Kahir ekseriyetimizin her gün farkında olarak veya olmayarak işlediği bir günah. Bu günahın ne olduğunu hepimiz biliyor olmamıza rağmen yine de işliyoruz. Bildiğimiz büyük günahlardan olmamakla birlikte işlenmesi çok kolay olması hasebiyle çığ gibi büyüyüp karşımıza dağ gibi çıkmaktadır.
Kahir ekseriyetimizin her gün farkında olarak veya olmayarak işlediği bir günah.
Bu günahın ne olduğunu hepimiz biliyor olmamıza rağmen yine de işliyoruz. Bildiğimiz büyük günahlardan olmamakla birlikte işlenmesi çok kolay olması hasebiyle çığ gibi büyüyüp karşımıza dağ gibi çıkmaktadır.
Hadisi Şeriflerde ' Zina, içki, büyücülük, katillik, harpten kaçmak, yetim malı yemek, faizcilik, namuslu kadına iftira etmek, kumar, Müslüman olan ana babaya asi olmak' büyük günahlar olarak buyrulmaktadır.
Çok kolay işlenen büyük günah ise 'GIYBET'tir.
Gıybet, bir insanı arkasından, onun bulunmadığı yerde, kendisinde olan ve fakat duyduğu zaman asla hoşlanmayacağı bir şekilde anmak ve çekiştirmektir. (Müslim).
Gıybet, sözle olabileceği gibi yazı, ima, işaretle ve taklit gibi davranışlarla da olabilir. 'Biri için söylenen kusur, onda varsa, gıybettir, yoksa iftira olur.'(Müslim)
Gıybet etmek haramdır ve insanı günaha sürükler. Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerde gıybet kesin olarak yasaklamıştır:
Allahü Teala; 'Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan çekinin, çünkü zannın bazısı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin! Sizden biriniz kardeşinin ölü halindeki etini yemek ister mi hiç? Demek tiksindiniz! O halde Allah'tan korkun, çünkü Allah, tövbeyi çok kabul edendir. Çok bağışlayıcıdır.'(Hucurat)
Ayet-i Kerimede gıybet, ölmüş olan kardeşinin etini yemek diye ifade edilerek gıybetin çirkinliği ortaya konulmaktadır. Allahü Teala'nın, ölü kardeşinin etini yemekle bir tuttuğu gıybetten mümkün olduğu ölçüde kaçınmak mecburiyetindeyiz. Müslüman 'eline, beline, diline' hakim olduğu ölçüde başına gelebilecek bir çok felaketten kurtulabilir.
Günahlar küçük görülmemeli hele hele 'ne olacak' hiç denilmemeli! 'Küçük görünen günahlar, toplanınca sahibini helak eder.'(Taberani)
Peygamber Efendimiz(sav); 'Gıybetten sakının; çünkü gıybet zinadan daha şiddetlidir. Kişi zina edip tövbe eder de, (bir daha yapmazsa), Allahü Teala onun tövbesini kabul eder. Gıybet edilen, gıybet edeni affetmedikçe, affolmaz.' (İbni Ebid-Dünya, Deylemi, Taberani, Beyheki, Tergib ve Terhib, İ. Şarani, İ. Gazali) buyurmaktadır.
Yukarıda geçen Hadis-i Şerife uydurma diyenlere İslam alimleri şöyle açıklamada bulunmuşlardır.
Bir kimse, nefsine, şeytana ve kötü arkadaşa uyup zina etmişse, sonra pişman olup bir daha yapmamışsa, Allahü Teala onun tövbesini kabul eder. Ama gıybet, söz taşımak, bir çok fitnelere sebep olabilir. Gıybete kolayca girildiği, zararının sınırı olmadığı için bu şiddetli bir ikazdır. Gıybet, söz taşımak ve diğer günahlardan kaçınmak, nefs ile cihad olup, cihad-ı ekber olarak bildirilmiştir.
Peygamber Efendimiz(sav); 'Miraca çıkarıldığımda, bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan kimseler gördüm. "Bunlar kim" dedim. Cebrail Aleyhisselam, "Gıybet ederek insanların etini yiyen, şahsiyetlerini zedeleyen kimselerdir" dedi.' (Ebu Davud)
'Miracda, Cehennemde kokmuş leş yiyenlerin kim olduğunu sordum. 'Bunlar, gıybet ederek insanların etlerini yiyenlerdir' dendi.' (I. Ahmed)
'Gıybet ve kovuculuk, kişinin imanını zayıflatarak yok eder.'(İsfehani)
İslam alimlerinin kitaplarında bulunan Hadis-i Şeriflere itiraz edilmez, dil uzatılamaz; ancak, acaba açıklaması nasıldır, alimlerimiz ne bildirmişlerdir diye sorulabilir.
Gıybetin haram ve günah olmasıyla ilgili çok Hadis-i Şerif bulunmaktadır. Bu durumun hilafına kimse söz söyleyemez, söylüyorsa hiçbir şekilde itibar edilmez.
Gıybette kul hakkı hasıl olduğu için gıybeti yapılanlar gıybet yapanın sevaplarını alacak. 'Kıyamette bir kimse, sevap defterinde, yapmadığı ibadetleri görür. "Bunlar seni gıybet edenlerin sevaplarıdır" denir.' (Haraiti)
Gıybet eden insan karını zararını düşünmek zorundadır. İnanın, bir günde işlediğimiz günahların bir muhasebesini yapabilsek başkasının kusurlarıyla uğraşmaya zaman bile bulamayız. İbadetlerimizi doğru dürüst yerine getiremiyor, günah içinde yüzüyoruz. Bir de başkalarının günahlarını alarak kendimizi felakete sürüklemeyelim. Gıybet etmememiz gerektiği gibi gıybet edilen ortamlarda gıybeti önlemeye çalışılmalı, gücümüz yetmiyorsa ortamı terk etmeliyiz.
'Gıybet edeni dinleyen de günahta ortaktır.' (Taberani)
Müslümanların iman ve itikadına zarar veren kişilerin ifşa edilmesi; kötü ahlaka sahip kişilerin kötülüklerinin diğer insanlara zarar vermesi endişesiyle kötü ahlakının söylenmesi gibi durumlarda gıybet caiz olur. Tafsilatlı araştırmanızı tavsiye ediyorum.