* KARA, necis, haram, kirli gelirlerle zengin olma hakkımız
yoktur.
* Müslümanları ve halkı ALDATMA şansımız yoktur.
* Lüks, israflı, şatafatlı, gururlu, kibirli, aşırı tüketimli bir
hayat sürme şansına sahip değiliz.
* SABAH NAMAZI vakitlerinde yataklarımızda leşler gibi uyuma
şansına sahip değiliz.
* RÜŞVET almayı hayalimizden bile geçirmemeliyiz.
* Nepotizm yapma şansımız yoktur.
* Emanetleri, işleri, hizmetleri, vazifeleri, makam ve mevkileri,
memuriyetleri, vekillikleri ehliyetsiz kimselere verme hakkına ve
şansına malik değiliz.
* Halkı ilgilendiren işlerde kapımızı onlara kapalı tutma şansına
bile sahip değiliz.
* Zaruret yoksa bir ağacı, bir tek çalıyı bile kesme, sökme
hakkımız ve şansımız yoktur.
* Bize hiçbir konuda Nemrudluk, Firavunluk, Süfyanlık yapma hakkı
ve şansı tanınmamıştır.
* HİZMETE fakir başlamışsak, hizmetimizi sürdürürken zengin olmak
şansına sahip değiliz.
* Bize yağcılık, yalakalık, meddahlık, dalkavukluk, pohpohçuluk
şansı tanınmamıştır.
* Adaletsizlik ve insafsızlık yapma hakkına ve şansına sahip
değiliz.
* Muhaliflerimiz, ne kadar hatâlı olurlarsa olsunlar, onları düşman
olarak görmek şansına sahip değiliz.
*Müslümanları ötekileştirmek şansı bize tanınmamıştır.
* Kendimizi öve öve göklere çıkartmak, karşımızdakileri ve
rakiplerimizi yerin yedi kat dibine batırmak şansımız yoktur.
(İkinci yazı)
Zinanın, Ribanın, Beyinsizliğin, Haram Yemenin, Şer’a Aykırı İşler
Etmenin Sonu İyi Olmaz!
BİZ yaparız, olur, öyle gider mi sanıyorlar? Çok
aldanıyorlar!..
Bu fakir lafı eveleyip gevelemekten hoşlanmaz. Çok açık, çok seçik,
çok keskin yazacağım.
Ceza Kanunundan zina suçunu kaldırıldı ya, işte sadece bu bile
büyük sille yemeye sebep olur.
Zinadan sonra riba var. Kur’anda ribacılar için onlar Allaha ve
Resulüne savaş açmışlardır buyruluyor. Ribayla kalkınmanın sonu
korkunç bir yıkımdır.
Yeni Medenî Kanun aileyi yıkmıştır. Aile yıkılınca toplum da
çöker.
Yeni Ceza Kanunu bu ülkenin, bu halkın yapısına uymuyor. Bu kanunla
Türkiye ayakta duramaz.
Haram yeme yaygın, genel, yoğun hale gelmiştir. Haram gelirlerle,
kara servetlerle Müslüman burjuva sınıfı kurulmaz. Kurulursa
ileride feci şekilde batmak için kurulur.
Eğitim dökülüyor. Bu sistemle, bu okullarla Türkiye’nin geleceği
parlak değildir.
Doğru söyleyenler dokuz köyden kovulurken, yalakalar yağcılar el
üstünde tutuluyor. Onlardan köy olmaz, kasaba olmaz. Onlar şemsiye
gibidir, yağmur vakti bulunmaz.
Türkiye’mizin şeffaflık ve temizlik notu 10 üzerinden en az 7
olmadıkça yüzümüz kara kalacaktır.
Halkın desteğine güven olmaz. Mesele Hakk’ın rızasını
kazanmaktadır.
Fazlurrahman’ın İslam yorumu ile selamet, necat olmaz.
İslam yüksek ahlak dinidir, Müslüman bir toplum yüksek ahlaklı
değilse, alarm ve tehlike çanlarının hiç durmadan çalması
gerekir.
Beş vakit namazın cemaatle kılınması bütün öğrenciler için mecburî
olmadıkça, İmam-Hatip mektepleri İslam mektebi sayılmaz.
Kur’ana, Sünnete, ahkam-ı şer’iyeye aykırı her şey batıldır ve
hederdir.
Muhammedî (Salat ve selam olsun ona) hedy dışında doğru yol
yoktur.
İsraf ekonomisi beyinsizliktir.
Lüks çılgınlığı toplumları, devletleri yıkar.
Emanetler ehline verilmezse sonunda büyük çöküş olur.
Mustafa (Salat ve selam olsun ona) sevgisi ve bağlılığıyla Süfyan
muhabbeti bir arada olmaz.
Bir şey hem ak, hem kara olmaz.
Yetişkin kız çocuklarla delikanlı öğrenciler bir arada okursa, o
eğitimden hayır gelmez.
Diyanet’e Feministler sızarsa din bozulur.
Efendimizin sahih hadîsleri AB normlarına ve kıstaslarına göre
ayıklanırsa Ehl-i Sünnet ve Cemaat yıkılır.
Allah’ın rızasına, Kur’anın kesin hükümlerine, Resulullah’ın
Sünnetine zıt münker işler âşikâre yapılırsa azab gelir.
Doğan her çocuk, ölmek üzere doğar.
İnşa edilen her yapı harap olup yıkılmak üzere dikilir.
Haram servetler Cehennem yakıtıdır.
İşin başı ihlas, istikamet, adalet, hakka itaat ve terk-i
enaniyettir.
Kurtuluş Kur’ana, Sünnete ve bu iki ana kaynaktan çıkartılmış olan
fıkha uymaktadır.
Gerisi hederdir heder!..