KÜFÜR ve nifak dünyası nasıl Müslüman istiyor, onların “iyi Müslümanı”nın özellikleri nelerdir?

Light ılımlı olacak… Musalli olmayacak, musalla Müslümanı olacak, hayatında alnı secdeye varmayacak, öldüğünde cenazesi musalla taşına konacak… Cihad yapmayacak, cihada karşı olacak… Din ve dünyayı birbirinden ayırmış olacak… Din onun için sadece bir vicdan işi olacak… Din ile Şeriatı ayırıp Şeriatsız bir Müslüman olacak… Şer’î tesettürlü olmayacak, olacaksa şeytanî tesettürlü olacak, hiç tesettürlü olmaması tercih edilir…

Onların iyi Müslümanı İslamı laikleştirmeli, din ile dünyayı, din ile devleti kesin şekilde ayırmalıdır.

Dini yüzeysel şekilde İslam olabilir ama medeniyeti Batı medeniyeti olmalı, Batılılar gibi yaşamalı, düşünmeli, davranmalı, onlar sıçan deliğine girse o da peşlerinden girmelidir.

Sadece Cuma namazına gitmesinde fazla bir sakınca yoktur.

Onlara göre iyi Müslüman ilmihalini bilmeyen Müslümandır.

Onların iyi Müslümanı Kur’an okuyabilir ama Kur’anın emir ve yasaklarını hayata uygularsa “iyi” olma sınırı aşmış olur.

Kur’anın üç yüz muhkem ayetini emrini yasağını öğüdünü tarihsel kabul eden, günümüzde geçerli olmadığını iddia eden Fazlurrahmancılar, kafirlerin ve münafıkların iyi Müslümanlarıdır.

Müslümanın “iyisi” birbiriyle çekişen tepişen tartışan iman kardeşine düşmanlık eden hizip fırka cemaat parça holiganları, militanları, fanatikleridir.

Onların iyi Müslümanında Ümmet birliği ve râşid bir İmam’a itaat ve biat şuuru yoktur.

Fransızların bir “Bon negre” tabiri vardır, iyi zenci demektir. 19’uncu ve 20’nci asırlarda sömürge devletine itaat eden, onu hiç üzmeyen uysal ve evcil yerli mânasına gelir. İşte zamanımızda da bon Musulman istiyorlar.

Anarşist, nihilist gazeteleri İslam Peygamberine saldırsın, onların bon Musulmanları bunu fikir ve ifada hürriyeti içinde mütalaa etsin istiyorlar.

İyi Müslüman isterken samimi midirler? Hiç sanmam. Onlar için Müslümanın dindarı da dindar olmayanı da, iyisi de kötüsü (onlara göre iyisi) de kötüdür. Şimdilik taqiyye yapıyorlar.

Peki gerçekten dindar iyi Müslüman kimdir?.. Onu da özetleyeyim: Kur’ana, Sünnete, icma-i Ümmete sımsıkı bağlı olan; Kur’anın yap dediklerini yapan, yapma dediklerinden uzak duran, ilahî öğütleri tutan; Peygamberi (Salat ve selam olsun ona) dünya hayatında en güzel örnek ve model bilip onun yolundan ve izinden gidip Sünnetini hayata uygulayan; beş vakit namazı dosdoğru kılan, zekatını dosdoğru veren, nefsiyle ve küffarla cihad yapan, ahlakı ve karakteri çok yüksek olan, kendisindeki fazilet ve meziyetleri düşmanları bile kabul, tasdik ve teslim eden; ırkları dilleri renkleri ne olursa olsun bütün mü’minleri kardeş bilip onları seven; kendisinde Ümmet birliği ve râşid İmama biat ve itaat şuuru olan, büyük günahları açıkta açıkça küstahça işlemeyen kimsedir.

Her Müslüman, kafir ve münafıkların istediği gibi Müslüman olmaktan çekinmeli ve korkmalı; Allahın, Resulünün, din büyüklerinin tarif ettiği gibi iyi Müslüman olmaya çalışmalıdır. Onların iyi Müslümanı Cennete zor girer…


(İkinci yazı)

Kusuruma Bakmasınlar


FAZİLETLİ ve değerli insanlar, tevazuları dolayısıyla faziletli olduklarını kabul etmezler.

Faziletsiz insanların bir kısmı, faziletsiz olduklarını bildikleri için fazilet satmazlar, faziletli olduklarını kabul etmezler.

Kimi faziletsizler vardır ki, hem faziletsizdirler, hem de kendilerini faziletli gösterirler.

Bendeniz ikinci kısımdanım. Faziletsiz olduğumu kabul ederim, faziletfüruşluk yapmamaya çalışırım.

Hiçbir iyi tarafım yok mudur? Vardır. Elhamdüllillah Müslümanım. Müslümanım ama iyi ve faziletli bir Müslüman değilim.

Allahın insana en büyük nimeti nedir? Onu mü’min kılmasıdır. İman çok kıymetli bir nimet ve mevhibedir. Elhamdülillah…

Birisi benim birkaç kusurumu eksiğimi yazmış. Ne kadar nazarsız bir kimseymiş… Bu fakirin keşke birkaç kusuru olsa. Bendeniz baştan aşağıya serâpa kusurluyum.

Bütün aczime, noksanıma bakmıyorum da İslam İman Kur’an Sünnet Şeriat konusunda yazılar kaleme alıyorum.
Bunları ihlasla yazıyorsam ne âlâ… İhlasım yoksa eyvah ki eyvah…

Büyüklerden biri şöyle demiş: Allah’tan korkuyor musun diye sorarlarsa sakın korkuyorum deme, yalan söylemiş olursun. Kokmuyorum da deme, küfre düşersin. En iyisi sus ve ağla…

İhlas öyle ilahî bir sırdır ki, Cenab-ı Hak onu, sevdiği kulununu kalbine koyar.

Ben ihlaslıyım diye davul çalan birini görürsen bil ki o ihlassızlığını ilan etmektedir.

Mütevazı görünüyorum, acaba öyle miyim?.. İnşaallah öyleyimdir.

Durup dinlenmeden İman İslam Kur’an Sünnet Şeriat Ahlak Hikmet diyorum. Niçin? Çünkü bu değerler için çalışmak çırpınmak benim vazifem.

Şu politikacı ile bu politikacı polemik yapıyormuş… Bundan bana ne.

Her gün gelip geçici bir yığın aktüel hadise oluyormuş… Bana ne.

Hazretü’l-Hazerat uçmuş… Bana ne.

Filanca zat çok büyükmüş… Bendeniz küçüğüm, ona yaklaşamam, ayağının altında kalır ezilebilirim. Karınca filin ayağı dibinde gezinmemeli.

Filan mekanda nefis kuzu dolmaları varmış… Benim orada ne işim var, bir tas çorba yetmez mi bana?

Benim sakalım yokmuş… A mübarek bula bula bu kusuru mu gördün bende.

Ben uçmuyor muşum… Elbette uçmam uçamam, kemter bir beşerim ben. Yaban kazı değilim, leylek değilim.

Beni kusurlu gören o kişi çok yüksekmiş… Eyvallah, makamı daha yüksek olsun da bize hep tepeden baksın.

Tenkit edip kötüleyenlere hep selam olsun.

Kusurluyum, kusuruma bakmasınlar.