, ebleh ve ahmak zenginler, haram kazananlar
veya helalinden kazandıklarını meşru şekilde harcayıp meşru
sınırlar içinde mutlu bir hayat süremeyenlerdir.
Para hırsı, riyaset hırsıyla birlikte, hırsların en öldürücüsü ve
rezil edicisidir.
İslam en büyük mutluluk ve manevî neş’e kaynağıdır.
Helal ve haram kavramına sahip olmayan bir medeniyet canavar bir
şeytan medeniyetidir.
Lüks, ihtişamlı, israflı, şaşaalı, debdebeli, haram gelirli ve
haram servetli bir hayat ebedî mutsuzluğa, Cehenneme sürükler.
İnsan ebedî mutluluğu sadece aklı ve vicdanı ile erişemez. Ancak
İslamla, Allaha dosdoğru iman ederek, Peygamberi (Salat ve selam
olsun ona) kılavuz kabul ederek, Şeriat sınırları içinde yaşamak
suretiyle bulabilir.
Kur’ana, Sünnete, Şeriata, İslam ahlakına aykırı her şey kötüdür,
hederdir.
Dünya işlerinin başı adalettir. En geniş manasıyla adalet. Adaletin
olmadığı yerde hava alanları, yüksek binalar, köprüler, maddî
ilerleme, fert başına düşen millî gelirin artması bir işe yaramaz.
Adalet yoksa her şey çökmeye mahkumdur.
Halkın din iman inandığı gibi yaşamak, can mal ırz namus nesep
güvenliğini sağlayamayan bir idare sistemi iyi değil, kötüdür.
Zinayı, ribayı, yüksek binayı, Altın Buzağıya tapınmayı, her türlü
azgınlıkları, fuhşiyyatı radikal şekilde önlemeyen, aksine teşvik
eden, bunlara meydan veren bir düzen kötüdür ve er veya göç çökmeye
mahkumdur.
Bütün teknik ilerlemeler, iktisadî gelişmeler, ticarî ve mâlî
inkişaf insan boyutlarına uygun olmalıdır. Olmazsa sistem ve
medeniyet bozuk demektir.
İnsan yaratılmıştır, onun bir Yaratıcısı vardır. O Yaratıcı,
dünyada nasıl yaşanması gerektiğine dair ölçüler koymuş, sınırlar
çizmiştir. Bunlara uymayan insanlar azar, sapıtır, isyan eder ve
sonunda belasını bulur, helak olur.
İffet değerine sahip olmayan, seks konusunda azan ve kuduran her
medeniyet, her toplum, her sistem ve düzen, her hayat tarzı
sapıklıktan ve isyandan ibarettir.
İslamın ahlak ölçülerine, normlarına, prensiplerine, emirlerine,
sınırlarına riayet etmeyen, her türlü ahlaksızlığı cehren (açıkça
ve açıkta) yapan Müslümanlar gerçek ve olgun Müslüman değil,
Müslüman müsveddesidir.
Kapitalizmin, liberal iktisat sisteminin bütün bozukluklarını,
sapıklıklarını, aşırılıklarını zımnen kabul eden, bunları tenkit
etmeyen, bu konuda Müslüman halk yığınlarını uyarmayan,
aydınlatmayan, bilgilendirmeyen Müslüman alimler, fakihler,
bilgeler, ziyalılar birinci derecede sorumludur ve büyük vebal
altındadır.
Dünyaya hakim olan ve var gücüyle İslamla savaşan Batı Medeniyeti
kötü bir medeniyettir ve çökmeye mahkumdur. Üçüncü dünya savaşı
nükleer silahlarla yapılacaktır. Dördüncü dünya savaşı olacaksa, o,
taşlar ve sopalarla yapılacaktır.
(İkinci yazı)
İslam Ahlakını Nasıl Öğreteceğiz?
ÇOCUKLARIMIZA, gençlerimize, yeni nesillere İslamın evrensel ahlak,
fazilet, bilgelik değerlerini, kavramlarını nasıl öğreteceğiz?
Vefa nedir?... Mürüvvet nedir?.. İffet ve namus nedir?.. Şecaat
nedir?.. Cebanet nedir?.. Lisanını günahlardan ve çirkinliklerden
hıfz etmek nedir?.. Hikmet, cerbeze, humk nedir?..
Yüksek Osmanlı İslam adab-ı muaşereti (görgüsü) nedir?
Fütüvvet ahlakı ne demektir?
Bunlar sadece kitap okumakla öğrenilir sananlar varsa
yanılıyorlar.
Bunlar ailede öğrenilmeye başlanır.
Sonra İslam mekteplerinde öğretilir, öğrenilir.
Gerçek tasavvuf tekkelerinde.
Bunlar Müslüman orduda öğrenilir.
Bunlar ahîlik teşkilatı içinde öğrenilir.
Bir eğitim sistemi, bilgi ve kültürün yanında ahlak ve karakter
terbiyesi veremiyorsa; kendisine emanet edilen çocukları ve
gençleri ahlaklı ve faziletli olarak yetiştiremiyorsa muzır bir
eğitimdir o.
Ahlaklı, faziletli, iffetli, namuslu vatandaşlar; gazete ve
tv’lerdeki müstehcen yayın pisliğine göz yummazlar, bunlara asla
tahammül etmezler, yasal sınırlar içinde radikal şekilde protesto
ederler.
Ahlaksızlıklara, iffetsizliklere, rezilliklere, iğrenç fısklara ve
fücurlara zımnen de olsa razı olanlar dilsiz şeytanlardır.
Müslüman, birtakım bedbaht kadınlara TC başlıklı fuhuş vesikaları
verilerek KDV’li seks köleliği yaptırılmasına razı olmaz.
Ceza Kanunundan zina suçunun kaldırılmasına razı olmaz.
Haram yemenin yaygın hale gelmesine razı olmaz.
Ribanın yaygınlaşmasına razı olmaz.
Müslüman, bana ne demez, kötülükleri protesto eder, bunların
aleyhinde bulunur.
Eskiden bu memlekette hürriyet yoktu, faşist baskılar vardı, doğru
söyleyenleri ağır ceza mahkemelerine veriyor, zindanlara
atıyorlardı. Bugün oldukça hürriyet var. Kötülükleri protesto
edenleri, lisan ile nehy-i münker yapanları hapse atmıyorlar artık.
Niçin biz milyonlarca Müslüman bu konuda sessiz ve lakayd
kalıyoruz, anlamak mümkün değildir.
Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona) haber vermiş: Münker,
kötü, günah işler, idareciler tarafından fiilen engellenir, bu
yapılamıyorsa lisanla kötülenir, engellenmeye çalışılır, bu da
yapılamıyorsa kalben kötülenir. Bu üçüncüsü imanın asgarîsidir.