Merhum Arif Nihat Asya’nın “Dua” şiirini çok dinlemiş ve umutla umutsuzluğu aynı anda yaşamışızdır. Ne diyordu Bayrak Şairi; Biz kısık sesleriz…minareleri/ Sen ezansız bırakma Allah’ım!

Merhum Arif Nihat Asya'nın 'Dua' şiirini çok dinlemiş ve umutla umutsuzluğu aynı anda yaşamışızdır. Ne diyordu Bayrak Şairi;

Biz kısık sesleriz…minareleri/ Sen ezansız bırakma Allah'ım!

Ya çağır şurada bal yapanlarını,/Ya kovansız bırakma­ Allah'ım!

Bugün sesler gür çıkıyor gibi görünse de seslerde kısık kulaklarda sağır! Sesler kısık; çünkü, İslam karşıtlarının sesi o kadar yüksek ki, kısık sesler duyurulamıyor!

Hem çoklar hem de seslerini duyuracak araçları çok fazla! Diziler, filmler her türlü program onların sesi!

Genelde gençler ve toplum onlara itibar ediyor, bunların her türlü propagandasının etkisinde kalıyorlar!

Bugün Müslümanlar çocuklarına sahip çıkamıyor. Maalesef, çocuklarımızı kaybettik. Çocuklarımız her geçen gün İslam'dan uzaklaşmakta felakete sürüklenmektedir.

-Söylediklerim gerçek değil mi?

Eğer, azıcık duyarlıysanız çevrenize duyarlı gözlerle bir bakınız. Kızlarımız tesettüre uyuyor mu; şu oğlanlarımızın giydiği pantolonlara bir bakınız!

Bu durumu popüler kültürün yansımaları olarak göremeyiz; bu çok başka bir şey!

İnanın, gördükçe utanıyor, utandıkça kahroluyorum! O pantolonları bacaklara sığdırmak için özel güç kullanmak gerek!

Şu medyadakilere bir bakınız. İçlerinde bu milletin dertleriyle dertlenen, gençlerimizin içinde bulunduğu acı durumu ortaya koyan kaç kişi var?

Prof. Dr. Yusuf KAPLAN gibi birkaç kişinin dışında kimsenin sesi çıkmıyor. Adam, Allah(cc) razı olsun feryadını ortaya koyuyor ama nereye kadar!

Bir takım sıkıntılar yaşadığını zaman zaman dile getirerek sitemini ortaya koymakta ama anlayan var mı, onu bilemem!

Hoca, 'Z Kuşağı' benim tabirimle 'Ziyan Kuşağı' denen kuşaktan 7 milyon gençten 5 milyonunun İslam'la alakasının olmadığını dile getirmektedir.

Bu sadece onun değerlendirmesi diyebilirsiniz ancak değil; bu durumu duyarlı herkes gözlemlemekte zaman zaman ortaya koymaktadır.

Bu ülkede her geçen gün deistlik, ateistlik, inançsızlık corona virüsü gibi artmaktadır. Bu durumun önüne geçmek isteyenler sesini duyuramadığı gibi sağır kulaklarda duymuyorlar; aslında duyuyor da duymuyorlar, duyamıyorlar!

Allah(cc);

'Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan bir çoğunu cehennem için yarattık. Onların kalpleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridirler' buyurmaktadır.

Yüce Rabb'imiz açık gerçeği hepimize bildirmektedir. Bugün bunu yaşıyoruz. Gerçekten bir şeyler anlatmak istiyorsun anlatamıyorsun; çünkü, anlamıyorlar hatta dinlemekten bile rahatsız oluyorlar.

Anlamadıkları gibi düşmanlıktan da hiç geri durmuyor ve İslami olan her şeye karşılar.

Ayrıca, Allah)cc)'ın dinini öğretme çabasında olan cemaatlerin itibarsızlaştırılması için her türlü aşağılık, iğrenç faaliyetler de yürütülmektedir.

Sosyal medyada öyle videolar paylaşılıyor ki akıllara durgunluk verir. Ahlaksız, tecavüz videolar çekerek tarikat şeyhinin tecavüzü gibi servis ediliyor.

Bunların derdi sahiplerinin derdi olan İslam düşmanlığına hizmet etmek; çocuklarımızı dinden uzaklaştırarak deistleştirmek, ateistleştirmek!

Bu ifadeleri kullanmak bile acı veriyor ama gerçek bu!

Bu gerçeği birtakım siyasi saiklerle örtbas etmenin telafisi mümkün olmayan daha büyük zararlara yol açacağı dikkate alınmalıdır.

-Yarın çok geç olabilir!

Okullarımız kısmi de olsa eğitim-öğretime başlayacak gibi görünüyor.

-Allah)cc) aşkına söyleyin; okullarımız çocuklarımıza milli ve manevi yönden ne kazandırıyor?

Ben bir şey demiyorum; çünkü, çok söyledim ve kısık sesler olarak sesimizi duyuramıyoruz!

Sanki, şimdi duyuracak mısın, diyebilirsiniz. Duyuramayacağım ama boş durmakta ayrı bir dert değil mi?

En azından Allah(cc) ne yaptığımızı sorarsa ki, mutlaka soracak; kısık sesle de olsa bir şeyler söyledik diyebilelim!