Dubai, İstanbul, Kapadokya ve Mardin’de defileler düzenleyen; Çağla Şikel, Tuğba Özay, Wilma Elles, Nuray Sayarı, Nilay Dorsa, Nermin Öztürk gibi ünlüleri giydiren Modacı Gözde İşbilir ile Kapadokya Moda ve Kültür Haftası’nda tanışma fırsatı buldum.

2024 AFWEU Fashion Week Cappadocia etkinlikleri kapsamında düzenlenen defilede, Gözde İşbilir’in “Mahma” adlı koleksiyonu sergilendi. 4 Ağustos 2024 tarihinde Ürgüp Yunak Evleri’nde gerçekleşen defileye en yeni ve gözde 18 tasarımı ile katılan Gözde İşbilir, izleyicilerden tam not aldı. Haziran ayında Dubai Fashion Week etkinliğinde tasarımlarıyla göz kamaştıran Gözde İşbilir’in başarısı hem yurt içinde hem de yurt dışında moda severler tarafından büyük alkış aldı.

Ürgüp’ün tarihi atmosferinde davetlilere unutulmaz anlar yaşatan defilenin ardından Gözde İşbilir ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Her bir tasarımında, estetik ve işlevselliği bir araya getiren İşbilir, “Yeni koleksiyonum ‘Mahma’ ile moda dünyasına farklı bir soluk getirmeyi amaçladım” dedi.

Aslen Nevşehirli olan Gözde İşbilir’in modacılık serüveni, çocukluğuna dayanıyor ve tasarım merakı küçük yaşlardan geliyor. 9 yaşından itibaren hazır satılan hiçbir ürünü giymek istemeyen hatta kendi çizdiği tasarımları annesinin hazırlamasını isteyen İşbilir, bu hazırlık aşamasında dikiş makinesinin sesinden bile keyif alan bir çocuktur.

Yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra kendi ismini taşıyan markasıyla moda dünyasına adım atan İşbilir, Haute Couture alanında kendi iç dünyasından izler taşıyan tasarımlarla moda severlerin karşısına çıkar.

Kendisiyle defile sonrası yaptığımız kısa sohbette, başarı serüvenine ve azmine hayran kaldığım Gözde İşbilir’e, İstiklal Gazetesi okurlarına özel bir röportaj yapma teklifinde bulunmuştum. Bu hafta, ulusal bir TV kanalında yayınlanan programa konuk olarak davet edilmesi sebebiyle İstanbul’a geldiği için söyleşimizi gerçekleştirme fırsatı buldum.

Tasarımlarınızda sizi motive eden duygu ve ilham kaynağınız nedir?

İlham konusunda kendimi bir dar kalıba sığdırmadım, her yerden ilham aldığımı söyleyebilirim. Kendimi kategorize etmekten de hiç hazzetmiyorum. İçimden geldiği gibi tasarım yapıyorum. Duyduğum, gördüğüm ve hissettiğim her şey yatırım sürecimin bir parçası haline geliyor, buna toplumsal olaylar bile dahil olabiliyor. Bazen tanık olduğum ya da bizzat yaşadığım olayların ruhumdaki yansımalarını, tasarımlarıma aktarıyorum. Şunun da altını çizmem gerek; bir kıyafetin sadece insanın vücuduna değil ruhuna da tam oturması gerektiğine inanıyorum. Bu yüzden kişiye ve karaktere özel tasarımlar yapıyorum. Kıyafetiniz ruhunuzu yansıttığı zaman bulunduğunuz ortamda parlamaya başlıyorsunuz. Zaten benim tasarımlarımı beğenen kişiler genellikle modern, sıra dışı, dikkat çekmek isteyen ve kendini büyüleyici görmek isteyen kadınlar oluyor. Bu da beni yeterince motive ediyor.

Sektörde Gözde İşbilir’i diğer tasarımcılardan ve markalardan ayıran nedir?

En önemlisi, tasarımcı olmak benim için bir meslekten öte hayattaki tek ve en büyük tutkudur. Hayalimdeki tasarımları ortaya çıkarabilmek adına hayatımdaki pek çok şeyden fedakârlık yapıyorum. Buna rağmen ne kadar zorlanırsam zorlanayım hiçbir zaman yorgunluk, bıkkınlık hissetmiyorum. Bu işin hiçbir yükü bana zor gelmiyor aksine her bir aşamasından büyük keyif alıyorum. Bu da beni başarıya ulaştıran tek etken diyebilirim. Sevdiğiniz işi yaptığınız zaman çalışıyor gibi değil, bir hobinizle meşgul oluyor gibi hissediyorsunuz. Bu sayede yorulsanız da motive olmuş halde eve dönüyorsunuz.

Bunun dışında hayatım boyunca yeniliğe ve gelişime açık bir insan olmam sayesinde her zaman farklı ve güncel kalabildim. Tasarımlarımda geçmişte yaptığım işlerden etkilenmemeye çalışıyorum, bu konuda da asla zorlanmıyorum. Zaten hayatın kendisi buna müsaade etmiyor. Her gün edindiğim yeni tecrübeler ve deneyimlerle kendimi güncelliyorum. Zira akışta kalabilen insanlar için sürekli bir değişim vardır. Ben de hem kendi ruhumda hem de tasarımlarımda bu değişimle birlikte yenileniyorum. Bu işe ilk başladığımdan beri sıra dışı ve özgün tasarımlar yapmak istiyordum, bu hedefime de ulaştım. Beni sektörde başarıya ulaştıran ve farklı kılan bu oldu.

Moda dünyasında bir sonraki hedefiniz nedir?

Sağlam bir marka gelişimi benim için çok önemli. Bu nedenle her şeyi sabırla ve yavaşça yapıyorum. Kariyerim için attığım her adımda, mantıklı ve tutarlı ilerleme prensibime sadık kalmaya çalışıyorum. Kısaca bir şeyleri sırf yapmış olmak için değil iz bırakmak ve ihtiyaçla şıklığı birleştirerek kullanıcıların ilk tercihi olmak için yapmaya çalışıyorum. En önemlisi, kendime verdiğim sözleri tutmak ve dünyayı güzelleştirecek işlere imza atmak istiyorum. Elbette markamın tanınırlığındaki istikrar birçok modacı gibi benim için de önemli ancak sırf gündemde kalmak için alelacele yapılmış işlerle marka değerimi sarsmak istemiyorum. Uzun vadeli hedeflerimden biri markama erkek koleksiyonları da eklemek ancak bunun için yeterli altyapıyı oluşturmadan harekete geçmeyi düşünmüyorum.

Sizi idol olarak benimseyen ve moda tasarımcısı olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

İyi bir moda tasarımcısı olmak ve ortaya kaliteli tasarımlar çıkarmak yorucu ve zor bir süreçtir ama bir o kadar da keyiflidir. Eğer benim gibi bu alanda hayal kuran ve hayallerinin peşinde koşmaktan zevk alan bir insansanız, başarı zaten size kolaylıkla gelecektir. Kader, gayrete aşıktır. Koyduğunuz hedefe doğru ilerlerken önünüze çıkan hiçbir engelin sizi yıldırmasına müsaade etmeyin. En büyük tavsiyem ise özgün olmanızdır. Bir moda tasarımcısı idol olarak benimsediği insanları, yaptığı işle kopyalamaya çalışmamalı, sadece azmini kopyalamalı. Çünkü bir moda tasarımcısının başarılı olabilmesi için hayati önem taşıyan tek özellik özgünlüğüdür. Özgünlük ise örnek alınacak bir özellik değil kişinin kendi ruhunu işine yansıttığında ortaya çıkabilecek bir şeydir. Bunun çok uzun bir yolculuk olduğunu kabullenmeli, sakin ve sabırlı olmalısınız. Ben hayatı tasarım yaparak öğrendim mesela. Bu yolculuk benim daha sabırlı, daha temkinli, daha dikkatli, daha fedakâr, daha duyarlı ve araştırmacı olmamı sağladı. Yaptığımız iş, klasik kurallar çerçevesinde icra edilen bir meslek değil, yaratıcılık gerektiren bir iş. Dolayısıyla kendi potansiyelinizi keşfetmek ve sınırlarınızı genişletmek için sabretmeli ve asla pes etmemelisiniz.
 

Editör: Suzan ZEKİ