NATO toplantısı ve önemi
Özellikle baktığımız zaman uluslararası arenada Türkiye’nin askeri anlamda üye olduğu en önemli güç olan NATO’nun önemi büyüktür. Bu bağlamda Türkiye Nato kartlarını çok iyi oynamak zorundadır. NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısı yeni NATO Karargahı'nın açılışı nedeniyle Brüksel'de düzenlenecek. Avrupa Birliğinin merkezi olan Brüksel’de yapılacak bu NATO toplantısının Türkiye için hayati bir önemi de vardır. Neden mi? Çünkü en son yapılan NATO toplantısından sonra 15 Temmuz kararı kesin olarak verilmişti. Bunu daha önceki bir yazımda yazdım. O yapılan Nato toplantısında Fırat’ın Batısındaki PYD koridoruna Türkiye’nin sessiz kalmasını ve hatta buna yardım etmesi özellikle kabul ettirilmeye çalışılmıştı. Ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu hususta buna karşı çıkmış ve ısrarla daha önce de söylediği gibi Fırat’ın Batısının kırmızı çizgimiz olduğunu söylemişti. Bütün bu yaşananlardan sonra Gladyo harekete geçti ve NATO destekli FETÖ önderliğinde ki 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmıştı. Bunun kararı da o NATO toplantısında verilmişti.
Şimdi Brüksel’de yapılacak olan NATO toplantısı ise yine bu bağlamda önem taşıyor. Özellikle Türkiye’nin son dönemdeki Rusya yakınlaşması NATO kanadında rahatsızlık yaratmıştır. Bu toplantıda bu husus mutlaka değerlendirilecektir.
Bir başka önemli husus da Suriye’nin Kuzeyindeki PYD oluşumu ve NATO’nun bu oluşuma açıktan verdiği destektir. Bu önemli husus da Türkiye’ye bir önceki NATO toplantısında olduğu gibi kabul ettirilmeye çalışılacaktır. Bu konuda Türkiye’nin kırmızı çizgileri çok önemlidir. Suriye’nin Kuzeyi meselesi Türkiye için hayati önem taşımaktadır. Türkiye’ye bu baskı mutlaka toplantıda yapılacaktır.
Yine baktığımız zaman Almanya’nın Türkiye arasındaki İncirlik üssü krizi de toplantıda kısmen de olsa görüşülecektir. En azından ikili görüşmelerde bu husus fazlasıyla konuşulacaktır. Almanya bu konudan çok rahatsız. Bunu bu toplantıda Türkiye aleyhine kullanacaktır.
Ayrıca Brüksel’deki gündem maddelerinden biri de terörle mücadele konusu. İttifak’ın yeni tehditlere hazırlıklı olan ve terörle mücadele konusunda daha etkin bir yapı haline gelmesi konusunda prensip kararının önemine vurgu yapılması bekleniyor.
Almanya, AB’nin NATO’dan bağımsız bir askeri yapıya kavuşması gerektiğini savunurken, AB’den ayrılan İngiltere’nin de, bundan böyle savunma konularında İttifak’a yeniden ağırlık vereceğine ilişkin niyet beyan etmesi kaçınılmazdır. Manchester’daki Terör saldırısı sonrası İngiltere NATO’daki elini ve isteklerini daha da güçlendirmeyi planlıyor.
Evet sevgili dostlar, dediğim gibi bu Nato toplantısı çok önemlidir. Her NATO toplantısının en önemli özelliği ikili görüşmelerdir. Burada ki görüşmeler NATO’nun gizli gündemini oluşturur. NATO bu toplantıda Türkiye’ye Şah çekmek isteyebilir. En son Şah çektiği toplantıdan sonra Türkiye’nin sağlam ve karşıt hamlesi, NATO’nun FETÖ piyonlarını sahaya sürmesine sebep olmuştu. Bu sefer ise Şah çekmesi durumunda nasıl bir plan ve oyunla karşı karşıya geleceğimiz iyi analiz edilmelidir.
Türkiye kendi strateji ve kendi dik duruşundan asla taviz vermemelidir. Rusya kartı Türkiye’nin en büyük kartıdır. Bu kartı iyi ve doğru oynadığımız zaman elimiz her daim güçlü olur. Türkiye NATO’nun en önemli askeri gücüne sahiptir. Bu değişmez bir gerçektir. Ordu’nun son zamanlardaki gücü her ne kadar düşmüş ise de, Türk Ordusu her daim güçlü ve hazır bir konumdadır. Gladyo iç dengeler üzerine ne kadar hazırlıklı olursa olsun, Türkiye’de de eski ekip göreve gelmeye başladı. Bu ekip sağlam strateji geliştirebilen, saha da aktif bir görüntü sergileyen, kontrgerilla eğitimini bilen ve güçlü bağları ile en önemlisi de Milliyetçi ve Vatanperver karakterleri ile aslanlar gibi dimdik ayaktadır. Artık FETÖ gibi kökü dışarıda olan ve Gladyo’nun sadık adamları değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin 16 Büyük Türk Devleti geleneğinden gelen Derin Teşkilatın adamları göreve gelmeye başladı. Bu bağlamda yazılacak çok şey var ama şunu unutmamak lazımdır: Türkiye derin kökleri olan, geçmişin gücünü içinde barındıran büyük bir devlettir.
Ve son söz: “Devlet, derin olduğu kadar devlettir ve o nispetle güçlüdür.”