Bir ara, cemaat ve iktidar savaşının pek ateşli olduğu günlerde,
birtakım vatandaşlar mail’ler gönderiyor, bu konuları bırak,
hırsızlardan bahset, bahsetmezsen şöylesin böylesin, yoksa sen
hırsızlıkları caiz mi görüyorsun, sen de mi onlardansın mealinde
saldırgan ve saygısız laflar ediyor, bazıları edep ve terbiye
sınırlarını aşıyordu.
Bunlara karşı lâ havle çekip durdum, elden geldiği kadar sabr
ettim.
Meğerse onların bazısı bu işi camilerde de yapmış, hatip Cuma
hutbesi okurken kalkıp, efendi bu anlattıklarını bırak,
hırsızlıklardan ve yolsuzluklardan bahset diye bağırmışlar.
İslam adalet ve doğruluk dinidir. Kur’an, Sünnet, Şeriat, İslam
ahlakı idarecilerin âdil, doğru, dürüst, insaflı olmalarını emr
eder.
İslam’a hizmet eden veya ettiklerini iddia edenler de âdil,
insaflı, doğru, dürüst, temiz olmalıdır.
İslama hizmet ettiklerini iddia eden şahıslar, gruplar yalan
söyleyemez. İftira edemez… Gıybet edemez… Halkı aldatamaz…
Ehl-i Sünnet ve Cemaat Müslümanlığında savaş hilesi ve zarurî
durumlar dışında taqiyye ve kitman yapılamaz.
Taqiyye ve kitman kafirlere, azılı din düşmanlarına yapılır.
Müslümanlara yapılamaz. Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun
ona) bizi aldatan bizden değildir buyurmuştur.
Hiçbir islamî cemaatin, tarikatın, grubun, derneğin, vakfın;
Müslümanları ötekileştirme, onlarla rekabet etme, onlara düşman
olma, onlarla çekişip tepişme hakkı ve şansı yoktur.
Hiçbir hizmet grubu, zekatları Kur’ana Sünnete, Şeriata ve fıkha
aykırı olarak toplayamaz.
Kurban bayramında yurt dışında kurban kesmek üzere vatandaşlardan
para toplayan hayır kuruluşları, topladıkları paraların tamamını
kurban kesmek için harcamalıdır.
Zekat, yardım, sadaka, hizmet paraları ile cemaat ve cemaat
reisinin propagandası ve övgüsü yapılamaz.
Kurban etleri satılamaz.
Acı bir gerçek vardır:
İslamî hizmetler sahasına birtakım hergeleler girmişlerdir ve bazı
hizmetlere gölge düşürmektedir.
Hizmet edeceğiz diye rüşvet alınıp verilemez.
Kul hakkı yenilemez.
Sınav soruları çalınıp ehliyetsiz bizdenlere imtihan kazandırılıp
emanetlere hıyanet edilemez.
İslama, İmana, Kur’ana, Ümmete doğru dürüst, ihlasla, hakkaniyetle,
gerektiği gibi, meşru şekilde hizmet edenlerin ellerinden öperim.
Hizmet yapıyoruz diye yamuk işler yapanları desteklemem, onlara
teessüf ederim.
Cemaatini, tarikatını, hizip ve fırkasını din ile özdeşleştirenler
doğru dürüst hizmet edemez.
Ümmet birliği olmadan, râşid bir Halifeye biat ve itaat edilmeden
gerektiği gibi/kadar hizmet edilemez.
Holiganlıkla, tekelcilikle, Müslümanları ötekileştirerek yapılan
hizmetler bereketli olmaz.
Hizmet ile din sömürüsü bir arada olamaz.
Şu hizmet şahıslarına ve kuruluşlarına çok hürmet ediyorum ve
kendilerini âcizâne destekliyorum:
1. Hizmetlerini Kur’an ölçülerine, hükümlerine, kriterlerine uygun
olarak yaparlar.
2. Hizmetlerini Resulullahın Sünnetine uygun olarak yaparlar.
3. Hizmetlerini İslam ahlakına uygun olarak yaparlar.
4. Hizmetlerini İslam hikmetine uygun olarak yaparlar.
5. Hizmetlerini öteki Müslümanlarla rekabet ederek değil, bir
müsabaka, hayır yarışması şeklinde yaparlar.
6. Hizmet esnasında zenginleşmezler.
7. Ruhbanlarını, baronlarını, başlarındaki zevatı erbab haline
getirip putlaştırmazlar.
8. Hizmetlere benlik karıştırmazlar.
9. Hizmetleri sadece Allah rızası için ihlasla yaparlar.
10. Hizmet konusunda Ümmetin ehliyetli ve mu’temen kimseleriyle
istişare ederler.
Bendenizi hırsızlıklarla haksızlıklarla mücadele etmemekle
suçlayanlar iftira ve adaletsizlik ediyor, yalan söylüyor.
İnternette /fikriyet eygi/ kelimeleriyle arayın, karşınıza Allah
Belanızı versin başlıklı zehir zemberek bir yazı çıkacaktır.
Tıklama rekorları kıran bu yazımda islamî kesimde yolsuzluk
yapanları çok ağır şekilde tenkit etmekteyim. Daha ne yapayım?
(İkinci Yazı)
İsraf Günahı Ve Beyinsizliği
İsraf konusu üzerinde Müslümanlar yeteri kadar durmuyor?
Bilinmelidir ki, günde beş milyon ekmeği çöpe atan bir ülke ve
toplum batmaya mahkumdur. Bu israftan, diğer israflardan vaz
geçmezse batacaktır ama şu anda kesin tarihi belli değildir.
Ülkemizde mesken konusunda korkunç bir israf vardır… Otomobil
konusunda israf vardır… Cep telefonu konusunda israf vardır… Yeme
içme konusunda israf vardır… Daha bin konuda israf vardır… Bu
israflar bir araya gelince geminin emniyeti tehlikeye girer.
Devlet israf içindedir… Bazı belediyeler israf içindedir… Birtakım
konserlere ödenen paralar israftır… Bütün yurdu sarmış olan sosyal
tesislerde israf yapılmaktadır… Adam başına 150 liralık yemekler,
65 liralık kahvaltılar hep israftır… Beş yıldızlı, yedi yıldızlı
otellerde keyf için, gösteriş için, statü için konaklamak israftır…
Her birine bir servet ödenen lüks cep telefonları israftır…
İsraf haramdır… Müslüman lüks hayata layıktır diyerek israfın haram
olduğunu inkar edenler kafir olur.
Milyonlarca vatandaş sıkıntı içinde yaşarken, sefalet çekerken
mutlu bir azınlığın israf içinde yaşaması vicdansızlıktır. İsraf
beyinsizliktir.
Bir ateist, dinsiz, imansız ile gerçek ve salih bir Müslümanın
israf anlayışı bir olmayabilir. Müslümanlar için Kur’anın,
Sünnetin, İslam ahlakının kriterleri geçerlidir.
Birkaç örnek vereceğim:
1. Müslüman bir lokma, bir dilim ekmeği bile çöpe atmaz.
2. Tabağında bir tek pirinç tanesi bile bırakmaz.
3. Normal olarak doyduktan sonra yemez.
4. İhtiyacı neyse ona göre otomobil alır.
5. İhtiyacı neyse ona göre cep telefonu alır.
6. Konaklamalarda tasarrufa riayet eder, gösteriş ve statü
ahmaklığından uzak durur.
7. Hiç lüzumu yokken caka satmak, statü yapmak için uçakların
business kısmında seyahat etmek lüks ve israftır.
8. Devlet ve belediyelerdeki lüzum ve ihtiyaç dışı lüks otomobil
saltanatı israftır, haramdır.
9. Ev salonlarını lüks ve pahalı kitsch saçma sapan eşya ile
doldurmak israftır.
10. Her sabah milyonlarca otomobilin evden işe, akşamları işten eve
bir tek kişi ile trafiğe çıkması hem israf, hem ahmaklıktır.