Kızıl yelekliler?
Üstad Mehmet Şevket Eygi ilerleyen yaşına karşı, ihlás ve mürüvvet sahibi kuvvetli bir ehl-i ziyâ kalem olarak vazifesini bihakkın yapabilen Türkiye’nin nadir isimlerdendir. Allah afiyet ve uzun ömürler versin.
Onun mürûr-i zamana uğramadan değerini koruyacak, hikmetli, haklı uyarı ve tenkidlerini okumak şansına sahip olanlar nasıl bir kazanç elde ettiklerine müdrik midir? İnşá’allah öyledir...
31 Mart Mahalli Seçimlerinin yaygaraları devam ediyor. Üstad dünkü yazısında yine pek mühim bir konuda bizleri, hasseten ricál-i devleti ciddî bir şekilde uyardı.. Yazısındaki o uyarı cümleleri şöyle idi:
“GEZİ GEZİ GEZİ... Sarı yelekliler isyanı... Ukrayna’nın parçalanmasına yol açan Maidan kalkışması... 1968 Paris hadiseleri... Yine o tarihlerde bizdeki üniversite işgalleri, terör hareketleri...
Bizim şu anda pusuda bekleyen KIZIL YELEKLİLER... Bu seferki GEZİ eskisinden yüz misli bin misli genel ve yoğun olacaktır... Beyler gereken tedbirleri alıyor musunuz?”
Üstadın “BEYLER” dedikleri; ecdadımızın tâbiriyle ricál-i devlettir... Yani devlet adamları, milletin vekilleri, belediye başkanları dahil tüm yöneticiler, devletin direkleri olan ileri gelenler, çar-erkân-ı cuvanî (devlet başkanı reisin; özel adamları, eskiden padişahın, günümüzde ise İbrahim Kalın Beyefendi gibi genç danışmanlar, halka bilgi vermekle görevli sözcüler..)
Bu zevat istihbarat ile el ele vermek sûretiyle “gereken tedbirleri” almaz ise devletin çöküşüne, milletin mahvına sebebiyet verirler...
Günümüzde düşman harbî değil... İstersen dört değil dörtbin S-400 bataryan olsun, ülkeni tek sorti yapmadan, tek mermi bile sıkmadan işgal ederler haberin olmaz...
Geçmişte ettiler ve hiçbirimizin ruhu duymadı, kimisi de gönüllü teslim oldu!.. Dönmeler, gizli yahudiler aracılığı ile halifelik ilga edildi son sûrî (sûreta, göstermelik) halifemizi sürgüne gönderdi, Avrupa’nın günümüzde çöpe atmaya başladığı yaşam tarzını zorla yerleştirdiler...
Devrimizde düşman harbî değil... Bin türlü tuzağı, provokasyonu, komplosu ve tá Atlantik ötesinden ülkemize uzanan eleri var!. Ümitsizliğe kapılın, otorup ağlayın diye anlatmıyoruz bunları... Müslüman yalnız günahları için ağlar. O da ilânihâye (mütemadiyen, sürekli) değil. Ağlar ve sonra nasuh bir tövbe edip Allah için sa’y eder...
Müslüman uyanık olur. Düşmanın fendini görür ve tedbir alır. Müslüman asla gafil avlanmaz, avlanmamalıdır! Gafletin ileri derecesi ancak ahmaklık veya ihanet ile açıklanabilir...
Üstadın bahsettiği ve Fransa’daki sarı yelekli isyancılara nazire olarak bizim GEZİ taifesi için yaptığı KIZIL YELEKLİLER teşbihi hepimizi derin derin düşündürmelidir!. Son pişmanlık fayda vermez, bizdeki kızıllar dünyanın en kahpe, en namussuz, en hain şer güruhudur...
* * *
İstanbul’a sahtekârlıklarla sonuç alınan sûrî bir seçimle Belediye başkanı olmuş zat vali edasıyla dolanıyor... EYT dahil her meseleye konuşuyor, başını tekebbürle kaldırıp “hepsini halledeceğim” diyerek poz veriyor!
Son olarak da Küçükçekmece’de; mâsum küçücük çocuklarımıza yapılan iğrenç ve idam ile tecziyeleri şart sapıklığın mağduru âilelerin yanına gitmiş, “çocuklarımızı artık sokağa bile çıkaramıyoruz” diyen insanlara “biliyorum, hepsini çözceğiz” diyor CHP valisi...
* * *
Bursa Yeşilcami müezzinini tebrik ediyorum. Camiyi ziyarete gelen turistlere beş vakit ezanı beş ayrı makamda okumuş... Keşke bütün imam ve müezzinlerimiz böyle vasıflı olsalar ve böylesi güzel dinî hizmetler verseler.. Cumanız mübarek olsun... 26.04.2019