Malum olayı biliyorsunuz; CHP lideri Kılıçdaroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nayönelik,
Malum olayı biliyorsunuz; CHP lideri Kılıçdaroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nayönelik, “…Vali konuşmuyor, Emniyet Müdürü konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor, Aileden Sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette o da konuşmuyor” ifadelerini kullanınca ortalık karıştı…
Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri büyük tepki çekti. Başta Başbakan Davutoğulu olmak üzere hükümet cephesinde şiddetle kınanırken, konu sosyal medyada şok etkisi yarattı. Hele de Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerini, kadın hakları konusunda her fırsatta hassasiyetlerini dile getiren CHP’li kadın milletvekillerin in, coşkuyla alkışlaması, olayın en ilginç yanlarından biriydi…
Kılıçdaroğlu, tepkiler karşısında özür dilemek yerine, sözlerinin arkasında durduğunu söyledi!!!..
Ve şöyle ekledi: “…Cümle bana ait değil. Rıza Zarrab için söylenmiş. ‘Kimse sana bir şey yapamaz, ben senin önüne yatarım' denmiştir. Dolayısıyla bu cümle benim sıfırdan bulduğum bir cümle değil. İkincisi, bu cümleyi kadın erkek diye ayırmak da başlı başına bir gaf. Bir bakana kadın veya erkek diye bakmak da yanlıştır…”
Hani bir cümle vardır; özrü kabahatinden de büyük, diye… Kılıçdaroğlu da o misal!..
Anlayan beri gelsin… Bu nasıl ana muhalefet partisi başkanlığıdır? Bir lider, bir kadın bakan için nasıl bu sözleri sarf eder?
Kadın kimliğine nasıl bu kadar saygısızlık eder?
Bir de utanmadan nasıl, “bakan bakandır, kadını erkeği olmaz” diye oportünizme sığınıp, çark eder?
Bu sözler başta Kılıçdaroğlu’nun eşi olmak üzere tüm kadınlara karşı bir saldırı değil midir?
CHP’li kadınlar nasıl olur da bu sözleri içlerine sindirebilirler?
Tüm bu tartışmalar, Ensar Vakfı meselesini nedeniyle gündeme geliyor. Peki olaya bir de o gözle bakalım; çocuklara karşı böyle adi, korkunç suçun işlenmesi bağışlanamaz!.. Bu suçu işleyenler yargılanmalı ve en büyük cezaya çarptırılmalıdır …
Bu konuda hiçbir sorun yok. Ama cezanın şahsiliğine, suç karşılığı olarak öngörülen cezanın, sadece suçun failine verilmesi ilkesine ne oldu?
Bir vakıfta işlenen suç nedeniyle tüm vakıf mı yargılanmalı?..
Bir avukat suç işlediğinde üye olduğu Baro’mu yargılanacak? Mimar suç işlediğinde Mimarlar Odası mı tümden suçlu bulunacak? Hakem kırmızı kartı faul yapan futbolcuyla birlikte tüm takıma mı gösterecek?
Bu nasıl bir mantık, bu nasıl bir ucuzluk?..
Fırsat fırsattır diye tümden Ensar Varfı’na saldırmak niye?..
Yani bu mu sizin muhalefet anlayışınız?
Halk size neden oy vermiyor biliyor musunuz? Politik kabızlığınızı da, fırsatçılığınızı da, çarpıtmalarınızı da, yalan ve dolanlarınızı çok iyi biliyor. Siz böyle davrandıkça halk sizden daha da uzaklaşıyor.