Bu kâinatı içindekileriyle beraber yoktan var eden
ve yalnızca kendisine iman edip kulluk edilmesini isteyen Rabbimize
iman etmek ve Müslüman olmak en büyük nimettir. Bu ümmetten,
Muhammed sallallahu âleyhi vesellem ümmetinden olmak ise nur üstüne
nurdur. Hiç şüphesiz bu büyük bir devlettir. Her peygamberin ve
ümmetinin haberdar olduğu ve bu ümmetten olmayı arzuladığı böylesi
bir nimete erdirdiği için yüce Rabbimize ne kadar şükretsek azdır.
Elhamdulillah.
Peygamber efendimiz âleyhissalatu vesselam ümmetinin üzerine
titremiştir. Her anında ümmetini düşünmüştür. Geceleri ayakları
şişinceye kadar namaz kılmış, gözyaşları içerisinde ümmetinin
affedilmesi için Rabbine dua etmiştir.
O âleyhissalatu
vesselam rahmet peygamberidir.
Ümmetinin ayağına bir diken batmasına dahi razı olmamıştır. Her
peygambere kabul edileceği özel bir dua vaat edilmiştir. İki cihan
serverimiz âleyhissalatu vesselam bu özel duasını ümmetini azaptan
kurtarmak için hesap gününe bırakmıştır. O dehşetli günde evlat
anne babadan, anne baba evlattan, eşler birbirinden kaçar. Herkes
kendi nefsinin derdine düşer. Kimse kimseyi tanımaz ve yalnızca
kendi sonunu düşünür. İnsanların bir çare, bir kurtuluş aradığı o
anda peygamber efendimiz âleyhissalatu vesselam secdeye kapanır,
ümmetinin bu dehşetten kurtulması için dua eder. Rabbim duasını
kabul edip ümmetini bu azaptan ve dehşetten
kurtarır.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamber efendimize salât ve
selam getirerek her gün hatırlamalıyız. O selam üzerine olsun öyle
bir rahmetle gelmiştir ki şeytanın dahi bu rahmetten ümitlendiği
belirtilmektedir. Bu bizler için sevinç ve şükür sebebi olmalıdır.
Rabbim bizlere ne kadar değer veriyor ki bu ümmetten olma şerefiyle
şereflendirmiştir. Müslüman ismiyle isimlenmek… Muhammed ümmeti
adıyla şereflenmek… Ne büyük şeref, ne büyük nimet, ne büyük
devlet…
Bizler için üzülen, bizlere
acıyan, bizleri seven ve kendisini görmediği halde iman edenleri
kardeşlerim olarak nitelediği bizler O’na salât ve selamlar
gönderelim. Sevgimizi sünnetine uyarak gösterelim. Bizlere
bıraktığı ve sarıldığımız müddetçe şaşmayacağımız ve
kaybetmeyeceğimiz iki emanet olan Kur’an-ı Kerim ve Sünneti
Muhammed’e âleyhissalatu vesselam sımsıkı sarılalım. Bu nimetin
elimizden gitmemesi için büyük çaba sarf edelim. Yüce Rabbimize
samimi dualar edelim. Peygamber efendimizi âleyhissalatu vesselam
çok sevelim. Herkesten çok sevelim. Kendi nefsimizden bile daha çok
sevelim. Sevelim ki gerçek manada iman etmiş olalım. Sevelim ki
rahmete mazhar olalım.