Geçtiğimiz günlerde OMÜ Tıp Fakültesi’nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Alişan Yıldıran hocanın laboratuvarına baskın yapıldığı ve cihazlarının kullanılamayacak hale getirildiği haberi hepimizi derinden üzdü ve endişelendirdi. Alişan hocayı pek tanımam ancak kendisinin tıbbın, madalyonun diğer tarafına iteklenen kirli emellerini çok güzel ifşa ettiğini ve birçok hakikate pencere aralayarak milletimizin gözünün açılmasına vesile olduğunu iyi bilirim.

Artık farkında mısınız bilmiyorum ama Batı, ilim adamlarından çok Hakk’a hizmet eden bilim adamları ile uğraşıyor. Çünkü ne yazık ki asparagaslar ile ilim ehlinin şerefiyle in cin top oynar gibi oynayabiliyorlar. Yıllarca yürüttükleri misyonerlik faaliyetleri ile içimize konumlandırdıkları kanalizasyon fareleri ile emellerine bir nebze ulaşıyorlar. Milletimizin iman zafiyetinin buna pek hazır ve nazır olduğunu biliyorlar! Ancak bilim adı altında gerçekleştirdikleri hezeyanlarını “bilim” kılıfı altında gerçekleştirdikleri için panzehiri mesabesindeki insanların kendilerini de perdeleyen “bilim” unsuruna dokunamadıkları için doğrudan canlarına ve projelerine dokunarak yok etmeye, susturmaya ve durdurmaya gayret ediyorlar.

Çok değil, yakın tarihte yaşanan kayıplarımıza bir bakalım…

TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü’nde görevli uzmanların ve yüzbaşının ölümü ve kazada içinde gizli bilgilerin var olduğunun bilindiği bilgisayarın kaybı bir tesadüf müydü?

Yaşları daha gencecik olan ASELSAN mühendislerinin 2006, 2007, 2008 yıllarında arka arkaya şüpheli ölümlerle, kiminin intihar süsü ile, kiminin kafasından kurşun ile vefat etmesi tesadüf müydü?

ASELSAN’ın milli tank projesinde görevli mühendis Hüseyin Başbilen, evinden 50 km uzaktaki aracının içinde bilekleri ve boynu kesilmiş halde ölü bulundu.

ASELSAN mühendisi Halim Ünsem Ünal, kafasından bir kurşun darbesi ile aracında ölü bulundu.

ASELSAN mühendisi olan Evrim Yançeken, evinin 7. katından aşağı atılarak öldürüldü.

ASELSAN’ın en başarılı mühendislerinden biri olan Burhaneddin Volkan, görev yaptığı Bando Okullar Komutanlığı’nda silahla intihar süsü verilerek öldürüldü.

Ve daha her birini zikredemediğim birçok başarılı mühendis hayatını kaybetti.

Niye özellikle ASELSAN mühendisleri benzer kazalara kurban gidiyordu? Niçin mühendisler?

30 Kasım 2007 günü İstanbul-Isparta seferini gerçekleştiren bir Atlasjet uçağı düştü, değil düşürüldü! İçinde kimler vardı? Dünyaca ünlü parçacık fizikçimiz Prof. Dr. Engin Arık ve  yönetiminde önemli bir araştırma ile görevlendirilmiş Türk bilim insanlarından oluşan bir ekip vardı. O yıllarda Türkiye’de bol miktarda bulunan toryum ile temiz, sürdürülebilir ve sürekli enerji üretilebilmesi üzerine değerli çalışmalar yapılıyor, Türkiye’nin enerji sorununu kökten çözebilecek atılımlarda bulunuyorlardı.

Uçağın rotasında olmayan bir konuma gidip orada düşmesi tesadüf müydü?

Kim, gerçek anlamda milletimizin menfaatine bir iş yapıyorsa görüyoruz ki birileri eline baltayı alarak kolunu bacağını buduyor.
Ancak dikkat çekerim ki BUDUYOR!
Ardı daha gür, daha kuvvetli geliyor…

Şimdi gelelim bugüne: Niçin özellikle tıbbın içindeki lobileri ifşa eden doktorlar topun ağzına konuyor? Niçin onların laboratuvarları dağıtılıyor? Niçin onlara itibar suikastları uygulanıyor?

Bugün Alişan hocanın laboratuvarı niçin dağıtıldı? Niçin kapıları kırıldı? Niçin cihazlar kullanılamayacak hale getirildi?

“Hamilelere yapılan tetanoz aşısı tiroid hastalığına sebep oluyor. Annenin tiroidini alıyorlar, ömür boyu ilaç satıyorlar, bu ahlaksızlıktır. Gebelere aşı yapılamaz, bu deli saçmasıdır.” demesi mi rahatsız etti?

“Önce aşı yapıyorlar, hasta ediyorlar, ilaç veriyorlar, ameliyat yapıyorlar, ‘Allah Rahmet etsin’ deyip gönderiyorlar.” demesi mi rahatsız etti?

Yoksa bunları bir “Profesör” unvanı ile söylemesi mi rahatsız etti?

DSÖ’ye kendisini peşkeş çektirmemesi mi rahatsız etti? Hangi aşı şirketinin, hangi ilaç sektörünün cebine dokundu sözleri?

Milletin sağlığı üzerinde tepişen hangi lobilerin kuyruğuna teneke bağladı da dönme dolapları görünür, duyulur oldu?

Bugün bu insanlara halk sahip çıkmazsa, bir zaman sonra konuşacak takati kendilerinde bulamazlarsa bunun en çok zararını görecek olanlar biz olacağız. O yüzden bugün Alişan Yıldıran hocanın yanında duruyorum ve bu olayın üzerinin kapatılmasına müsaade edilmemesi gerektiğine, gerekli tepkiyi hep beraber verebilmemizin önemine vurgu yapıyor, bununla sorumlu olan herkesin soruşturmadan geçirilmesini ve cezalarını çekmesini niyaz ediyorum.