Milli gücün unsurları şöyle sıralanır: Siyasi güç, askeri güç, ekonomik güç, demografik güç (nüfus), coğrafi güç, bilimsel ve teknolojik güç, moral (psikolojik, sosyal ve kültürel) güç.
Milli gücün unsurları şöyle sıralanır: Siyasi güç, askeri güç,
ekonomik güç, demografik güç (nüfus), coğrafi güç, bilimsel ve
teknolojik güç, moral (psikolojik, sosyal ve kültürel) güç. 15
Temmuz öncesinde bu güç unsurlarının zayıflatılmasına dönük planlı
bir süreç yaşanmıştı.
Siyasal çekişmeler körüklenerek, görüş farklılıkları abartılıp
kamplaşmalar oluşturularak milli birliğin zayıflatılmasına
çalışılmıştı. 15 Temmuz’u başarısızlığa uğratan milletimiz
Yenikapı’da zirveye ulaşan milli birlik şuuru ile yeniden
kenetlenmişti.
Şimdi Yenikapı ruhunu kabzetmek için sistemli bir çalışma var.
FETÖ’nün bir dini tabana yaslanmasını gerekçe göstererek bütün
inanan insanları töhmet altında bırakacak ithamlarda
bulunuyorlar.
Amaç halkı dininden, inancından soğutmak.
Ya da tersine bir girişimle, milliyetçi damarı zayıflatmaya
çalışıyorlar. 15 Temmuz’da devletin yanında yer alan Atatürk
milliyetçilerini tahrik etme gayretindeler. Anıtkabir’deki çocuk
parkı bahanesiyle Gezi anarşizmi hortlatılmak isteniyor. Milli
gücün temel unsurlarından olan moral gücü kırmak, psiko-sosyal ve
kültürel dinamiklerimizi tahrip etmek istiyorlar.
CHP’nin Yenikapı’da milli birlik fotoğrafının karesine girmesinden
fevkalade rahatsız olanlar bu fotoğrafı yırtma gayretinde.
Anayasaya aykırı olduğu açıkken OHAL kararnamelerinin Anayasa
Mahkemesi’ne götürülmesi boşuna değil. Asgari müştereklerde buluşan
milletimizin birliği bozularak, kaos çıkarılarak, siyasi güç
unsurunun zayıflatılması hedefleniyor.
Milli gücün bir diğer unsuru askeri güç… 15 Temmuz’da bu gücümüzü
kırmak için sahneye çıkan asker üniformalı hainler temizlendi.
Suriye’nin kuzeyine yapılan harekat askeri gücümüzün boyutunu
dünyaya bir kez daha ilan etti. Ancak yeniden askerin içine nifak
sokulmaya çalışıldığı haber veriliyor.
Ekonomik gücümüzün zayıflatılması için de sistemli bir plan
uygulanıyor. “Üst akıl”, 15 Temmuz’un başarıya ulaşamamasının
intikamını alırcasına uluslararası derecelendirme kuruluşlarını
üstümüze salıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bloomberg’e verdiği mülakatta yaraya
merhem olma yerine kezzap dökme gayretine giren kredi
derecelendirme kuruluşlarının iki yüzlülüğünü açık ve net bir
şekilde ortaya koydu.
Ama heyhat… Hemen ardından Moody’s yine bildiğini okudu. Kokusu
yakında çıkar ortaya.
Bilimsel ve teknolojik güçte de son zamanlarda önemli ilerlemeler
kaydettik. Özellikle savunma sanayinde.
“İntihar” süsüyle yapılan engelleme ve yıldırma gayretlerine
rağmen. Dışa bağımlılığın en yüksek olduğu bu alanda siber
güvenliği önde tutan çok dikkatli bir çalışma gerek. Topyekun bir
tehditten söz ediliyor çünkü.
Anadolu coğrafyasının stratejik konum bizim ülke olarak güçlü
olmamızı gerekli kılıyor. 80 milyona ulaşan nüfusumuzun verdiği
milli güç birilerini fevkalade rahatsız ediyor. O yüzden
milletimizi tefrikaya sürükleme çabaları hiç boş durmuyor.
15 Temmuz darbe girişimini daha önceden gören emekli Albay Hasan
Atilla Uğur, dünkü Yeni Şafak’ta yeni bir darbe planından söz
ediyor. Kasım’dan önce yeni bir kalkışma hazırlığını ve İngiliz
Amerikan destekli bir işgal planını haber veriyor.
Milli birliği zaafa uğratma yönündeki çok yönlü hamlelere
bakarsanız haksız da sayılmaz. Ancak bu tür değerlendirmeler bizi
yeis ve karamsarlığa, umutsuzluğa sevk etmemeli. Tersine azim ve
kararlığımızı güçlendirmeli ve milli birliğimizi perçinlemeli.
Zira milli gücün unsurlarını tahrip etmek için ne kadar çabalanırsa
çabalansın, milletin gücünün hepsinin üstesinden geleceğini Türk
Milleti 15 Temmuz’da göstermiştir. Dersini almayanlar varsa yine
göstereceğinden kimsenin kuşkusu olmasın.