Kılıçdaroğlu hedefte mi?
“Halen ülkesinin aleyhine işlediği suçtan dolayı cezaevinde bulunan milletvekili ile konunun kendisine kadar ulaşmasına endişe ettiği için şimdiden suyu bulandırmaya çalışıyor. Eğer yakında, bu içeride olan zat ile alakalı Kılıçdaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın ha… İçeriden değişik haberler alıyorum. ‘Buradan çıktım, çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım’ diyor içerideki zat.”
Yukarıdaki sözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait.
AK Parti’nin kuruluş yıldönümü törenlerinde partinin genel başkanı olarak yaptığı konuşmada yer alıyor.
Cezaevindeki milletvekilinden kasıt, Enis Berberoğlu…
CHP’nin desteğiyle kaldırılan dokunulmazlıklar yüzünden bugün içeride…
İddiaya göre CHP Genel Başkanı 17 Mayıs 2015’te bugün yayın hayatında olmayan Zaman Gazetesini ziyaret ediyor.
Kılıçdaroğlu’nun ertesi günkü Zaman gazetesine “Türkiye 1930’lardın tek parti döneminden daha kötü” başlığı ile yansıtılan, genel başkanı olduğu parti için de bir özeleştiri niteliği taşıyan demeci verdiği görüşme.
Rivayet o ki bu görüşmede gazetenin, bugün okyanus ötesinde firari durumundaki Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na bir flash bellek veriyor.
Bellekte MİT tırları ile ilgili görüntüler var.
Kılıçdaroğlu belleği O sırada CP Genel Başkan Yardımcısı olan İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’na veriyor.
O da Cumhuriyet’in o zamanki Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a…
Görüntüler Cumhuriyet gazetesinde yayımlanınca kıyamet kopuyor.
Can Dündar’ın başına gelenler malum.
Şimdi Almanya’da firarda.
Yani elden ele aktarılan görüntülerin ilk ve son halkasındaki iki isim yurt dışında…
Biri Amerikalıların diğeri Almanların himayesinde.
Türk adaletine güvenerek ülkesini terk etmeyen Enis Berberoğlu ise hapiste.
Geçenlerde Berberoğlu’nun sosyal medya hesabından KK diye söz ettiği CHP Genel Başkanı’na “Beni hapisten çıkarmazsanız her şeyi açıklarım” yollu mesaj gönderdiği yansıdı kamuoyuna.
Cumhurbaşkanı da önceki günkü konuşmasında bunu hatırlatıyordu.
Peki Cumhurbaşkanının bu sözlerini ihbar kabul edip Kılıçdaroğlu hakkında soruşturma başlatacak bir savcı çıkar mı?
İşin ucu Kılıçdaroğlu’nun da yargılanıp, “vatana ihanet” suçlamasıyla kodesi boylamasına kadar gider mi?
Kılıçdaroğlu’nun Gandi’liğe özenip 450 km. yol tepmesinin Berberoğlu’nu kurtarmaktan ziyade kendisini kurtarma derdinden olduğu yorumları yapılmıştı.
Kılıçdaroğlu’nun MİT tırları ile ilgili gelişmelerin kamuoyuna aktarılması sürecinde bir dahli yoksa mesele yok.
Eğer iddialar doğruysa, o zaman da şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza.
Sayın Cumhurbaşkanı hiç konuya girmese, yargı hukuki süreç başlatsaydı böyle bir ihtimal daha büyük olurdu.
Şimdi işin rengi biraz değişik.
Böyle bir süreç başlasa içeriden ve dışarıdan Cumhurbaşkanı yargıyı yönlendirdi, savcılara talimat verdi diye yaygara başlatılacak.
Gerçekten Kılıçdaroğlu sürece dahil ise ve hiçbir şey olmamış gibi davranılırsa o zaman da Enis Berberoğlu’na yazık değil mi?
Berberoğlu’nu yakından tanırım.
Aynı dönemlerde muhabirlik yaptık.
Aynı dönemlerde farklı basın kuruluşlarında yöneticilik yaptık.
İlkeli, dürüst bir gazeteci olarak bilinir.
Hürriyet’e Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde Doğan grubu ile iktidar arasındaki gerilimin yumuşamasına katkı sağlamıştı.
Başbakanlığı döneminde Tayyip Erdoğan’ın Doğan grubundan uçağına aldığı nadir isimlerden biriydi.
Sonra bir anda işler değişti.
Berberoğlu, iktidar ile mesafeli bir noktaya girince gazeteciliği bırakıp siyasete atıldı.
Keşke hiç bulaşmasaydı.
Şimdi “Vatana ihanet”ten 25 yıla mahkum…
Eminim, 25 yıldan çok “vatana ihanet” suçlamasına kahroluyordur.
O yüzden suçlamaları bir türlü kabullenemiyor.
Avukatı vasıtasıyla yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı’nın sözlerine “Benden suçlu ve iftiracı çıkmaz” diye karşılık veriyor Enis Berberoğlu.
Vatana ihanet suçunu reddeden Berberoğlu, müfteri durumunda olamayacağını da söylüyor.
İnce bir nüans var cevapta.
Gerçek bir durum yoksa eğer iftiradan söz edilebilir.
İddialar doğru ise o zaman bunu ifşa da iftira sayılmaz tabi...