Kayseri’de yaşayan 20 yaşındaki Ramazan Mert Ural, lise öğrencisi iken bir sanal gerçeklik oyunu yazma hayali kurdu. Üniversite eğitimine başladığı yıl, daha hazırlık sınıfı öğrencisiyken aynı üniversitede öğrenim gören ve kendisiyle aynı hayali paylaşan 11 öğrenciyi bir araya getirerek ekibini kurdu. Rekor sürede VR oyun geliştiren Wide Game Studio ekibi bugün tutkunun, direncin ve bir hayalin peşinden gitmenin gücünün bir kanıtı olarak karşımızda duruyor.
Sanal gerçeklik oyunları geliştiren Wide Game Studyo ekibini tanımak ve süreç hakkında bilgi almak için İstanbul’dan Kayseri’ye geldik. Wide Game ekibinin kısa sürede ortaya koyduğu büyük başarının hikayesini ekibin kurucusu Ramazan Mert Ural’dan dinledik
-----------
Hikayenizi kısaca öğrenebilir miyiz? Bu yola nasıl çıktınız? Bu çocukluktan gelen bir hayal miydi, yoksa okuduğunuz bölümle mi ilgisi vardı ya da sektörde bir boşluk mu sezdiniz?
Hayatım boyunca hep ileri teknoloji ürünlerine ve haberlerine ilgi duyan biriydim. Lise eğitimim boyunca robotik yarışmalara katılmak için şehirden şehire seyahat ettim. Katıldığım organizasyonlardan sonra ortaya bir ürün çıkarma isteğim oluştu. Çalışmalarımı bir üst noktaya taşımak istedim. Wide Game Studio’nun ilk fikirleri böylece oluşmuş oldu ancak bir ekibe ihtiyacım vardı. Ankara’da yaşadığım halde, aynı hedefleri paylaşabileceğim böyle bir ekibe rahatlıkla ulaşabilmek ve teknoloji alanında kendimi geliştirebilmek için Abdullah Gül Üniversitesi’ni tercih ettim. AGÜ’nün bu tür teknolojik çalışmalara çok yatkın bir kurum olduğunu, akademisyenlerin teknolojik ilerleme ve üretime katkı sağlamak konusunda yürekten destek verdiklerini öğrenmiştim. Bu işi yapabilmek için çok müsait bir ortam olduğunu düşündüm çünkü teknolojik imkanları çok yeterli görünüyordu. Özellikle o dönemdeki akademisyen kalitesi, başvurabileceğimiz danışman öğretim üyeleri bakımından çok iyi bir kurumdu.
Peki umduğunuz gibi oldu mu? Akademisyenlerden yeterli desteği alabildiniz mi? Üniversiteden yeterli maddi manevi desteği görebildiniz mi?
Bizim için yeterli bir destek gördük. AGÜ konusunda yanılmadığımızı anladık. Tabii ki böyle bir şey yapmak için etraftaki insanların desteği kesinlikle yeterli olmuyor. Sonuç olarak her şey burada sizin çabanıza göre ilerliyor. Siz ne kadar çok çalışırsanız o kadar çok destek görüp o kadar ileri gidiyorsunuz ama çalışmayan birine zaten kimse destek olmak da istemez.
Peki bu 12 kişi ilk nasıl bir araya geldi? Oyun yazmaya nasıl karar verdiniz?
2019 yılında hazıklık sınıfı öğrencisi olarak üniversiteye başladım ve 1 ay sonra, okuldaki hazırlık sınıfı öğrencilerinin katılabileceği ek bir JAVA dersi açmak istedim çünkü AGÜ’de bölüm fark etmeksizin tüm öğrenciler hazırlık sınıfında JAVA eğitimi görürler. JAVA eğitimi açmaktaki niyetim oyun yazabileceğim ekibi bulabilmek ve hayalimi gerçekleştirmek için bir ön hazırlık yapabilmekti. JAVA dersi sayesinde gerçekten hevesli ve yetenekli arkadaşlarla tanıştık. JAVA’nın giriş konularını işleyip dersi kapattık. Hem bu derse katılanlar arasından birkaç kişiye hem de çevremde yetenekli olduğundan emin olduğum birkaç arkadaşıma, oyun yazma teklifimi iletim. Çok zor bir yol olacağını, meşakkatli bir süreçten geçeceğimizi ve uzun süreceğini hepsine aktardım. Onlar da bir oyun yazma fikrine çok sıcak baktılar. 7 Kasım 2019’da teklifimi kabul eden ve bu maceraya atılmaya hevesli olan arkadaşlarımla bir Whatsapp grubu kurarak bu yola çıktık. Henüz hazırlık sınıfında olmamıza rağmen oyun yazma çalışmalarına başladık. Biz, sanal gerçekliğe olan ortak bir sevgiyle birleşmiş, tutkulu oyuncular ve yenilikçilerden oluşan bir ekibiz. VR'ın oyuncuları yeni dünyalara taşıma, yaratıcılığı ateşleme ve unutulmaz deneyimler yaşatma gücüne inanıyoruz. Yolculuğumuz, sanal gerçekliğin dönüştürücü gücünün bir kanıtıdır ve dünyanın dört bir yanındaki oyuncular için sınırları zorlamaya ve unutulmaz duyguları ateşlemeye devam etmekten heyecan duyuyoruz.
Bu oyunu ortaya çıkarana kadar hangi zorluklarla karşılaştınız? Çalışmalarınızı nerede ve nasıl geliştirdiniz?
VR oyun yapmak dünyadaki en zor işlerden biri olsa da bir o kadar eğlenceli bir meslek ve Türkiye’de çok örneği yok. Neden biz öncü olmayalım dedik. İşe kendi kendimizi eğiterek başladık çünkü sadece Türkiye’de değil dünyada da oyun geliştirmenin iyi bir eğitimini veren kurum bulunmuyor. Bu işi yapanlar tamamen pratik ile çalışa çalışa öğrenilebilecek bir iş. Aylarca sürekli şekilde kendimizi geliştirdik, kendimizi öğrenmemiz gereken her şeyi öğrenmeye adadık. İlk VR gözlüğümüzü almamızla beraber serüvenimiz başladı. Covid-19 pandemisi döneminde, tüm ekip eğitim noktasında belli bir seviyeye geldikten sonra 12 kişi ortak bir eve çıktık ve neredeyse hiç dışarı çıkmadan aralıksız çalıştık. Asla kolay olmadı bizim için hatta düşündüğümüzden daha zor bir yol olduğunu tecrübe ettik. Son oyun ortaya çıkana kadar geçtiğimiz 9-10 ay içinde haftanın 7 günü, her gün en az 12 saat çalıştık. Hatanın birkaç gününü ofiste yatarak geçirdik. Defalarca pes etmeyi düşündük, defalarca pes de ettik aslında. Bunlar yarım saat bir saat sürdü ama gerçekten ağlayacak noktaya da geldik. Hala her şeyi bildiğimizi söyleyemem, sürekli öğrenmeye devam etmemiz gereken bir iş yapıyoruz.
Bu oyunla alakalı bir yatırım aldınız mı ya da şirketi kurmadan önce?
Biz bu oyundan önce kendi aramızda çok küçük çaplı bir oyun daha yayınlamıştık. O ufak çaplı oyun ve ekibimizin hikayesinin referansı, yatırım almamızı sağladı. Beklenmedik bir şekilde, kapımız potansiyel bir yatırımcı tarafından çalındı. Hazırlıksız olmamıza rağmen fırsatı değerlendirdik, bir gecede bir sunum hazırladık ve oyunumuzu sunduk. İlk sunumumuz biraz acemice olsa da aldığımız geri bildirimler paha biçilemezdi. Bu, diğer yatırımcılarla bir dizi toplantıyı tetikledi ve her etkileşim kendimize ve potansiyelimize olan güvenimizi artırdı. Yatırım süreci, iş ve şirket yönetimi konusunda hızlı bir eğitim oldu. Her adımda, ekip yeni kaynakları ve sürükleyici VR deneyimleri yaratma konusundaki sarsılmaz inancıyla öğrenerek büyüdü. Dönüm noktası, yatırımcılar arasında bir VR tutkununun gözlerimizdeki ışıltıyı ve oyunumuzdaki potansiyeli görmesiyle geldi. Bize ihtiyacımız olan yatırımı teklif ettiler ve yolumuzu sağlamlaştırdılar.
1.2 milyar dolar değerleme üzerinden bir miktar yatırım alıp Wide Game Studio’yu kurduk. Bu yatırım sadece finansal destek değildi; aynı zamanda ekibimizin sıkı çalışmasının, yaratıcılığının ve vizyonumuza olan sarsılmaz inancının bir onayıydı. Bu destekle, VR oyunlarının sınırlarını zorlamaya her zamankinden daha kararlıyız. Ayrıca projemiz sayesinde Erciyes Üniversitesi Teknopark içinde bir ofise yerleşebildik. 7 Kasım 2023 yılında şirketimizi kurup çalışmalara başladık. 8 Ağustos’ta da oyunumuz, erken erişim olarak yayına girdi.
9 aylık bir süreçte büyük bir oyun ortaya çıktı. Böyle bir oyun için rekor süre diyebilir miyiz?
Evet, böylesine zor bir iş için oldukça kısa bir süre. Elbette sürecin kısalmasında aldığımız yatırımın da büyük katkısı oldu. Çünkü sanal gerçeklik gibi bir teknoloji üzerine çalışırken donanım sizi limitleyebiliyor. Yeterince iyi bir bilgisayarınız yoksa bazı şeyleri yapmanız imkânsız hale geliyor. Siz ne kadar çalışırsanız çalışın fark etmez. Yatırım bize iyi ve yeterli ekipmana ulaşmanın kapısını açtı. Çok güçlü bir render bilgisayarına sahip olunca zaman kısalmaya başladı.
Sanal gerçeklik oyunlarına talep noktasında dünyada ve Türkiye'de durum nedir?
Sanal gerçeklik çok başka bir alan. Şu anda dünya genelinde yaklaşık 30 milyon aktif sanal gerçeklik oyuncusu var. 2027’de bunun 80-90 milyona ulaşması bekleniyor. Bu da şu anki bilgisayar oyuncusuna eş değer diyebiliriz. Son istatistiğe göre Amerika’daki evlerin dörtte birinde sana gerçeklik aktif olarak kullanılıyor. Türkiye'de çok yaygın olduğunu söyleyemem ancak düşündüğümüzden daha iyi. Örneğin Kayseri’de bile günde en az 5 adet VR gözlük satılıyor. Bu iyi bir rakam çünkü Türkiye’de bu gözlükler döviz kurundan dolayı çok pahalılar. Son teknoloji cihazlar olduğu için dünya genelinde fiyatlar yüksek. Buna rağmen satış rakamları beklediğimizden daha iyi. Önümüzdeki 2 yıl içinde çok daha ucuzlayıp bütün halkın erişebileceği noktaya geleceğini düşünüyoruz. Bu zaman diliminde ne kadar hızlı büyürsek, kendimizi geliştirirsek hem ülkemize hem kendimize o kadar katkımız olacak.
Dünyanın en büyük oyun fuarı olan GAMESCOM’a katıldınız. Bu iletişimi nasıl kurdunuz?
Gamescom, bir oyun stüdyosunun katılabileceği en prestijli fuardır. Bize network anlamında büyük katkısı olacağını düşündüğümüz için başvurduk. Aslında kabul alabileceğimizi de tahmin etmiyorduk ancak ilk oyunumuzla beraber Gamescom fuarında bir stand açmayı başardık. Şirketi ilk kurduğumuzda META, bizimle iletişime geçip İstanbul’a davet etti. Oraya görüştük ve Gamescom konusunda anlaştık. Çünkü Türkiye’de sanal gerçeklik stüdyosu çok yaygın değil ve bu alanda çalışan çok az. Bu yüzden bir şekilde size ulaşıyorlar, isminizin duyulması yetiyor. Bizden büyük ekip bilmiyorum ama bizden çok daha tecrübelileri var. Biz sadece kalabalık bir ekibiz.
Peki hedefleriniz ne? Bundan sonrası için ne planlıyorsunuz?
Wide Game studio’nun hedefi birçok oyun şirketi gibi bir unicorn olmak. Unicorn girişim olmak için bir şirketin 1 milyar dolar veya daha fazla yatırımcı değerine ulaşması gerekiyor. Tabii ki çok çok zor bir iş, çok nadir insanlar bunu başarabiliyor ama şu an olduğumuz oyun sektörü buna çok müsait. Özellikle sanal gerçeklikte bu işin öncülerinden biri olma imkânı da yakaladığımız için şansımızın daha yüksek olduğuna inanıyorum. Çok çalışmamız gerekecek, hazırız bunun için. Her gün daha çok çalışmaya çalışıyoruz. Zaten bildiğiniz gibi Türkiye’deki en büyük 2 şirket satışı, iki oyun şirketi tarafından gerçekleştirildi; Peak Games ve Dream Games. Biz de onları öncü görerek bu yolda ilerliyoruz zaten.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İyi ki bu ekipler yola çıkmışız. Çok daha iyi projeler ortaya çıkaracağımızdan eminim. Bu 9 aylık zorlu süreçte, pes etmeden, gerekirse uykusuz bir şekilde çalışan ekibime, emekleri için teşekkür ediyorum.
RÖPORTAJ: Meltem Suzan ZEKİ