Millet İttifakının Türk milletinin kodlarını iyi okuyamadığını, bu nedenle de daha önce kaybedeceği yönündeki tahminimin sebeplerini sizlerle de paylaşmıştım.

Millet İttifakının Türk milletinin kodlarını iyi okuyamadığını, bu nedenle de daha önce kaybedeceği yönündeki tahminimin sebeplerini sizlerle de paylaşmıştım.

Özellikle bu kez vurgulamak istediğim bir nokta var. Cumhurbaşkanı Erdoğan uzun süredir ideolojik saiklerle oy kullanmayan vatandaşların adalet, liyakat, davranış şekli vs. toplamında verdiği tepkiyi çözmüş diyebiliriz. Özellikle iki senedir dikkatimi çeken 'Şayet kırgınlık, küskünlük varsa muhakkak gönül alacağız.' cümlesini kullanması. Ama burada sorunun tespitinin yapılması yeterli olmuyor.

Çünkü bu eş, dost, akraba ile olacak bir şey değil. Gönül almak için neden gönül kırıldıysa onların düzeltilmesi gerekiyor. Şimdi bir vatandaş belediyeye gidiyor oradaki belediye başkanı ona insana yakışır şekilde davranmıyorsa gönül falan alınmaz. Ya da işten hiç anlamayan biri sırf tanıdığı var diye bir işe girerse gönül alınmaz. Bunlar için yeni bir yapılanma ve mevcut kadrodan değil sıfırdan bir yapılanma kurulması gerekiyor. Hakkı, hakikati gerçekten gözetecek denetim kadrosu lazım. Planlama, proje gerekli. Bu ayrı bir yazı konusu. Gönül alınsaydı yeni arayışlar olmazdı.

Dikkat edin Ekrem İmamoğlu yeni bir isimdi, AK Parti tabanından tepki oyları aldı. Sonra İstanbul'u iyi yönetemeyince eski gücünü yitirdi.

Sinan Oğan yeni bir isimdi. Oy verenler oldu. İnsanlar yeni bir ihtimale sarılıyor. Bakıyor o ihtimal iyi çıkmıyor tekrar AK Partiye geri dönüyor.

CHP'ye karşı hep bir güven problemi vardı hiç aşılamadı. HDP'nin durumu zaten ortada. İYİ Parti alternatif olabilirdi ama milliyetçi kimliği büyük darbe aldı, güven kaybetti.

İkinci tur kampanyaları ise birincisinden daha berbat!

CHP'ye göre Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda istenilen sonucun alınamamasının en önemli nedeni Yeşil Sol Parti'nin desteğini Cumhur İttifakı 'Terörle işbirliği yapıyorlar' gibi göstermiş! CHP'de, şimdi bu konuda daha net ve güvenlik kaygısını giderici söylemleri ön plana çıkaracakmış!

Yahu milletin aklıyla niye dalga geçiyorsunuz?

Onca stratejist toplanıp bula bula bunu mu buldunuz! Hakikaten partilerinizde seçim süreçlerinizi yönetecek bir tane adam yok. Zaten seçim süreçlerini Ekrem İmamoğlu ya da başka belediye başkanı gibi yerel yönetimlerdeki isimlerin yönettiği nerede görülmüş. İyice şaşırdınız kendinizi!

Bütün terör örgütleri destekledi ses yok, FETÖ kumpaslar kurdu ses yok bir günde mi aklınız başınıza geldi.

Zaten HDP'yi PKK'dan ayrı düşünmeniz bir garip. İlk yapacakları Öcalan'ı serbest bırakmak.

O zaman sizin çıkıp şunu söylemeniz gerekir. Demirtaş'ı, içerideki teröristleri çıkaracağımızı, KHK'lıları görevlerine iade edeceğimizi söylememiz hataydı. Tüm teröristlerin ve FETÖ'cülerin bizim seçilmemizi istemesine biz zemin hazırladık.

Ben şimdi Kılıçdaroğlu olarak bu yumruğu masaya şunun için vuruyorum; Daha önce söylediklerimden beriyim. Teröristlerin oylarına, FETÖCÜ'lerin oylarına ihtiyacımız yok. Eskiden 'PYD/YPG terör örgütü değildir'demiştim. Artık açık açık söylüyorum. YPG'de, FETÖ'de terör örgütüdür.

Seçilmesem de artık ben ve partim

özgürdür.

Ama hayır. Elbette Sayın Kılıçdaroğlu'ndan bunları duyamayacağız.

Sinan Oğan'ın oyları için mültecilere oynanıyor, başıboş insan selinden bahsediyor, 'Rusya'nın güdümüne giren çakma dünya liderine ülkemizi bırakmayacağız' diyor.

Sevilay Yükselir gibi dönüşleri baş döndüren isim mesela şu aralar çıkmış 'Kandil ikametli terör örgütü lideri Duran Kalkan da iyi bir gizli algıcı!' diyor.

Hakikaten insanın yalan söylerken hiç yüzünün kızarmama hadisesine milletçe tanık oluyoruz.

Kandil'de sessizlik hakim!

HDP ise hayatının komedisi ile karşı karşıya!

Tabanına Kılıçdaroğlu'nu işaret ediyor ama açıklamasında bir kez bile Kılıçdaroğlu ismini kullanmıyor.

HDP'nin şu cümlesi her şeyi anlatıyor!

'Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu muhteşem bir son ve yeni bir başlangıç yapma fırsatı elimizdedir. Halkımızdan gelen kıymetli eleştirilere en büyük özeleştirimiz tek adam rejimini yenilgiye uğratmak olacaktır.'

Öte yandan Sinan Oğan'a oy verenler şu anki potansiyelini görünce çok pişman olmalılar. Bir iki konuşmasında ufak nüanslar yakalamıştım. Tabii bu tam karar vermem açısından yeterli değildi ama yanılmamışım. Çirkin pazarlıklar, kim daha iyisini verirse onu desteklerim tavrı içerisinde olmasaydı büyürdü. Kendini çabuk bitirdi.

Bu arada Sinan Oğan ile CHP anlaşırsa doğal gelebilir ama AK Parti'nin böyle bir isimle anlaşma yapması tepki alacaktır.

Sonuç itibarı ile Türkiye'de muhalefet değişmedikçe Sayın Erdoğan'a da iktidara da alternatif olmayacaktır.

İkinci turda da yapılanlara sadece göz atmam yeterli oldu.

Seçimi kazanan ismin Recep Tayyip Erdoğan olacağı gözüküyor.