Sosyal Terapist ve Yazar Doç. Gülnaz Çalıkoğlu, yıllarca hobi olarak ilgilendiği şifacılığın, profesyonel eğitimlerini alarak uzmanlık alanlarına bir yenisini daha ekledi.
Doğal şifanın insan hayatındaki öneminin her daim farkında olan ve bunu sosyal çevresine de aktarmaya çalışan Doç. Gülnaz Çalıkoğlu, çok ciddi bir sorun yaşamadıkça ilaçlardan uzak durmayı başarmış biri.
Gereksiz ilaç kullanımına son derece karşı olan Çalıkoğlu, her zaman doğal yaşamı desteklediğini ve kendi yaşamında olabildiğinde doğala yöneldiğini belirtti.
Doğal yaşamın ilk adımının da beslenme olduğuna dikkat çeken Çalıkoğlu, insanın ihtiyacı olan tüm vitaminlerin, minerallerin, proteinlerin ve hormonların, doğadan temin edilebileceğinin altını çizdi.
“Bağışıklığı korumak hastalığı iyileştirmekten daha kolaydır”
Doç. Gülnaz Çalıkoğlu: Tedavi dediğimiz kavram, insanlık kadar eskidir. Modern tıp ile ortaya çıktığını düşünmek hata olur. Tüm dünyada yüzyıllardır tedavi maksadıyla uygulanan “doğal şifa araçları”, modern tıpla birlikte isim değiştirerek “alternatif tıp” ismini aldı.
Alternatif tıp alanında bahsi geçen şifalı bitkiler ve yağlar, sağlıklı ve zinde bir yaşam için tamamlayıcı ve destekleyici unsurlar olarak kabul edilmektedir. Ancak şifalı bitkilere ve yağlara, sadece hastalanınca değil hasta olmamak için başvurulması gerekmektedir. Zira bağışıklığı korumak ve güçlendirmek, bir hastalığı iyileştirmekten çok daha kolaydır.
Dünyada tedavi denilince akla gelen ilk şey modern tıp yani hastaneler ve ilaçlar oluyor. Oysaki Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre “tedavi”, şifa anlamı taşımıyor, aksine hastalık semptomlarını bastırma ya da yok etme anlamına geliyor. Bastırılmış bir hastalık ise başka bir yerden patlayacak anlamına gelir. Örneğin, antibiyotikler iltihabı tedavi ederken vücuttaki faydalı bakterileri öldürüyor ve uzun süreli kullanımda candida mantarıyla yüzleşmemize neden olabiliyor. Oysaki adı üstünde “doğal şifa yöntemleri”, kimyasal ilaçlar gibi hastalıkları hemen baskılamasa da uzun vadede bağışıklığı onarabiliyor.
“Günümüzde doğal şifa yöntemlerine rağbet giderek artıyor”
Örneğin bitki çayları, baharatlar, şifalı bitkiler ve doğal aromatik yağlarla yapılan masajlar hem daha az masraflı hem de yaşam boyu sağlıklı kalmamızı sağlayacak destekleyicilerdir. En iyi tarafı ise bünyemize ve hücrelerimize zarar vermeyen maddelerdir. Bitkiler ve yağlar, vücudumuzda bozulmuş dengeleri düzelterek sağlıklı olmamızı sağlayan önemli doğal kaynaklarımızdır. Dünyamızdaki tüm enerji kaynaklarının özü olan güneşteki enerjiyi ve aynı zamanda şifa gücünü bünyemize taşıyan bitkiler vasıtası ile hücrelerimizin enerji depoları doldurulmaktadır. Bitkilerin tedavi edici etkileri yavaş, kalıcı ve çok doğaldır bu yüzden. Hatta bitkiler hastalıktan ziyade hasta insanı tedavi eder. Bitkiler yüzyıllardır sentez yoluyla elde edilen kimyasal ilaçlara göre organizmaya daha çok şifa, daha az yan etki yapma riski taşımalarından dolayı çok sıklıkla başvurulan ilk seçenek olmuşlardır. Ama maalesef ülkemizde elimizin altında bulunan bunca doğal zenginlik göz ardı ediliyor.
İnsanoğlu binlerce yıldır yediklerine ve içtiklerine çeşitli baharatları, otları, yaprakları ilave ederek daha sağlıklı ve zinde olmanın ya da zinde ve dinç kalmanın yollarını deneme yolunu kullanarak aramışlardır.
Kimyasal ve ilaç endüstrisine karşı güven azalmasının bir sonucu olarak bütün dünyada bitkilerin kullanımı giderek daha yaygınlaşmaktadır. Kimyasal ilaçların yan etkileri ve etkinlikle ilgili sorunları artmaya devam ettikçe bu durum doğal olarak devam edecektir. Bazı hastalıklardaki artış, günümüzde sık kullanılan birçok ilaçla da bağlantılıdır. Bu nedenle günümüzde doğal şifa yöntemlerine rağbet giderek artıyor. Tüm dünyada alternatif tıp yöntemleri popülerlik kazanıyor.
Şifalı bitkiler nasıl kullanılmalıdır?
Doç. Gülnaz Çalıkoğlu: Bitkilerin olumlu ve olumsuz etkileri muhakkak önemlidir. Birçok şifalı ot solunum sindirim dolaşım kan damar sinir sistemine olumlu etki eder. Çalışma düzenini dengeler. Bu bitkiler ile sadece şifa değil aynı zamanda organizmaya biyolojik etkili maddeler mineraller ve vitaminler almaktayız. Doğal oluşları organizmamız için önemlidir. Yeter ki bunları kullanacak insanlar ehil ellerden bu maddeleri tavsiye edilen şekillerde ve önerilen miktarlarda alsınlar.