İslam’ı doğru anlamak istiyorsan, sırf kendi aklınla değil, “büyük
akıllarla” anlamaya çalışmalısın.
İnsanlık âleminde en büyük akıl kimindir?.. Allahın Resulününkidir
(Salat ve selam olsun ona).
Onu takiben:
Ashab-ı Kiram efendilerimizin (radiyallahu anhüm ecmain)
akıllarıdır.
Tâbiînin… Tebe-i Tâbiînin… Bu üç kuşağa Selef-i Sâlihîn denir.
Ehl-i Beyt-i Mustafanın akıllarıdır.
1400 yıllık İslam tarihinin her asrında, Resulullahın vekilleri,
vârisleri, halifeleri durumunda bulunan rabbanî ulema, fukaha,
mürşidler gelmiştir. İslamı kendi yetersiz, kıt aklınla ve
kültürünle değil, onlarınkiyle anlamaya çalışırsan doğru şekilde
öğrenirsin, aksi takdirde sapıtabilirsin.
İslamı ilk çağlarda zuhur eden ve her biri hidayet güneşi olan
mutlak müctehidlerin aklıyla anlarsan sapıtmazsın. Ebu Hanife,
Mâlik, Şafiî, Ahmed ibn Hanbel…
Efendimizin Ehl-i Beytinin alimleri, fâdılları, Sâdat-ı Kiram
hidayet meş’aleleridir.
İslamı Hüccetülislam Zeynüddin İmamı Gazalî’nin aklıyla ve ilmiyle
öğrenmeye çalış.
Abdülkadir Geylanî… Ahmed er-Rufâî… Hasan eş-Şâzelî… Mevlana
Celalüddin Rûmî… Ve ötekiler…
İmamı Rabbanînin aklıyla… Halid-i Bağdadînin aklıyla… Gümüşhanevî
Ahmed Ziyaüddinin aklıyla…
Bu büyük Müslümanlar Resulullah Efendimize, kopuksuz silsilelerle,
icazetlerle bağlıdır.
Onları bırakıp da, taqiyyeci sarıklı Farmason Cemaleddin Afganî’nin
aklıyla anlamaya çalışırsan yolunu şaşırır perişan olursun.
Ehl-i Sünnet büyüklerini bırakıp Mutezilenin aklıyla yolunu
bulamazsın.
Aklını iyi çalıştır ve akılları, ilimleri, taqvaları, firasetleri
yüksek büyüklere tâbi ol.
Sakın sakın sakın, “İslamı Kur’an tercüme ve meallerinden sadece
kendi aklınla öğren” diyenlere kulak verme.
Senin aklın tek başına Kur’anı yorumlamaya ve İslamı dosdoğru
öğrenmeye yetişmez.
İhlaslı, muslih=ıslah eden, âbid, zâhid, muttaqi, râsih ulema ve
fuqahaya bağlan.
Senin küçük fenerinin ışığı yeterli değildir, onların güneş gibi
aydınlatan projektörleri ile gör.
Bil ki, dinin usulü=asılları, temelleri, ana inanç ve hükümleri
konusunda onlar arasında ihtilaf yoktur. Çeşitlilikler vardır,
onlar zenginlik ve rahmettir.
Yukarıda sıfatlarını saydığım râsih ve rabbanî ulemaya bağlanırsan,
dini doğru anlamak konusunda Resul-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya
efendimizle irtibat kurmuş olursun.
Herkes kendi yetersiz aklıyla Kur’anı yorumlasın, İslamı öğrensin
metodu, İslamcılıklar Protestanlığına yol açar, bin türlü fırka,
hizip, sekt, cemaat zuhur eder; Ümmet birliği çöker, kaos ve anarşi
çıkar.
Aklını geliştir, ilmini artır, o zaman bu dediklerimi daha iyi
anlayacaksın.
Sen tabakat-ı fukahanın en altındaki yedinci rütbe olan “Ashab-ı
Fetvadan” bile değilsin. Rehbersiz, mürşidsiz kalma sakın.
Doğru dürüst yanlışsız abdest almayı, namaz kılmayı Kur’an tercüme
ve meallerinden öğrenebilir misin?.. Öğrenemezsin. Bunlar sahih
ilmihal, fıkıh kitaplarından öğrenilir. Daha derin konuları,
incelikleri, gâvâmızı kendi kısa aklınla, yetersiz ilminle, ufuksuz
kültürünle nasıl öğrenebilirsin?
Kâmil bir rehberin, mürşidin olmazsa, Kur’andaki müteşabihat
konusunda ne yapacaksın?
Bazı kardeşlerimizin akılları olsaydı, hiç “Allah gerçek bir
Janustur” (iki çehresi olan bir Roma putu) diyen adamın peşine
düşerler miydi?
Kur’an “Allaha, Resulüne ve içinizdeki emir sahiplerine itaat
ediniz” buyuruyor. İşte o emir sahipleri, bazı müfessirlere göre;
gerçek ve râsih ulema ve fukahadır.
Aklımızı geliştirelim, faydalı ilimler öğrenelim, kültürümüzün
ufukları genişlesin… Lakin sırf kendi aklımız ve kültürümüzle,
kendi re’y ve hevamızla Kur’anı ve İslamı yorumlamayalım.
İslamın sana caddesindeki “bilenlere” tâbi olalım.
Sevâd-i âzam dairesi içinde bulunalım.
Kaostan, anarşiden, Protestanlıktan uzak duralım.
İmamı Gazalî Kur’anı ve İslamı senden benden bizden çok daha doğru
ve iyi anlar ve anlatır.
Gazalîleri, Rabbanîleri, emsalini rehber edinelim.
Aklı olmayanın dini yoktur ama bu, her Müslüman İslamı ve Kur’anı
kendi aklıyla, re’yiyle, hevasıyla yorumlasın ve anlasın demek
değildir.
Aklını çalıştırırsan, aklının yeterli olmadığını anlarsın.
(İkinci yazı)
Dünyevîleşmiş Müslümanlar
DÜNYEVÎLEŞMİŞ Müslümanın özellikleri nelerdir?
1. Beyni çöplük gibidir, binlerce faydasız, kimisi saçma sapan,
kimisi zararlı bilgiye sahiptir ama Allahın 14 sıfatını,
Peygamberlerin beş sıfatını sorsan sayamaz.
2. Ramazan dışında kamerî hicrî takvimden haberi yoktur, efrencî
takvimi benimsemiştir. Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona)
571’de doğdu, 632’de vefat etti, 63 sene yaşadı der, toplama ve
çıkartma bile bilmez… (632’den 571’i çıkarınca 61 kalır! 63 yıl,
hicrî takvime göredir.)
3. Ezanî saati kullanmaz, vasatî alafranga saati kullanır. Güneşin
batmasına bir saat kala, saat 11 demesini bilmez.
4. Belki Kur’an okumasını bilir ama anadili olan Türkçeyi ve
Kürtçeyi Kur’an alfabesi ile okuyup yazamaz.
5. İlmihalini doğru dürüst bilmez.
6. Erkek ise Batı kıyafetini giyer, başı açık gezer.
7. Kadın ise, başını örtse bile şeytanî Avrupa modası tesettürüne
bürünür.
8. Vesayet sisteminin laik okullarında okumuştur.
9. Okuduğu din kültürü kitapları besmelesiz olup başlarında tam
sayfa Paşanın portresi ile Gençliğe Beyannamesi yer alır.
10. Türkiyenin bugünkü sistem ve düzenini eskiye göre daha iyi
sanır.
11. Haremlik selamlık bilmez, misafirlikte toplantılarda kadın
erkek birlikte karışık oturur.
12. İslam dininde ve Şeriatinde hürmet-i musahere diye bir konu
olduğunu duymamıştır bile.
13. İçkili otellerde kalır, içkili lokantalarda yer, içkili
marketlerden alış veriş eder… Vicdanı sızlamaz.
14. Hüsn-i hâtime ile ilgili korkusu endişesi yoktur.
15. Zamanındaki İmam’a biat ve itaat kavramını duymamıştır.
16. Ümmet birliği ne demektir bilmez.
17. Ramazanda yatsı ezanı okunur, bizimki camiye gidip vakit
namazından sonra teravih kılmaz; filan belediyenin Ramazan
etkinlik, eğlence ve şenliklerine katılır.
18. Futbol kulübü tutar gibi cemaat, tarikat, hizip, fırka, parça
holiganlığı, militanlığı, fanatizmi yapar.
19. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışıp çabalar.
20. Bâtıl ve geçersiz fetvalara güvenerek faizli kredi alır.
21. Dinim İslam’dır, medeniyetim Batı medeniyetidir der.
22. Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmaz.